En Eski Sanat Tarihinin Tarihi kitaplarını, en eski Sanat Tarihinin Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Sanat Tarihinin Tarihi yazarlarını, en eski Sanat Tarihinin Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir sanat yapıtının veya başka bir estetik uğrağın kişiyi kendinden geçirmesi, pek de alışılmadık bir şey olmasa gerek. Ekspresyonist ressam Mark Rothko, bizi bilinmeyene doğru bir yolculuğa çıkarmak istediğini söylemişti. Platon içinse bu, görülmeyenden ziyade hatırlanana bir yolculuktur ama yine de bir yolculuktur. Böyle uzun ve zahmetli bir yolculuğun amacı, Platon’a göre, yeni bir şeyin yaratılması değil, zaten orada olan bir şeyin bilinmesidir. Gerçeklik eksiksizdir, tamdır; insanlar ona bir şey ekleyemez, onu sadece keşfedebilirler. Güzellik onu algılamaya çalışan kişiden bağımsızdır.
Platon’un ve ardıllarının çoğunun, ısrarla önemini vurguladığı simetri, Michelangelo için o kadar da önemli değildir. Michelangelo güzelliğin ölçülemez olduğuna inanır. Önemli olan şey, güzelliğin bizi çekme, cezbetme gücüdür.
Hegel’e göre sanat, insanlar kendileri ve nihai gerçeklik hakkında bir şey bilebilmeleri için var oldu. Sanat bir araçtır ve biz insan olarak en bilinçli olmayı başardığımızda, artık bu aracı kullanmayacağız. Kant’ın sanatı bir insan yetisi olarak, aslında bizi insan yapan bir şey olarak kabul etmesi ilginçtir. Güzelliği keşfetmek bizi daha sınırlı bir varoluştan özgürleştirir. Ama Hegel’in zihninde daima o nihai amaç vardır: Hakikati bilme amacı.
Rothko’nun dünyanın geri kalanından kopukluk duygusu o kadar yoğundur ki stüdyosunda intihar edişinin, kopma arzusunun son jesti olduğu söylenmektedir.
"...yasalar ve fermanlar, kölelerin resim yapmayı öğrenmesini yasaklamıştır. Bu onlar için kesinlikle daha iyiydi, çünkü resim sanatı daima özgür zihinlere ve soylu ruhlara layıktı."