Servi'nin hikâyesi bu, Suna' nın, Zemzem'in, Yeter'in belki de Bedriye' nin. Elmas'ın hikâyesi olacaktır, benim, senin kimin ihtiyacı varsa onun hikayesi olur.
Yaşam enerjisi ve imanı tükenmiş, tüketilmiş ve özünü arayan Suna'nın, on dört yaşından beri çektiği çilelerin hesap vakti geldi diye gülen ve kocası tarafından 'döve döve' öldürülen Yeter'in hikâyesi. Uğursuz doğduğuna ve öyle olduğuna inanılan, bu yüzden başına gelen kötülüklere kimseyi inandıramayan, köyünden sürüldüğünde de Fırat'ı zemzemleyen Zemzem'in hikâyesi bu. Fazla sevginin, başka birinden görülen sevgisizliği örtmediği gibi karşısındakini kine boğan ona gösterdiğin sevgiyle seni öldüren, oğlunu anaya düşmanı eden Bedriye'nin hikâyesi. Servi Nine'nin, Servi'nin hikâyesi... Dedik ya hayat sonlardan ibaret diye onun sadece ik mutlu sonu oldu. Sonrası zulüm, haksız yere yenilen dayaklar ve kim bilir belki de 'bir anlık öfke krizi' ile yitirilen bir can onun hikâyesi. Şimdi sıra Elmas'ınkinde sonra belki benim ve sonrada senin... Mutlu sonlarımızın Servi'ninkinden çok olması dileğiyle.