Sancı.. Sancı...
Necati TosunerSancı.. Sancı... Gönderileri
Sancı.. Sancı... kitaplarını, Sancı.. Sancı... sözleri ve alıntılarını, Sancı.. Sancı... yazarlarını, Sancı.. Sancı... yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ve sevincin ardından uyku kaçıran bir yer geliyordu. Yitirmek korkusuydu. “Sonu yok…” saymaktı. Sabah, kaygıydı. Niçin sonu yoktu? Sanki sonu yoktuysa ne olurdu? Az önce yaşanmışla, düşlenmiş ve az önce gerçekleşmişle sanki niçin yetinemiyordu?
Sayfa 224 - iş bankası kültür yayınları
Bağırmak gibi bir şey duyuyor.
Çaresizlik gibi bir şey duyuyor.
“Tuh!” diyor. “Tuh! Keşkem gelmeyeydik bu gâvur eline…”
Ağladı saymıyor kendini.
“İnsan olanın gözü sulanma mı?..”
Sayfa 221 - iş bankası kültür yayınları
…aynada görüyor kendini. Uzun uzun bakıyor. Karanlığına, uzamış tıraşına, kan çökmüş gözlerine bakıyor.
“Acı, adamı karartırmış, ha?..”
Sayfa 220 - iş bankası kültür yayınları
Ortalıkta durgun olan bir şey, havada durgun asılı gözüken bir şey daha da ağırlaşıyor ve ağırlık.. beklenilen bir çığlığa hazır bir sessizlikle çoğalan ağırlık.. ve koptu kopacak çığlıkla havada asılı ağırlığın yere düşecekliği, bin bir parça olacaklığı.. -hastane.
Sayfa 206 - iş bankası kültür yayınları
Erişilmez bir sürü şeyde gözü olup da, şuna… şuna… şuna erişmek isteğini küllendiremeyince, öteki dünyaya erteleme rahatlığını da çoktan yitirmiş biri olarak, sınamalar, umutlanıp umutlanıp yanılmalarla usanç her gün biraz daha… biraz daha yerleşince içine, bir yeni umut yaratmayı -yine de- başardı: Almanya.
Sayfa 124 - iş bankası kültür yayınları
Oyalayan, avutan, unutturan bir şey hep bulunuyor. Sonra da çıkıyor ki, dert daha da büyümüş, çaresizlik daha da artmış mı?..
Sayfa 124 - iş bankası kültür yayınları
Ve son zamanlarda sık sık -hani eve geç kaldığı, gitmeyi de canının hiç istemediği akşamlar - şöylesinden bir düş kuruyor: Çekip bir yerlere gitmek… Uzak bir yerlere alıp başını gitmek…
Sayfa 77 - iş bankası kültür yayınları
İçinde, sanki yaşamadığı bir şey, sanki pek eskiden yaşanmış ve unutulmuş, unutulur gibi olmuş bir şey… bir şey var.
Sayfa 62 - iş bankası kültür yayınları
Kış, Osman için hiç de kolay geçmedi. Hep düşlenen bir şey -bir kızın kendine şöyle değer veriyor olması-..
Sayfa 39 - iş bankası kültür yayınları
“İyi ama, niçin ben Osman, niçin?..”
“Sanki niçin, niçin sen olmayacakmışsın Petra?..”
…
“Ne söyleyeyim isterdin?” demişti Osman. “Güzelsin diye mi, iyisin diye mi, senden hoşlanıyorum diye mi, beni delirtiyorsun diye mi, ha? İlk kez benden mi duymuş olacaksın bunları?.. Belki şunun içindir: Sende bir şey var. Beni anlıyorsun. Beni anlıyorsun gibime geliyor, bunun için işte.”
Sayfa 38 - iş bankası kültür yayınları