Şehir ve Kültür İstanbul

Kolektif

En Yeni Şehir ve Kültür İstanbul Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Şehir ve Kültür İstanbul sözleri ve alıntılarını, en yeni Şehir ve Kültür İstanbul kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Aynı şeylerin tekrarı, ne kadar güzel olursa olsun, insanlarda bıkma duygusu oluşturur.” (Hikmet Barutçugil)
“Kâbus, ruhumu çalmak isteyen hırsız” (Sezai Karakoç)
Reklam
“Ben İstanbul’da dağıldım zerre zerre İstanbul damla damla içimde birikti” (Sezai Karakoç)
“Ben İstanbul’a geldim mi İstanbul oluyorum.” (Mustafa Necati Karaer)
“Anlarsın ölüm yoktur geçen zamandan başka!” (Ahmet Hamdi Tanpınar)
“Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.” (Necip Fazıl Kısakürek)
Reklam
"Mimar"
Mimar kimdir? Mimar sözcüğü Arapça "umrân" kökünden gelir. Umrân kelimesi dilimize bayındırlık, bayındırlaşma, medeniyet, ilerleme, refah ve saadet, mutluluk olarak tercüme edilmektedir. Bu kökten türetilen bir diğer kelime ise mâmur etme, bayındır etme, şenlendirme anlamına gelen "imar" dır. O hâlde aynı kökten gelen "mimar" sözcüğünü anladığımız ve alıştığımız üzere yalnızca yapı yapan insanlar için kullanmamamız gerekir. Geniş anlamda "mimar" insanlara refah ve mutluluk getiren, bireylerin ve yaşam çevrelerinin şenlenmesine katkıda bulunan meslek mensupları olarak tarif edilmelidir.
Sayfa 266 - Sinan Genim
Bosphorus'un Mitolojik Hikâyesi
Bilindiği gibi İstanbul, dünyada, iki kıta üzerinde kurulmuş tek kenttir. Başka bir söyleyişle, iki kıta arasında bir geçit yeridir. Burayla ilgili en eski yazılı kayıtlarda, yani Yunan Mitolojisinde Zeus'un önce baştan çıkarıp sonra da karısı Hera'nın kıskançlık intikamından korumak için inek kılığına soktuğu İo, Hera'nın üstüne saldığı sineğin tacizinden kaça kaça Boğaz kıyısına gelir ve yüzerek Asya kıyısına çıkar. Bu nedenle buraya Bosphorus denmiştir. (Bous, yani İnek + phoros, yani geçit: İnek geçidi.)
Sayfa 322 - Murat Belge
Eski İstanbul
Sadece mimari eserleri değil, Osmanlı şehir dokusunu da son derece etkileyici bulan Le Corbusier, New York’un bir felaket, İstanbul’un ise yeryüzü cenneti olduğunu yazmıştı. Türklerin “Kişi bina yaptığı yere ağaç da diker.” dediklerini hatırlatan ünlü mimar, hayal ettiği “bahçe şehir”i de İstanbul’da görmüştü. Diyordu ki: “İstanbul bir meyve bahçesidir; bizim şehirlerimiz ise taş ocakları.”; “İstanbul’daki evler ağaçlarla çevrilmiştir; insan ve doğa arasındaki cazip dostluk.”; “İstanbul’da her yerde ağaçlar olup onların arasından mimarlığın soylu örnekleri yükselir. Ağaçlar bizim psikolojik ve fiziksel yönden iyi durumda olmamızı sağlar.”
Sayfa 25 - Beşir Ayvazoğlu
İstanbul'un eski esnafı, şimdikilerle kıyasla bakalım...
....önüne sunulan hayat nimetlerini bu ölçü ile alan eski insanın, büyük çoğunluğu, dükkânında çığırtkanlık etmeden sükûnetle ticaret ve esnaflık ediyor, el emeği ile işini işliyor
118 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.