Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selçuklu Devletlerinde Suikastlar

Hasan Taşkıran

Sayfa Sayısına Göre Selçuklu Devletlerinde Suikastlar Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Selçuklu Devletlerinde Suikastlar sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Selçuklu Devletlerinde Suikastlar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Selçuklu yönetimi Nizamiye Medreselerini kurarak Fatımilerin Dar'ül Hikme'lerine karşı fikri mücadele vermiştir.
Sayfa 51 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Hasan Sabbah, Fatımiler'in, Batıni anlayışının doktrin, teşkilat yapısı, propaganda usullerinde bir takım değişiklikler yaparak "ed-da'vetü'l-cedide" (yeni davet, yeni propaganda) adı verilen Nizari Ismaili/Batinilik hareketine öncülük etmiştir. Bu davet ile Hasan Sabbah, Bâtiniliğe yeni bir kimlik kazandırmış, bu kimlik doğrultusunda Batıniliği daha çok siyasi bir forma dönüştürmüştür.
Sayfa 52 - Selenge Yayınları
Reklam
Hasan Sabbah, İmamların masumiyetinden hareketle, her devirde bunların rehberliğine ihtiyaç olduğu, dini meseleler için aklın yeterli olmadığını, Allah'ı tanımak için imimların yardımına ihtiyaç olduğunu öğretiyordu.
Sayfa 53 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Hasan Sabbah'ın mücadelesinde ve uyguladığı yöntemlerde başarılı olmasının ve devletin güvenliğini bozmasının en önemli sebeplerinin başında, Selçuklu Devleti'nin yapısını iyi bilmesi, devletin zayıf ve kuvvetli yanları hakkında iyi bir fikre sahip olması gelmektedir.
Sayfa 55 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Bizans elçisi gelerek Menbiç'e karşılık Ahlat ve Malazgirt'i istediyse de sultan, elçiye olumsuz cevap verdi.
Sayfa 62 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Yusuf, 20 Kasım 1072'de sultanın huzuruna çıkarıldı ve suikast planını devreye sokmaya başladı. Nitekim asi kale komutanı, huzurdayken sultanın ayaklarını öpmek bahanesi ile yere kapanmış ve çizmesine gizlemiş olduğu bıçağı çıkararak Alparslan'a saldırmıştır. Hatta sultanın yanında bulunan Gevher Ayin'i de yaralanmıştır.
Sayfa 64 - Selenge Yayınları
Reklam
Abu'l-Faraç'a göre; "Yusuf, tutuklanarak huzura getirilip elleri ve kolları bir ağaca bağlanmıştı. Yusuf kendisi sultana küfreder ve Alparslan buna dayanamaz eline aldığı bir ok ile onu vurmaya çalışır. Bu sırada asi kale komutanı sultana bağırarak küfür etti. "Seni muhannes, benim gibi adamlar bu şekilde mi öldürülür" diyerek sultanın ok atması ve bu okun kendisine isabet etmemesi üzerine çözün bunu demesi ile Yusuf sultanın üzerine atlayarak eline geçirdiği bir bıçakla onu yaralamış ve Sultan altı gün geçmeden ölmüştür."
Sayfa 65 - Selenge Yayınları
Sultan Alparslan'a suikast düzenlenmesi
Osman Turan gibi Selçuklu tarihçileri bu ok ve saldırı rivayetin masal mahiyetinde karşılamaktadırlar. Kale komutanını Batini olarak gösterenlerin yanı sıra Yusuf'un Deylem'li olduğunu ve Selçuklu tahtına göz dikmiş olan Kavurd'un kendisi ile temas halinde bulunduğunu, onun Yusuf vasıtasıyla planlı şekilde Alparslan öldürtüp Selçuklu iktidarını ele geçirmeye çalıştığını belirterek, kendisini feda eden bir düşmanlığın sebebini ortaya koymaya çalışmışlardır. Nitekim Yusuf'u Karahanlılara mensubiyetine dair kayıtlar bu nispetin ailevi değil, siyasi ve dini olduğunu gösterir ve Bâtini kimliğini değiştirmez. Zira Selçukluların, Islam dünyasını aşırı Şiilikten temizlemeleri Bátınileri daha erken zamanlarda gizli teşkilat kurmaya ve Türk-Islam düzenine, önemli kademelerdeki devlet adamlarına ve büyüklerine karşı suikastlar tertiplemeye sevk etmiştir. Filhakika Sultan Alparslan da bunların hıyanetine uğramıştır. Sultan birkaç gün sonra 24 Kasım 1072'de hayata gözlerini yumdu. 200 Nâșı Merv'e götürülerek babasının yanına defnedildi.
Sayfa 67 - Selenge Yayınları
Sultan Melikşah döneminde devletin hakimiyet sahası adeta doğudan batıya, kuzeyden güneye şeklinde büyümüştür.
Sayfa 70 - Selenge YayınlarıKitabı okudu
Nitekim tüm bu gelişmeler yaşanırken bu dönemde Alamut'a karşı ilk mücadeleyi Rudbar ikta sahibi Emir Yaruntaş başlattı. Sultan Melikşah'ın emri ile Alamut'a saldıran Yaruntaş 1091'de ölünce, onun yerine Emir Altuntaş ve Emir Koltaş görevlendirildi. Altuntaş, Alamut'u, Hasan Sabbah'ı kuşatırken Emir Koltaş da Kuhistan'daki Hüseyin Kani'yi sıkıştırmıştır. Eylül 1092'de Batıniler bir gece baskınıyla Altuntaş'ı geri çekilmeye mecbur ettiler. Sultan bunun ardından bu kez Emir Kızılsarı'yı Batinilerle mücadele için görevlendirdi. Ancak Sultan Melikşah'ın suikast sonucu ölmesi ile beraber bu harekat da yarıda kalmış oldu.
Sayfa 74 - Selenge Yayınları
62 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.