Adı:
Seher Vakti
Yazar:
Alt başlık:
Kurtuluş Savaşı'nın Efsane Kahramanı Kara Fatma'nın Hikayesi...
Baskı tarihi:
2020
Sayfa sayısı:
70
ISBN:
9786257719766
Dil:
Türkçe
Ülke:
Türkiye
Yayınevi:
KDY
Kurtuluş Savaşı'mızın efsane kahramanlarından Kara Fatma'nın (Fatma Seher Erden) yaşadığı lirik olaylardan yola çıkarak kaleme alınmış tek perdelik tiyatro oyunu.
"Piyes yazarlığı, tiyatronun sinema işlevi gördüğü yüzyıllar boyunca Batı'da büyük prestij konusuydu. Bizim edebiyatımızın 19. yüzyıldaki gelişiminde de başat rolü oynamıştır, diyebiliriz. Ancak bizde hiçbir zaman bir "altın çağ" yaşamadı piyes. Tiyatromuz asla Batı'daki yaygınlığa ve prestije erişemedi. O yüzden az sayıdaki yerli üretim, çok değerli. Tarkan Elsoy'un "Seher Vakti" eseri de bunlardan biri. Kurtuluş Savaşı'mızın gözü pek kahramanı, komutanımız Üsteğmen Kara Fatma için bir buket çiçek. Minnet ve şükran mektubu. Bir destan selamı ona. Okuruna ulaşması dileğiyle. Tarkan Elsoy'u, bu "az gidilmiş" yola cesaret ettiği için kutlarım."
Selahattin Yusuf
"Piyes yazarlığı, tiyatronun sinema işlevi gördüğü yüzyıllar boyunca Batı'da büyük prestij konusuydu. Bizim edebiyatımızın 19. yüzyıldaki gelişiminde de başat rolü oynamıştır, diyebiliriz. Ancak bizde hiçbir zaman bir "altın çağ" yaşamadı piyes. Tiyatromuz asla Batı'daki yaygınlığa ve prestije erişemedi. O yüzden az sayıdaki yerli üretim, çok değerli. Tarkan Elsoy'un "Seher Vakti" eseri de bunlardan biri. Kurtuluş Savaşı'mızın gözü pek kahramanı, komutanımız Üsteğmen Kara Fatma için bir buket çiçek. Minnet ve şükran mektubu. Bir destan selamı ona. Okuruna ulaşması dileğiyle. Tarkan Elsoy'u, bu "az gidilmiş" yola cesaret ettiği için kutlarım."
Selahattin Yusuf
70 syf.
·Beğendi·10/10 puan
Tarkan Elsoy'un 2 kitabını okumuş, ikisinden de çok etkilenmiştim.
Seher Vakti isimli bu yeni kitabı Kurtuluş Savaşı sırasında adını hepimizin bildiği Kara Fatma 'nın hikayesi .
çok gerçekçi ve heyecanlı bir kurguyla, oldukça çarpıcı karakterler kullanarak anlatmış.
Oyunun Hollywood filmlerini çağrıştıran kendine has dinamik bir havası var. umarım yakın zamanda tiyatroda da izleme şansımız olur .
Seher Vakti isimli bu yeni kitabı Kurtuluş Savaşı sırasında adını hepimizin bildiği Kara Fatma 'nın hikayesi .
çok gerçekçi ve heyecanlı bir kurguyla, oldukça çarpıcı karakterler kullanarak anlatmış.
Oyunun Hollywood filmlerini çağrıştıran kendine has dinamik bir havası var. umarım yakın zamanda tiyatroda da izleme şansımız olur .
70 syf.
·Beğendi·10/10 puan
Yazar Tarkan Elsoy'un yazdığı iki kitabı okumuştum , Seher Vakti isimli bu kitabı görünce çok sevindim , hemen aldım ve okudum .
Gururumuz kahraman kadınlardan biri olan Kara Fatma'nın hikayesi ,içinde tarihi dramları çarpıcı bir şekilde sunuyor.
Yine sinematografik bir anlatımı olduğu için okurken film izliyormuşum gibi gözümün önünde canlandı sahneler , kurgusu o kadar güzel ki her kitabıyla insanın ruhunda izler bırakmayı başarıyor.
Gururumuz kahraman kadınlardan biri olan Kara Fatma'nın hikayesi ,içinde tarihi dramları çarpıcı bir şekilde sunuyor.
Yine sinematografik bir anlatımı olduğu için okurken film izliyormuşum gibi gözümün önünde canlandı sahneler , kurgusu o kadar güzel ki her kitabıyla insanın ruhunda izler bırakmayı başarıyor.
