Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Savaş ve Açlar

Hasan İzzettin Dinamo

Savaş ve Açlar Gönderileri

Savaş ve Açlar kitaplarını, Savaş ve Açlar sözleri ve alıntılarını, Savaş ve Açlar yazarlarını, Savaş ve Açlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kollarının arasından bir cennet ateşi gibi gelip geçmiş birini unutabilir miydi?
Yaşayışının en güzel düşünü görmüş gibiydi. Arada geçen bu konuşmaları bile düştü işittiğini sanıyor gözlerini ovuşturup duruyordu. Düşte bile görmek yürekliliğini gösteremediği o güzel kız birden bire sanki gökten pamuk gibi ak bulutlardan kollarına düşmüştü. Sanki o değil de kendisini seven meleklerin cennet bahçelerinden alıp kollarına bıraktığı erişilmez bir huri kızıydı. Kollarını sert kasları arasında ipek tenli bir balık gibi kayan o güzel kızın kollarının arasından bıraktığı boşluk sonsuz, karanlık bir uçurum gibi derin ve korkunçtu. Mutluluk birden bire hiç umulmadık bir zamanda gelmiş, yağmurun kül rengi perdesine sarınarak yine geldiği gibi gitmişti.
Reklam
Onun yumuşacık sıcacık kolunu omzunda duyunca baygınlık geçirir gibi oldu. Hiç yaklaşılmaz, el değilmez bir mutluluk tanrıçası gibi düşündüğü bu güzel kızın, birden bire bu kerte yakına gelişi, etinin etine değişi, ona korkunç bir şaşkınlık vermişti.
O, gözleri dünyaya açıldığı günden beri gördüğü en ilginç varlıktı. Onu gördüğü zamanlar, dünyayı unutuyor, onun büyüsü, çevresindeki canlı cansız her nesneyi silip götürüyordu. Onu, elde edilemeyecek en güzel nesne, seyrine doyum olmayan bir varlık olarak düşünuyordu. Bunun nedenlerini araştıracak durumda değildi. Onun güzel, yumuk yumuk varlığı ona ham, yeşil bir yemiş gibi geliyordu. Bıraksalar, onun yanında açlığı susuzluğu bir an usuna getirmeden oturur, mutluluğun altın suyuna batmış duygular, düşüncelerle onu seyrederdi.
Onu gördükçe, içinde ılık ılık bir nesnenin kaynadığını duyuyordu. Sevgi denen nesne bu muydu ki?
381 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
“Bunların hepsi belediyece gömdürülecek şehit ailelerinin çocuklarıydı. Fatma’nın ölüsü de gelince mezar­cılar irili ufaklı, kızlı erkekli çocuk ölülerini birer birer mezara indirip, toprağın üzerine yan yana dizmeye, sonra üzerlerine tah­ta dizmeden toprak atmaya başladılar. Bir yığın çocuk bir daha kalkıp oynamamak, ekmek istememek, cıvıldaşmamak, kavga et­memek üzere bir tek mezara atılmıştı. Bu, Şakire’nin çok gücüne gitti. İçinde korkunç bir hınç kabarmıştı. Bu felek denen şey ne korkunç bir canavardı? Babası, ağabeyi sınır boylarında mezarsız çürüyüp giden şu şehit yavrularının bir tek mutluluğu yerin altı­na girerek açıkta kurda kuşa yem olmaktan kurtuluşlarıydı. Şe­hitlerin geride bıraktığı varlıkları bu akıbet beklemiyor muydu?” Hasan İzzettin Dinamo, Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarını en fazla yokluk ve kimsesizlik içinde geçiren yazarlarımızdandır. Savaş ve Açlar, bir ailenin yaşayabileceği en zor koşullardaki var olma mücadelesinin, savaşın etkisiyle, nasıl drama dönüştüğünü, nasıl dağılma ve yok olma sürecine girdiğini anlatan, çarpıcı ve bir o kadar da etkileyici bir roman hem de yazarın kendi gerçek hayat hikayesi olunca… Savaşın cephe gerisinde kalan ailelerin yaşamlarını ne hale getirebildiğini tüm çıplaklığı ile gözler önüne seren yürek burkan, ağlatan, düşünmeye sevk eden muazzam bir eser. Kesinlikle her Türk evladının dimağından ya da kursağından bir nebze bile olsa geçirilmesi gereken yapıtlardan biridir. Şiddetle tavsiye ediyorum…
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Heyamola Yayınları · 20051,289 okunma
Reklam
O köpek açtı. İnsanları insan bil­diğinden verdikleri her yiyeceğin insanca olacağını sanmış, ağulu et parçasını bir şefkat yiyeceği sanarak yutmuş, köpek cennetini boylamıştır. İnsanlardan insanlık beklemek, hele böy­ le zamanlarda, boğanın altından buzak beklemek, gibi bir şey olur.
Sayfa 293Kitabı okudu
Bizum şu halımuzda ahlaklı, namusli olmanın ne değeri vardur? Bütün namuslilar yerin altina girecek de salt ahlaksız­ lar mı yaşayacak yerun istinde?
Sayfa 267Kitabı okudu
Hey Allahum, dedi, bu kimun vetanidur ki orada şehit ço­ cuklarına kuru ekmeği değil köpek bokunu bile çok göreyiler?
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
Mademki köpek boku bunca değerli de hükümet kö­pekleri neden öldürüyor bilmem. kuduz köpek varmış, insanı ısırınca insan kudururmuş. Biz, burada açlıktan kuduruyoruz, hükümetin haberi yok.
Sayfa 232Kitabı okudu
"Uşaklarum, bobanuzi, ağbeyunuzi cepheye götürüp eldur­ diler. Bir Allahtan umudumuz vardi, o da yüzümüze bakmayi. Ben de açluktan elmeyesunuz diye gittum bizi tüşunmeyenle­ run bahçesinden üç tane lahana çaldum. Merak etmeyun. Soba­ nız, ağabeyunuz Kanlarını bu vatan için tökerek bütün bu yiye­ cekleri hepumuzun mali yaptılar.
Sayfa 203Kitabı okudu
Allah o harbi çıkaranlari cehennemun köküne atsun. Allah, hepsini tez günde kahretsun onların. Ne olursa bizum gibi zavallılara olayi.
Sayfa 193Kitabı okudu
"Şakire, dedi, bizler hayvan gibi yaşayruz. Avrupa'da yedi düvel birbirine savaş açmiş. Biz sanayruz ki salt onlar boğuşacak, biz de ha burada domates, patlıcan, bamya yetiş­ tireceğuz. Elin piçi pirakırsa yaparsun bu işleri. Ama pirakmaz. İlle senin burnunu da o pisliğe sokacak, Balkan savaşında bütün Rumeli'yi elumuzden aldılar.
Sayfa 110Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.