Şengül Hamamı
Engin ArdıçŞengül Hamamı Gönderileri
Şengül Hamamı kitaplarını, Şengül Hamamı sözleri ve alıntılarını, Şengül Hamamı yazarlarını, Şengül Hamamı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Oğlancı Enderunlu Fazıl Bey'in Kadınlar Kitabı'ndan
Siz cümbüşü asıl Enderunlu Fazıl beye sorunuz. Kendisi eski Osmanlı kulağı kesiklerinden ki, feleğin çemberiden geçmiş, şeytanın yattığı yeri bilir, anasının donunu pazarda satar bir hergeldir. İşbu namussuz hicri bin yüzlerde,yaniya on ikinci yüzyılda, miladi, bizim yeni hesapla on sekizincide yaşamış olup,zamanının hızlı kulamparalarından!..."Lakin İstanbul'un karı işlerini de ballandıra ballandıra anlatıyor. Bir sürü nâmeleri var, biri de Zennanâme (Kadınlar Kitabı). Bunun bir oğlanı varmış, bir gün demiş ki, Fazılcığım,şahlevendim,cıvanım,bana öyle bir kitap yaz ki, hangi milletin kadını neyin nesidir bileyim. Fazıl'dır,yavrum ben kadından anlamam, benim işim seninle diyecek oluyor, oğlan ossaat ağlamaya koyuluyor ki elma gibi yanaklarından inci gibi gözyaşları akıta ve de Kulampara Fazıl'da hoşafın yağı kesile,içi eriye!
Şengül Hamamı
Abüüü... Masaç yapam mı abüüü?
"Bana bak, bir tarafımı kırarsın, elinde kalırım, karışmam sonra.."dedim
...
"Çıkma viir!"
"Saar!"
"Soğuk kola varsa içerim."
"Tepsi Gola viir!"
...
Evde "sular" akmıyordu.Beş gündür su kesik, boru mu ne patlarış biryerlerde, "tamirat" yapıyorlar.Haber eden yok.Başına gelene katlanacak, oturup birilerinin suyu salıvermesini bekleyeceksin.Bundan yirmi yıl "mukaddem", Paris'in hem de kıyıcığında oturduğumuz evin kapısına sabahın birinde belediye kırmızı kağıt yapıştırmıştı da, merak edip incelemiştim, yirmi iki gün sonra falanca tarihre şu saatten şu saata kadar suyunuz kesilecektir, bilidirir, özür dileriz...Gavurun medeniyetine bak! Oysa bunun burası İstanbul, apartmanda oturuyorsun ama apartman, apartmandan çok gecekondu mahallesini andırıyor; Mecidiyeköy'de ciğerci dükkanı işleten dürzü, cebi az buçuk para görünce gelmiş altlı üstlü karşılılı bilmem kaç daire almış seninkinin sağından solundan, sekiz aile, sekizi de birbirinden Allahlık, bir türlü biraraya gelip, kafa kayafa verip su işini halledemiyor, eve epo yaptıracak da para bastırmaya yanaşan yok...Yan çiziyorlar, herifçioğlu akşamın bir vakti kapı aralığında, merdiven "otomatiğinin" kör kandil ışığında yüzüne baka baka sırıtıyor, "canımğ, senğ de teneke ney ile dökünüvir Enginğ beyğ!"...Dışarıda sağanak kıyamet, ortalığı şarıl şarıl sel götürüyor, herkeslerin musluğundan sıcak suyu soğuk suyu şarı şarıl, bizim boruda tıs yok.
Kalktık hamama gittik.
Sayfa 11Kitabı okudu