" MUSTAFA KEMAL: Savaşın senden isteyecekleri çok fazla, sana vereceklerimizse çok sınırlı. Bunu hiç aklından çıkarma.
KARA FATMA: Allah bize senin gibi dünyanın en haşmetli komutanını bahşetmiş, üzerine daha ne isteriz ki…"
KARA FATMA: Allah bize senin gibi dünyanın en haşmetli komutanını bahşetmiş, üzerine daha ne isteriz ki…"
kitap yurdu
" Aristokrasiyle kendi halklarına kan kusturdukları yetmezmiş gibi hızını alamayıp nerede zavallı ülke varsa üzerine çullanıp onları da sömürge yapmışlardı.
Milyonların kanını içiyor ama asla doymuyorlardı, hep daha fazlasını hep daha fazlasını istiyorlardı.
Dönüp baksan görünürde her biri şık giyimli, elinden kitap düşürmeyen, birbirlerine naziklikten kırılacak incelikte, en yakışıklısından en güzeline salon beyefendileri, salon hanımefendileriydiler. "
Milyonların kanını içiyor ama asla doymuyorlardı, hep daha fazlasını hep daha fazlasını istiyorlardı.
Dönüp baksan görünürde her biri şık giyimli, elinden kitap düşürmeyen, birbirlerine naziklikten kırılacak incelikte, en yakışıklısından en güzeline salon beyefendileri, salon hanımefendileriydiler. "
kitap yurdu
" İstiklal Harbi’nde yaşadıklarımdan sonra en büyük sefalet bile şiir gelir bana. Yıllarca cepheden cepheye ne yatacak döşeğimiz oldu ne de karnımız aş gördü.
Mutlu bir aile tablosunun hayalini bile kursak suçlu hissederdik kendimizi. Garp ülkeleri gırtlağımıza çökmüştü.
Mutluluk zamanı değildi ki; ölümüne, kanının son damlasına kadar savaşma zamanıydı. Şimdi ben bu sabilere “Yavrularım akşama yemekte ağaç kabuğu var!” ya da “Size süpürge sapı kaynattım, yiyin afiyetle!” desem, delirdiğimi düşünüp öyle bakarlar yüzüme boş boş.
Ama işte hepsi gerçekti, hem de en acısından gerçekti tüm yaşadıklarımız... "
Mutlu bir aile tablosunun hayalini bile kursak suçlu hissederdik kendimizi. Garp ülkeleri gırtlağımıza çökmüştü.
Mutluluk zamanı değildi ki; ölümüne, kanının son damlasına kadar savaşma zamanıydı. Şimdi ben bu sabilere “Yavrularım akşama yemekte ağaç kabuğu var!” ya da “Size süpürge sapı kaynattım, yiyin afiyetle!” desem, delirdiğimi düşünüp öyle bakarlar yüzüme boş boş.
Ama işte hepsi gerçekti, hem de en acısından gerçekti tüm yaşadıklarımız... "
" Hakkınızı geri alamıyorsanız o hak zaten sizin değildir!
Zalime geçit veriyorsanız siz de zalimle işbirlikçisiniz demektir! "
Zalime geçit veriyorsanız siz de zalimle işbirlikçisiniz demektir! "
kitap yurdu
" Belayla mücadele... Kaderiydi Anadolu reayasının...
Kıtlıklar, salgınlar, kuraklıklar, ağır vergiler, Moğol istilası, Hıristiyan şövalyeleri, gaddar hükümdarlar hepsi vız geldi bu gözü pek halka.
Ama bu kez Devlet-i Aliyye’nin başı görülmedik bir dertteydi. İstilacılar dört bir yandaydı. Yoksul halkın elinde Allah’a inancı ve Mustafa Kemal’e bağlılığı dışında hiçbir şey kalmamıştı.
Ya savaşacak ve o eski güzel günlere dönecekler ya da korkak fareler gibi kaçışacaklardı.
Anadolu halkını, nam-ı diğer “reayayı” bugüne kadarki en büyük, en acımasız, en kutsal imtihanı bekliyordu. "
Kıtlıklar, salgınlar, kuraklıklar, ağır vergiler, Moğol istilası, Hıristiyan şövalyeleri, gaddar hükümdarlar hepsi vız geldi bu gözü pek halka.
Ama bu kez Devlet-i Aliyye’nin başı görülmedik bir dertteydi. İstilacılar dört bir yandaydı. Yoksul halkın elinde Allah’a inancı ve Mustafa Kemal’e bağlılığı dışında hiçbir şey kalmamıştı.
