Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sanat Üzerine

Tevfik El-Hakim

Sanat Üzerine Sözleri ve Alıntıları

Sanat Üzerine sözleri ve alıntılarını, Sanat Üzerine kitap alıntılarını, Sanat Üzerine en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
gördük gördük
Sahtelik insanlarda ‘ben sahteliğim’ diye bağırarak ortaya çıkmaz, aksine ‘ben gerçeğim benim dışındakiler yalan’ diyerek çıkar ortaya.
Sayfa 82 - KaknüsKitabı okudu
Düşüncede veya sanatta yahut bilimde ve siyasette her deccal, insanlara ancak parıltılı, gözalıcı, görkemli, debdebeli giysilerin içinde görünür. Avurtlarını büyüleyici sözlerle şişirir, saf halka, aklın ve kalbin en muhteşem meyvelerini, çaba ve çalışmanın en yüce ürünlerini sunanın kendisi olduğunu telkin eder.
Sayfa 82 - KaknüsKitabı okudu
Reklam
Bana öyle geliyor ki her insan kaderini tabiatının/mizacının içinde taşımakta. Kaderler her zaman gökten insanların başlarına inmemekte fakat bazen de benliklerinin doğasından yükselmekte ve hatta insanın olaylar karşısındaki davranışları çoğu zaman mizacının ve benliğinin bir açıklaması olmakta.
Sayfa 55 - KaknüsKitabı okudu
Bir ulusun kültürü Çağlar boyunca değişik ulusların çiçeklerinden elde edilmiş bal’dan başka birşey değildir.
Sayfa 34 - KaknüsKitabı okudu
Yazarın görevi benliklerin uyarılması değil, kafaların harekete geçirilmesidir. Yazar insanları, kendi kendilerine ve kendileri için hakikatleri ve bilgileri ortaya çıkarmaya yönelten bir zihin anahtarıdır.
Sayfa 75 - KaknüsKitabı okudu
Bilim adamları evrenin tuhaflıklarıyla birer edebiyatçıya dönüşmeden nasıl ilgileniyorlar… Edebiyatçılarsa bu tuhaflıklarla ölçülü bir şekilde ilgilenmelidirler. Aksi hâlde birer deliye dönüşürler.
Sayfa 31 - KaknüsKitabı okudu
Reklam
Benim inanışıma göre sanat adamıyla din adamı arasında bir bağ var. Şöyle ki din ve sanat, ikisi de aynı kandilden ışıldar. O, insan kalbini huzur, safâ ve inançla dolduran yüce meşaledir. Ve sanattaki güzelliğin kaynağı; sanat eseriyle ilişki kurduğunda insanın ruhunu kaplayan bu yüceliğin hissedilişidir. Bu yüzden sanatın da tıpkı din gibi ahlâk kuralları üzerinde duruyor olması gerekir.
Sayfa 7 - KaknüsKitabı okudu
Yetenekli sinemacı sana, beyazperde üzerinde gözünü kamaştıran o birden parlayıştan mümkün olduğunca daha derinini idrak ettirendir. Buna karşılık yetenekli edebiyatçı, kitabı her okuyuşunda sana yeni bir derinlik idrak ettirendir.
Sayfa 91
Tüm mucizeler “en büyük mucize”ye nisbetle küçüktürler. O, Allah’ın nurundan çıkardığı din’dir. İnsanlar hayranlıkla onun, damarlarına dağıldığını ve kanlarına karıştığını hissederek, kıyamete kadar onu izleyeceklerdir.
Sayfa 27 - KaknüsKitabı okudu
Reklam
O, yüksek sanatlardan zevk alanlardan oluşan elit tabaka, bugün bu sözde eğitimli milyonların muhitinde neredeyse boğulmaktadır.
Sayfa 103
Savaş günlerinde altmışına ayak basmış bir İngiliz askeri tanımıştım. Önünde 'Hitler' ve 'nazizm' hatta 'Almanyà' kelimeleri telaffuz edildiğinde sinirden kan beynine sıçrıyordu. Güney Ingiltere'de, Alman uçaklarının bombalarının dehşetlerinden nasiplenmiş bir ailesi vardı. Ve Almanlara karşı yürütülen savaşta öldürülmüş akrabaları vardı. Buna rağmen kendi başına kalır kalmaz, istirahat zamanlarında, onu bir kitaptan gözünü ayırmadan onu etüd ederken bulurdum. Bir gün o elindeki kitaba baktım; Alman Dilini ve Edebiyatını öğreten Almanca bir kitaptı. Çok şaşırdım. Almanlardan böylesine nefret eden bir adam, bu yaşında onların dilini öğreniyor, edebiyat ve kültürleriyle ilgileniyor!? Bununla ilgili olarak kendisiyle konuştum. "Tuhaf olan ne? Almanya'nın kültürü sadece Almanların malı mıdır? dedi.
Şu martı derinlerde yüzen balıkları görüyor ama onlar onu görmüyor. İşte bu gerçek hürriyettir.
Sayfa 136 - Kaknüs YayınlarıKitabı okudu
-Batılıların uygarlığından neyi alalım, neyi almayalım? Ben de düşünmeden cevap verdim: -Kafalarndakini alır, ruhlarındakini terk ederiz. Duygularımız bizim malımızdır, duyguları da onların mallarıdır. Duygu devredilmeyen ve ödünç alınmayan, kişisel bir nişandır. Fakat bilgi ortak bir maldır, herkesin faydalandığı bir meta'dir.
Saadet nedir?
Herşey ellerinin altındaydı: Rızık bol, sağlık daimi, özgürlük mevcuttur. İşte bu saadeti!(…) Yarın onların gözünde ilerlemenin sembolüydü ama onlar şimdi ilerlemiyorlardı. Çünkü her türlü ilerleme tamamlanmıştı yani herşey durmuştu. Ve madem herşey durmuştu o halde bu ölüm demekti. O halde kendileri de saadetlerinin mezarlannda
Sayfa 150Kitabı okudu
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.