Mevzu Aytmatov olunca, insan çoğu zaman anlatmayı gerekli bulmaz ama anlatmadan da duramaz. Sıkı hayranları bilir: Öyle bir hal verir ki Aytmatov, Aytmatov romanları, güçlü bir his ile anlatacak bir çok şey vardır ama onları kelimelere dökemezsiniz. Bu kelime bilginizin eksikliğinden değil genel itibari ile kelimlerin kendi eksikliğinden kaynaklanır. İşte anda tam olarak böyle bir hal ile klavyeye dokunuyorum.
Aytmatov’un bu eseri malumunuz üzere Türkan Şoray ve Kadir İnanırın başrollerini canlandırdıkları “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminin kaynağıdır. Film her ne kadar başarılı bir oyunculuk ile süslenmiş olsada hiç bir zaman tasviri tamamıyla size ait olan bir kitap kadar etkili olamaz ve kesinlikle kitabın yerini tutmaz, tutamaz. Hal böyle iken aşkı, aşıklığı hissetmek isteyen; en azından konuşurken “ben aşkı gördüm, biliyorum” demek isteyen, yoluna bu romanı mutlaka katık etmelidir.
1000k’daki değerlendirmemden -taktir edersiniz ki bahsetme gereği dahi duymuyorum. Her fırsatta, mevzu oldukça büyük bir Aytmatov hayranı olduğunu gururla söyleyen ben, hayranlık kibriyamı bu romanı okuduktan sonra, öncesi ve sonrası olarak ikiye bölüyorum.
Mutlaka ama Mutlaka okuyunuz, okutunuz.
Sevgiler, saygılar.
