Şeftali Kokan Bir Yaz kitaplarını, Şeftali Kokan Bir Yaz sözleri ve alıntılarını, Şeftali Kokan Bir Yaz yazarlarını, Şeftali Kokan Bir Yaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Leeda arkadaşların hiç de umulduğu gibi çıkmadığını çok iyi biliyordu. Tıpkı denizde oluşan gelgitler gibi dostlar da bir vardılar, bir yoktular. Bir an size kendinizi iyi hissettiriyor, sonrada boşluğa bırakıp gidiyorlardı."
Kutusu ve kapakları cıvıl cıvıl olan bir serinin ilk kitabı Şeftali Kokan Bir Yaz ile seriye büyük bir hevesle başladım fakat beklediğim gibi olmadı diyebilirim.
Üç farklı hayatı olan üç farklı kızı anlatıyor, öncelikle konusundan bahsedeyim.
Murphy, Leeda ve Bertie.
Bu üç kızın hayatı bir yaz, şeftali bahçesinde kesişiyor.
Önceleri birbirlerinden uzak dururken daha sonradan arkadaş oluyorlar hatta en yakın arkadaşlar oluyorlar.
Kitapta yaşanan şeyler bana birazcık saçma geldi diyebilirim, her sabah uyanıyorlar şeftali bahçelerine gidiyorlar birlikte şeftali topluyorlar işte orada çalışan ve yatılı kalan diğer erkek işçilerle sevgili oluyorlar falan filan.
Aşk olsun tabii ki kitapta, olmasın demiyorum fakat saçma sapan şeyler vardı içeriğinde bence.
O onun sevgilisine göz dikiyor, elinden almaya çalışıyor, bir diğerinin tek amacı öpüşmek, yatmak kalkmak..
Sürekli bunları okumak beni biraz sıktı açıkçası.
Başka olaylar da olabilirdi bilemiyorum.
‘Şeftali’ kelimesini çok fazla kullanmış yazar kitapta ve bu durum canımın şeftali çekmesine sebep oldu..
Serinin iki kitabı daha var, yarım bırakmayı sevmediğim için onları da okuyacağım fakat biraz hızlıca okuyacağımı söylemek istiyorum.
İkinci kitap eğer beni içine çekerse tabii ki tadını çıkararak okurum orası ayrı ama eğer ikinci kitap da bunun gibiyse hızlı okuyacağım.
Şu anlık tavsiye etmiyorum. İkinci üçüncü kitabı okumadan tavsiye etmiyorum demem ne kadar doğru bilmiyorum ama.. öyle işte arkadaşlarrrrrr..
"Leeda arkadaşların hiç de umulduğu gibi çıkmadığını çok iyi biliyordu. Tıpkı denizde oluşan gelgitler gibi dostlar da bir vardılar, bir yoktular. Bir an size kendinizi iyi hissettiriyor, sonda da boşluğa bırakıp gidiyorlardı."
"Biliyor musun? Aslında umrumda bile değil."
"O zaman neden her zaman bu kadar sinirlisin."
"Çünkü..."
"Çünkü işin aslı şu ki eğer umrunda olmasaydı, bu kadar sinirli olmazdın."