Sembolik Formlar Felsefesi II - Mitik Düşünme

Ernst Cassirer

En Eski Sembolik Formlar Felsefesi II - Mitik Düşünme Gönderileri

En Eski Sembolik Formlar Felsefesi II - Mitik Düşünme kitaplarını, en eski Sembolik Formlar Felsefesi II - Mitik Düşünme sözleri ve alıntılarını, en eski Sembolik Formlar Felsefesi II - Mitik Düşünme yazarlarını, en eski Sembolik Formlar Felsefesi II - Mitik Düşünme yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dücane'den Okuma Önerisi
• Ernst Cassirer, “Sembolik Formlar Felsefesi I. Dil👉
Sembolik Formlar Felsefesi 1 - Dil
Sembolik Formlar Felsefesi 1 - Dil
II. Mitik Düşünme👉
Sembolik Formlar Felsefesi II - Mitik Düşünme
Sembolik Formlar Felsefesi II - Mitik Düşünme
III.Bilginin Fenomenolojisi👉
Sembolik Formlar Felsefesi 3
Sembolik Formlar Felsefesi 3
dindar bilincin tarihsel biçimlerinin bir gözden geçirilişi; yanısıra deneysel/çözümleyici bilincin çağdaş biçimleriyle karşılaştırma denemeleri.
Kült, insanın kendini dünyaya zihinsel olarak değil, saf fiziksel olarak teslim etmesini sağlayan esas araç gereçtir.
Reklam
Ritüel nitelikli eylemi, salt bir tasarım içeriği olarak inanma içeriğiyle açıklamak yerine, karşıt yolu tutup gitmek; yani teorik tasarım dünyasına ait ve salt haber ya da inanılmış anlatı olan şeyi, mitosta, insanın eylemi, duygulanım ve istemesi üzerinde doğrudan doğruya etkili olan bir şeyin dolaylı bir yorumu olarak anlamak zorundayız. Fakat böyle kavranınca, her rit, esas itibariyle aslen salt "alegorik'', taklit ya da temsil edici bir anlama değil, tamamen bilfiil var olan bir anlama sahip olur: Ritler etkilenme olgusunu öyle ortaya koymuşlardır ki, onlar bu olgunun vazgeçilmez bir parçasını teşkil etmektedirler
Goethe'nin Dichtung und Wahrheit (Edebi Eser ve Hakikat) eserinin çok bilinen bir yerinde şöyle söylenir: "Bir insanın öze! ismi, sadece insanın etrafını çevirmiş ve gerektiğinde çekilebilecek ve yırtılarak çıkarılabilecek bir örtü gibi değildir; tersine, mükemmel yakışmış bir elbise; hatta tamamen insanın kendisinde kök salmış, insanı yaralamadan ondan sıyrılamayan ve kazınamayan deri gibidir."
Her şeyden önce ise, tanrının ismi olan kelime, onun özünün ve etki gücünün bilfiil bir parçasını teşkil eder. İsim, içinde her özel tanrının varlığını sürdürdüğü ve etkili olduğu bir güç-alanına işaret eder. O zaman, duada, ilahide ve bütün dini konuşma formlarında, her tanrının, onlara tahsis edilmiş olan isimlerle adlandırılmasına özen gösterilip dikkat edilmesi gerekir. Çünkü tanrı, ona sunulan istekleri, sadece doğru biçimde çağırılırsa kabul eder.
Philolaos "sayının doğası ve gücü"nü, sadece tüm insani eserlerde ve sözlerde, tüm plastik sanatlarda ve müzikte değil, aynca tüm "doğaüstü ve ilahi şeyler"de100 arar. Öyle ki, sayının doğası ve gücü, burada, Platon'daki Eros gibi "büyük aracı" haline gelir; dünyevi ve ilahi olanın, ölümlü ve ölümsüzün yerlerini değiştirir ve onları dünya düzeninin birliği için bir araya toplar.
Reklam
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.