Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum
Kürşat BaşarSen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum Sözleri ve Alıntıları
Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum sözleri ve alıntılarını, Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum kitap alıntılarını, Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen de benim artık ancak izi belli olan, zaman zaman yanlış bir dokunuş ya da mevsimsiz bir yağmurla sızlayan ama hep güzel kalan yaramsın...
Sayfa 68 - Everest yayınları.Kitabı okudu
Sonsuza dek yanımda kalacağını sandığım şiiri kaybettim.
Peki sen???
Sevmeyi bilmediğim doğru ama özlemeyi ve hissettirmeyi bildiğimi sanıyorum
Sayfa 65 - EverestKitabı okudu
Bana, şiir yazmanın bu ülkede geçersiz bir şey olduğunu söylediler kim bilir kaç kez...
Bana şiir yazmanın bu ülkede geçersiz birşey olduğunu söylediler..
Sayfa 7 - EverestKitabı okudu
Zaman hiçbir şeyi silmiyor, ağır bir örtü gibi, ara ara kimi anları örtülüyor yalnızca
Sayfa 33 - EverestKitabı okudu
Yol açtığı bütün savaşları yine o renkli kâğıt parçalarının kazandığı bir dünyada adaletten söz edilebilir mi?
Sayfa 43 - EverestKitabı okudu
Hiç tanımadığım birine neden kimsenin bilmediği düşleri anlatayım ki?
Yazar beni anlatmış..
"Ben düşlerimi, onlarla karışan anılarımı seviyorum, kendi kendime kurduğum dünyaları seviyorum, onları ancak böyle dünyaları olan, düş ülkeleri kuran, düşlerimi sevecek birine anlatabilirim."
Sayfa 23Kitabı okudu
Güzel yaram
“Güzel kalan yaralar vardır. Sen de benim artık ancak izi belli olan, zaman zaman yanlış bir dokunuş ya da mevsimsiz bir yağmurla sızlayan ama hep güzel kalan yaramsın
Sayfa 68 - EverestKitabı okudu
Bazen sözcükleri unutuyorum. İnsan sözcükleri istediği gibi bir araya getiremediğinde ölmek istiyor.
Sayfa 55Kitabı okudu
"Bana yaklaştığında, her keresinde, yıldızlarla doluyor gökyüzü."
Sayfa 61Kitabı okudu
Orada bir kitap okudum, içinde sessizliğin tarifleri vardı, çok güzeldi.
Fotoğraflarda yüzüne baktım, dudaklarına, gözlerine, gözlerinin fotoğrafa çıkmayan rengine, gülerken, saçlarını karıştırırken, sigara elinde, elini çenesine dayamış, kızgın, çocuksu, şu onun sıkıntılı yüzü, bu üzgün, burada sevinmiş, bu tam onun gülüşü işte, sakin, alaycı, şurada çocukluk resimlerindeki muziplikle bakıyor
Sayfa 10Kitabı okudu
Beni korkutan tek şey onu üzmek.