Ya savaşacak ve o eski güzel günlere dönecekler ya da korkak fareler gibi kaçışacaklardı.
Anadolu halkını, nam-ı diğer “reayayı” bugüne kadarki en büyük, en acımasız, en kutsal imtihanı bekliyordu. "
" Anadolu reayası kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla, yaşlısıyla tarihin en çetin kurtuluş savaşını vermiş, büyük imtihanı büyük zaferle geçmişti.
O zamanki Fikriyelerin, Zekiyelerin, Nefiselerin kimi kara toprağa karıştı, kimi gazi kaldı, kimi, büyük kentlere göçtü...
Çocukları Oya oldu, Aleyna oldu, Ceren oldu.
Hekim oldu, hâkim oldu, pilot oldu... "
O zamanki Fikriyelerin, Zekiyelerin, Nefiselerin kimi kara toprağa karıştı, kimi gazi kaldı, kimi, büyük kentlere göçtü...
Çocukları Oya oldu, Aleyna oldu, Ceren oldu.
Hekim oldu, hâkim oldu, pilot oldu... "
" ALEKSİS: Fatma! Günlerdir buradasin, bak su haline! Rezil durumdasin. Yorma artik bizi, anla artik, guc sende değil, guc bizde Fatma. Guc bizde!
KARA FATMA: (Gülerek.) Aleksis Efendi, güçsüz taraf güçlünün dilini öğrenir, tarihte bu hep böyle olmuştur. Bak hepiniz şakır şakır Türkçe konuşuyorsunuz.
Biz ise tek kelime Yunanca biliyor muyuz? Hayır, bilmiyoruz! Sence hangi taraf daha güçlü Aleksis Efendi? "
KARA FATMA: (Gülerek.) Aleksis Efendi, güçsüz taraf güçlünün dilini öğrenir, tarihte bu hep böyle olmuştur. Bak hepiniz şakır şakır Türkçe konuşuyorsunuz.
Biz ise tek kelime Yunanca biliyor muyuz? Hayır, bilmiyoruz! Sence hangi taraf daha güçlü Aleksis Efendi? "
Kitabın basım bilgileri
Adı:
Seher Vakti
Yazar:
Alt başlık:
Kurtuluş Savaşı'nın Efsane Kahramanı Kara Fatma'nın Hikayesi...
Baskı tarihi:
2020
Sayfa sayısı:
70
ISBN:
9786257719766
Dil:
Türkçe
Ülke:
Türkiye
Yayınevi:
KDY
Kurtuluş Savaşı'mızın efsane kahramanlarından Kara Fatma'nın (Fatma Seher Erden) yaşadığı lirik olaylardan yola çıkarak kaleme alınmış tek perdelik tiyatro oyunu.
"Piyes yazarlığı, tiyatronun sinema işlevi gördüğü yüzyıllar boyunca Batı'da büyük prestij konusuydu. Bizim edebiyatımızın 19. yüzyıldaki gelişiminde de başat rolü oynamıştır, diyebiliriz. Ancak bizde hiçbir zaman bir "altın çağ" yaşamadı piyes. Tiyatromuz asla Batı'daki yaygınlığa ve prestije erişemedi. O yüzden az sayıdaki yerli üretim, çok değerli. Tarkan Elsoy'un "Seher Vakti" eseri de bunlardan biri. Kurtuluş Savaşı'mızın gözü pek kahramanı, komutanımız Üsteğmen Kara Fatma için bir buket çiçek. Minnet ve şükran mektubu. Bir destan selamı ona. Okuruna ulaşması dileğiyle. Tarkan Elsoy'u, bu "az gidilmiş" yola cesaret ettiği için kutlarım."
Selahattin Yusuf
"Piyes yazarlığı, tiyatronun sinema işlevi gördüğü yüzyıllar boyunca Batı'da büyük prestij konusuydu. Bizim edebiyatımızın 19. yüzyıldaki gelişiminde de başat rolü oynamıştır, diyebiliriz. Ancak bizde hiçbir zaman bir "altın çağ" yaşamadı piyes. Tiyatromuz asla Batı'daki yaygınlığa ve prestije erişemedi. O yüzden az sayıdaki yerli üretim, çok değerli. Tarkan Elsoy'un "Seher Vakti" eseri de bunlardan biri. Kurtuluş Savaşı'mızın gözü pek kahramanı, komutanımız Üsteğmen Kara Fatma için bir buket çiçek. Minnet ve şükran mektubu. Bir destan selamı ona. Okuruna ulaşması dileğiyle. Tarkan Elsoy'u, bu "az gidilmiş" yola cesaret ettiği için kutlarım."
Selahattin Yusuf
