En Beğenilen Şehzadebaşı Sohbetleri kitaplarını, en beğenilen Şehzadebaşı Sohbetleri sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Şehzadebaşı Sohbetleri yazarlarını, en beğenilen Şehzadebaşı Sohbetleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benim adım var, soyadım var, evirip çevirdiğim elim, kolum, parmaklarım var, hiçbirinde imzam yok, hepsi Allah'a ait. Bir mü'min hiçbir şekilde "benim kolum" diyemez, "Allah'in b na verdiği kol" diyebilir.
"Alkol haramdır” sözü seni hangi Allah'ın huzurunda hesaplaşmaya götürüyorsa gıybetini ettiğin Müslümanin hesabını da , O Allah'ın soracağını düşünmek zorundayız Alkolden çekindiğin kadar, kumardan ve zinadan çekindiğin kadar şahsiyetini yıprattığın bir Müslüman'dan da çekinmek zorundasın. Çünkü Resûlullah "ayıptır yapmayın, bize yakışmaz gıybet etmek" demedi. "Müslüman'ın onuru zilhicce ayı gibi Mekke gibi kurban bayramı gibi Allah'ın koruması altındadır dikkat edin" dedi. İnce düşünmek ve derin gitmek zorundayız Sadece Müslüman öldürmek değil, Müslüman'ın malı da işçin, arkadaşın, alacaklın kim olursa olsun Müslümanın bir kuruşu da bir damla kanı ediyor demektir. Biz ümmet-i Muhammed'iz, peygamberimizi bir kulaktan girip öbur kulaktan çıkacak şekilde dinleyemeyiz. Kulağımızdan girer. Beynimizde hücre olur sözler olarak dinleriz onun sözlerini Ümmet olmak budur zaten.
Allah'a dayanırsan ateş seni yakmıyor. Ama bunalınca Allah'ı hatırlayamazsan ateşsiz ortamda da kül olursun sen. Kendi kendini yakan kömür gibi olursun.
Imam Buhari'den duyduk elhamdülillah Ömer bin Hattab di yor ki: "Abdullah isimli bir adam vardı. Esprici bir adamdi. Ara sıra gelir Resulullah 'in yanında şakalar yapar, Efendimiz'i bile güldürürdü.
Bir gün, bu adam alkol almış. Bu alkol alan zat hatta bir keresinde de Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem den borç para istemiş, borç
Nerede mü'min varsa orada İslam olmalıdır. Nerede nefes alınabiliyorsa orada Allah denmek zorundadır.
Eğer mesele Allah'a daha yakın olmak için camiler, Allah'ın evi Kabe meselesi olsaydı müşriklerin birçoğunun Peygamber'le akraba oldukları halde Kâbe'nin duvarları dibinden cehenneme gitmemeleri lazımdı. Ama Kábe'ye binlerce kilometre uzaktan nice mü'minler Kâbe'nin resmini dahi bir kere bile görmedikleri halde Allah'ın temiz kulları, salihler, şehitler olarak Rabb'lerine kavuştular. Köy veya şehir değil mü'min veya kâfir vardır.
Hak etsin, etmesin. Eşimin hak ettiğinden fazlasını yaparım. Çünkü ben eşimden karşılığını beklediğim için değil, karşılığını Resûlullah'tan beklediğim için yapıyorum bunu, fark budur.
Hepimizin dikkat etmesi gereken bir inceliğe bakınız. Peygamber efendimiz Buhari'nin rivayet ettiği hadiste buyuruyor ki: "Sizden biriniz camiye çarşı gibi kalabalık bir yere geldiğinde silahını yanında taşımasın. Sizin silahınızın kabzası bir Müslümanı dürter, rahatsız olur, belki kul hakkına bulaşırsınız belki."
Dikkat ediniz, Veda Hutbesi'nde "insan öldürmeyin" demişti Ama daha önce, "kalabalık bir yerde silahın kabzasından rahatsız olan insanlar" demişti. Bu peygamber, gecenin yarısında tuttuğu takımın galibiyetini sokaklarda deliler gibi kutlayan gençlerle yüzleşmeyecek mi kıyamet günü? Hastalanan, bebeklerin uyuduğunu düşünmeden sokaklar ses kirliliğine boğanlar sorulmayacak bir işi mi yapıyorlar? Kanunlar takip edemiyorsa melekler de mi takip edemiyor?
Üzülüyorum ve dilimin ucuna yüz kere geldiği hâlde bir türlü söylemek de istemiyorum. Ama söylemesem Rabb'im bunu kıyamet günü sorar diye ödüm de patlıyor. Eğer, eğer Afrika'daki aç, kemikleri boynundan çıkmış çocukların fotoğrafları bizim merhametimizi depreştiriyor da biz de Afrika'ya yardımlar gönderiyor, su kuyusu paraları gönderiyorsak ve bu yaptığımız iş mahallemizde Afrikalı çocuktan daha beter bir şekilde cehenneme doğru koşar adımlarla giden asıl komşumuz olan ve burnumuzun dibindeki gençlerin helaka sürüklenişiyle ilgilenme görevimiz ve vazifemizi kamufle ediyorsa o zaman Afrika'da biz battık, biz çıplak kaldık demektir.
Her sinirlendiğinde bağırırsan her kızdığında bağırıp çağırırsan her ihtiyacın olduğunda kredi alırsan her bunaldığında bir sigara tüttürürsen sabredemeyen mü'min olursun.