Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şehir Fotoğrafları

Beşir Ayvazoğlu

Şehir Fotoğrafları Gönderileri

Şehir Fotoğrafları kitaplarını, Şehir Fotoğrafları sözleri ve alıntılarını, Şehir Fotoğrafları yazarlarını, Şehir Fotoğrafları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bursa'da Muradiye'yi gezen herkes, Yakup Kadri gibi ifade edemeseler de, hemen hemen aynı şeyleri hissederler. Ölüm Eyüp'te olduğu gibi, Muradiye'de de bir melek kanadı gibi yumuşacık ve münistir; insanın sokulası gelir.
Sayfa 143 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Bir şehrin yerlisi kalmamışsa, o şehrin kültürünü ve kendine has atmosferini koruyacak kimse de kalmamış demektir. Şehirlerin hakiki yerlileri, soyları gitgide tükenmekte olan cins adamlardır. Âşinası olduklan mekanların ve hayat tarzının asil çizgileri bir bir yok olurken derinden sarsılırlar.
Sayfa 137 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Müzik, ait olduğu kültürün ruhunu en güçlü ve en karmaşık biçimde ifade eden, dolayısıyla değiştirilmesi en zor olan sanattır. Cumhuriyet döneminde en radikal ameliyeler bunun için müzik alanında yapılmış, ideolojik tartışmaların önemli bir kısmı da müzik üzerinde cereyan etmiştir ve etmektedir. Arabesk kültürün ve hayat tarzının da öncelikle müzik planında dikkati çekmesinin sebebi budur.
Sayfa 130 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Aydın-bürokrat kadroların devlet gücünü kullanarak uyguladığı Batılılaşma programlarına direnen halkın sonuna kadar sadık kaldığı ve el yordamıyla korumaya çalışırken yozlaştırdığı kültür, bu yozlaşmuş biçimiyle arabesk karakter taşımaktadır
Sayfa 130 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Yeşilçam, 1980'lere kadar Mısır ve Hint filmlerini taklit etmek suretiyle geliştirdiği kalıpları kullanarak sürekli gözyaşı simsarlığı ve merhamet sömürüsü yapmış ve denebilir ki, 1950'lerden sonra oluşan arabesk kültürün estetik altyapısını hazırlamıştır. Köylerinden kasabalarından kopup büyük şehrin göbeğine düşen çaresiz insanlar, Yeşilçam filmlerinde ve film müziklerinde kendi duyarlıklarının, sıkıntılarının, özlemlerinin karşılığını bulmuşlardır. Daha sonraları "entel arabeski" diye nitelendirilen "özgün müzik" türünün de film müziğinden kaynaklanmış olması dikkat çekicidir.
Sayfa 122 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
"İstanbul'da her yerde ağaçlar olup onların arasından mimarlığın soylu örnekleri yükselir. Ağaçlar bizim psikolojik ve fiziksel yönden iyi durumda olmamızı sağlarlar."
Sayfa 113 - Le CorbusierKitabı okudu
Reklam
"Meraklılık Şarklıların tenezzül etmedikleri bir davranıştır. Şark'ta pek çok dükkânda alışveriş yaptık, bize kahve ve sigara ikram edildi, ancak alışveriş tamamlandıktan sonra, dükkân sahipleri nereden gelip nereye gittiğimizi sordular; daha da fazlası onları âlâkadar etmiyordu."
Sayfa 111 - Knut HamsunKitabı okudu
Mehmed Akif'in "fikir ve dava adamı" kimliği, sadece şair kimliğini değil, çağının ve çevresinin son derece dikkatli bir müşahidi olma vasfını da gölgede bırakmıştır. Sırf fikir söyleyen manzumeleri çeşitli çevreler tarafından birer "argüman" olarak kullanıldığı için bu manzumelerin çarpıcı gözlemleri yansıtan bölümleri, daha da önemlisi Safahat'ı baştan sona kuşatan ince mizah ve ironi umumiyetle gözden kaçmıştır. Hâlbuki Safahat, başlıbaşına bir dünyadır. Asrın başlarındaki Türk ve İslam dünyasını tanımak ve Türkçe'nin tadına varmak isteyen herkes Safahat'ı mutlaka okumalıdır. Şiir de vardır bu kitapta, fikir de; tiyatro da vardır, tuluat da, fotoğraf da vardır. karikatür de; mizah da vardır, gözyaşı da...
Sayfa 102 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Tanpınar'ın Huzur'unda, Nuran, oturacakları evin bahçesinde bulunmasını istediği çiçeklerden söz ederken meyve ağaçlarının çiçeklerini özellikle kaydeder. Bu bahçede bol bol badem, erik, şeftali, elma ağaçları bulunmalıdır. Çünkü meyve ağaçlarının çiçekleri "ömürleri kısa ve beş gün için olsa bile. insanda bütün bir sene devam edecek hayaller uyandırabilir".
Çıkardığı ilk dergiye Ağaç adını vermesi, Necip Fazıl'da ağaç fikrinin çok güçlü olduğunu göstermektedir. "Büyüklüğü, olgunluğu, erginliği, bir kelimeyle perfeksiyonu" temsil eden ağaç, Necip Fazıl'a göre, toprak üstünde ve altındaki gür ve dolaşık varlığıyla, madde ve ruh gibi, her şeyin bir diş ve bir iç yüzü bulunduğuna işaret eden güçlü bir sembol, kökleri, gövdesi ve dallarıyla "muhite doğru namütenahi dağınık ve çok, merkeze doğru namütenâhi toplu ve tek bir şahsiyet muvazenesinin en eşsiz örgüsüdür".
Reklam
Aslında geçmişi özlemek bir sağlık alametidir, bana öyle geliyor ki, hafıza geçmişi eleyip süzerek sadece güzelliklerden ibaret bir masal iklimi hâline getiren ve iç dengemizi sağlayan aynı bir mekanizmaya sahip.
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.