" Babam her zaman yazarların dünyanın en küstah ve bencil kişileri olduğunu söylerdi. Kendilerini yeryüzündeki tanrılar gibi görürler, derdi. Bana kalırsa, yaptıkları tıpkı resim gibi, hayatı anlama çabasından başka bir şey değil."
"Hayatta çoğumuz kendimizden bihaber yaşarız. Başkalarını seyrederiz ama dönüp kendimize bakamayız. Aynalar nasıl göründüğümüzü göstermez. Suretimizi çizen tedirginliğimiz, güvensiz bakışlarımız, korkak yürüyüşümüz ne kadar bağırsak da yükselmeyen sesimizdir. İyi çizilmiş bir ağız, derin bakışlı gözler, muntazam göğüsler oluşturmaz güzel bir kadını."
Hayatta çoğumuz kendimizden bihaber yaşarız. Başkalarını seyrederiz ama dönüp kendimize bakamayız. Aynalar nasıl göründüğümüzü göstermez. Suretimizi çizen tedirginliğimiz, güvensiz bakışlarımız, korkak yürüyüşümüz, ne kadar bağırsak da yükselmeyen sesimizdir.
Son limana girdi, demirledi gemi, çıkmamak üzere,
Çünkü ne rüzgârdan , ne de gün ışığından medet var artık,
Işık taşıyan şafağı terk ettikten sonra,
Oraya gömüldü, gün misali kısa ömürlü
Kaptan Eudemos'la gemisi.
"Gençlik körlüğümüzdür, yaşlılık ise uyanışımız. Ruhumuzun gözü açılmıştır ama ne fayda? Tutmayan eller, sızlayan eklemler, kıvrılmayan bacaklar, görmeyen gözlerle uyanışımız ne fayda..."