En Eski Sarpıncık Feneri kitaplarını, en eski Sarpıncık Feneri sözleri ve alıntılarını, en eski Sarpıncık Feneri yazarlarını, en eski Sarpıncık Feneri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Farkında değildik o zamanlar hiçbirimiz; yalnızlık ve yoksulluk nasibimiz olsa da, meğer çocukluk günlerimizin o son demleri aslında hayatımızın en güzel dönemleriymiş...
Fırat Sunel, Salkım Söğütlerin Gölgesinde adlı romanını okuduğum zaman dikkatimi çeken bir isimdi. Kendisi bir yazar ama aynı zamanda bir diplomat.
Salkım Söğütlerin Gölgesinde, benim çok beğendiğim ve çevreme de okumalarını tavsiye ettiğim, Ahıska Türkleri ile alakalı hayli başarılı bir romandı. Dolayısıyla Salkım Söğütlerin Gölgesinde'nin
Ölümle gelen keder o kadar ağır bir yüktür ki, zaman dediğimiz şey bile onu taşımakta zorlanıyor, omuzlarına çöktüğünde beli bükülüp adımları yavaşlıyordu.
“Farkında değildik o zamanlar hiçbirimiz; yalnızlık ve yoksulluk nasibimiz olsa da, meğer çocukluk günlerimizin o son demleri aslında hayatımızın en güzel dönemleriymiş...”
“Farkında değildik o zamanlar hiçbirimiz; yalnızlık ve yoksulluk nasibimiz olsa da, meğer çocukluk günlerimizin o son demleri aslında hayatımızın en güzel dönemleriymiş...”
Sapıncık Feneri / Fırat Sunel
Fırat Sunel’in okuduğum üçüncü kitabı. Diğer iki kitabında olduğu gibi bu kitabını da samimi sıcak içten akıcı bir dille yazmış. Yazar, gemilere yol gösteren deniz fenerinde yaşayan 6 kişilik bir ailenin, yaşama, var olma savaşını evin küçük oğlunun gözünden anlatıyor... Kitabı okurken kendinizi romanın içinde kolayca buluyor, ailenin çektiği sıkıntı, acı, mutluluk, çaresizlik duygularını onlarla birlik de yaşıyorsunuz...
Ermiş deniz fenerlerinden aydınlık dumanlar gelir
Eski bir şarkıda gemileriyle kaybolanlar gelir
Siyah yelkenleri rüya tozlarıyla örtülü
Attila İlhan - Deniz Kasidesi şiirinden.
Fırat Sunel’in okuduğum ilk kitabı. Öylesine yüreğe dokunuyor ki tam olarak nasıl yorumlayacağımı bilemiyorum. Ne duru bir anlatım. Okuyanı sarıp sarmalayan bir kitap.