Şehir Mektupları
Mustafa KutluŞehir Mektupları Sözleri ve Alıntıları
Şehir Mektupları sözleri ve alıntılarını, Şehir Mektupları kitap alıntılarını, Şehir Mektupları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir gerçeğin altını çizerken kalemi fazla bastırırsanız kağıt yırtılabilir.
Sayfa 83Kitabı okudu
Göçtü kervan, kaldık dağlar başında
Sayfa 227Kitabı okudu
Her geçen gün kalbimizi karartan ve katılaştıran bir hayatın boynumuza taktığı zincirleri sürükleyip duruyoruz.
Sayfa 228Kitabı okudu
Dünya değişiyor ve hayatımız da bu değişmeden nasibini alıyor. Yaşadığımız evler, sokaklar, şehirler değişiyor. Modernizm getirdiği teknolojik unsurlar ile bu değişime gittikçe hızlanan bir ivme kazandırıyor.
Sayfa 17Kitabı okudu
Haklı.
Günümüzün çocukları nasıl bir oyuncak cenneti içinde yaşadıklarını bilmiyorlar. Ana-babalar varlığın verdiği imkanlar ile çocuklarıru şımartıyor, bir dediklerini iki etmiyor, onlar uğruna israftan kaçınmıyorlar. Dünya kadar paralar
ödenip alınan bisikletler, tamirci yüzü görmeden bir iki yılda hurdaya atılıyor.
Tüketim toplumunun alışkanlıkları, bizim gibi kanaatı en tükenmez hazine bilecek bir anlayıştan, inançtan gelen toplumu dahi kendi kanunlarına boyun eğmeye zorluyor. Mutluluğun kolayca yakalanan bir şey olmadığını çocuklar da kavrayabilir. Yeter ki onun satın alınacak bir nesne gibi görmemek lazım geldiğini bilelim. Tatminsiz nesiller yetişiyor. Bisikletler çoğalırken aydınlık yüzler azalıyor.
Sayfa 128Kitabı okudu
Tatminsiz nesiller yetişiyor.
Sayfa 128Kitabı okudu
İnsanlar sanki ölümü kanıksadı, doğumu alelade bir vak'a saymaya başladı. Hiçbir şey için durup içlenmeye vakit yok.
Sayfa 17Kitabı okudu
Herhalde hayatın gittikçe hızlanan ritmi, teknolojinin bize armağan ettiği uyuşturucu konfordur.
Sayfa 131Kitabı okudu
Hiçbir şey için durup içlenmeye vakit yok.
İnsanlar sanki ölümü kanıksadı, doğumu alelade bir vaka saymaya başladı.
İnsanlar büyük kalabalığın, koca binaların, uğuldayan şehrin ortasında nasıl böyle yalnız kalıyorlardı?
Memleketimiz bir tezatlar ülkesi haline geldi. Ne yana baksanız bir çarpıklık, bir iğretilik, bir yozlaşma ...
Nedendir bilinmez içinizde hep bir yol düşüncesi kıvranmaktadır . Bu elbette içinize doğru uzanıp giden bir yoldur.
Sayfa 176Kitabı okudu
Geçmişi yıkmak bize nasıl bir gelecek müjdelemektedir?
Mevcudatın sükûtuna aldanmamalı. Muzdaripler yalnız "Muzdaribim" diye bağırabilenler değildir.
Bilinmez niçin acıyı hayata katan kudret, insandan, başka hiçbir mahlûka acının sırrını fâşetmek imkanını vermemiştir.
Her mahlûk, hayatın kanlı yollarında, boynuna geçirilen ve sesini boğan bir ağır "sükût" zincirini sürükleyip yürüyor.
Sayfa 227Kitabı okudu