Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karabasanlar İçinde Türkiye

Şiddet, Siyaset ve Medenilik

Pınar Selek

Şiddet, Siyaset ve Medenilik Sözleri ve Alıntıları

Şiddet, Siyaset ve Medenilik sözleri ve alıntılarını, Şiddet, Siyaset ve Medenilik kitap alıntılarını, Şiddet, Siyaset ve Medenilik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Şiddet uygulama tehlikesi bulunanlar öncelikle şiddete maruz kalanlardır.”
''Ana''vatan
Milliyetçilik, kadını sembolleştirir. Vatan dişileşir. Ev içi sorunların gizliliği ulusal güvenlik söylemini besler.
Sayfa 21 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bürokrasi, iş bölümü ve işleyiş üçgeninde mecburiyete boyun eğen birey, kendi eyleminden sorumlu olmadan, yerine getirdiği görevin sonuçlarına ''kayıtsız'' kalarak büyük sistemin işlemesini sağlar. Bu, kapatılan ve dışlanan insandır. İnsanlar, tahakküm benzetmelerinin, belli görev, üslup ve anlayış duvarlarının arasına kıstırılır; bir süre sonra o duvarların şeklini alır; çeşitli aidiyetlerle ''homojen biz'' yaratılır, ''ötekiler'' ise, dışlanır.
Modern yaşamın en derin sorunları, toplumun egemen güçlerine karşı, tarihsel mirasın, kültürün ve yaşam tekniğinin ağırlığına karşı, bireyin kendi varoluş bağımsızlığını koruma çabasından doğar.
Asıl sorulması gereken soru, neden Türkiye toplumu bir biçimde otoritarizmi yeniden üretiyor sorusudur. Bunun yanıtı, ataerkil geleneklerin hakim olmaya devam ettiği aile yapısında, toplumsal ilişkilere içkin olan şiddette, özellikle kadınların maruz kaldıkları açık şiddette ve otoriteye baş eğen yurttaş üretme özellikleri ağır basan milli eğitim sisteminin müfredat ve yöntemlerinde yatar. Otoritarizm sadece yukarıdan aşağıya doğru çalışmaz. Aşağıdan yukarıya doğru da yükselir ve yeniden üretilir. Otoritarizmin hakim olduğu birçok toplumda karşımıza çıkan bu sosyo-kültürel etmenlerin yanında, çağdaş Türkiye toplumunun tarihine özgü etmenler de önemli bir rol oynarlar.
Sayfa 45 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kültürler arası farklılıklar gösteren ''toplumsal cinsiyet ideolojisi, milliyetçi ve militarist düşünce üretiminin ayrılmaz bir parçasıdır.''
Sayfa 21 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Otoriter rejimlerde iktidarın şiddeti, siyasal şiddet etkili bir fiziki güce, kaba kuvvete başvurmayı dışlamaz ama daha çok hak ihlalleri pratiği, otorite suistimali ve keyfilik olarak tezahür eder.
Muhalefet, ihanetin bekleme odasıdır. Hatta ihanetin vücut bulmuş halidir.
Sayfa 40 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bilgi kurumsal sınırlarını aşmak, demokratikleşmek, yeniden sahiplenilmek durumundadır. Yeraltında bile olsa, kırgınlaştırılmış da olsa ulaşılabilir olmalıdır. Bugün her yerde öğrenmek, anlamak, düşünmek, konuşmak ve yorumlamak açlığı var.
Otoritarizm ve Şiddet
Siyasal güç, iktidardaki bir kastın veya bir liderin elinde aşırı biçimde toplanmıştır. İktidarı elinde tutan güç, kendi otoritesine meydan okuma olarak algıladığı her türlü siyasal itiraza karşı dizginlerinden boşanmış bir yasal şiddeti rastlantısal ve kesintili olarak kullanabilir. Bu şiddet, polisinin sergilediği şiddetle veya daha genel olarak yasalar çerçevesinde şiddet kullanma hakkına sahip güçlerin şiddetiyle sınırlı değildir. Keyfi ve özgürlük karşıtı yargı uygulamalarıyla toplumun belli bir kesimini hedef alan yarı-resmi ayrımcı politikalarla ve iktidarın sesinin, sözünün ve imajının toplumun günlük hayatın işgal eden bir gösteriye dönüşmesiyle de şiddet politikaları sürdürülür.
Reklam
İktidar Sistemi
Hükmedilenlerin pozisyonları aracılığıyla, onlar üzerinden kendini gösteren iktidar sistemi içinde, dışlama, inkar, asimilasyon, ayrımcılık, kendine bağlama, yoksun bırakma, kapatma, rehabilitasyon, marjinalleştirme, yok etme gibi yöntemlerle, emek sömürüsüne, insan merkezciliğe, cinsiyetçiliğe, militarizme, milliyetçiliğe, ırkçılığa, heteroseksizme, yaş hiyerarşisine vb. dayalı çeşitli toplumsal şiddet türleri kimi zaman iç içe, kimi zaman birisi öne çıkarak uygulanır. Toplumsal iktidar ilişkileri analitik olarak farklı da olsalar, birbirini besler, eklemlenir, iç içe geçer, kıvrılıp dönüşür, başka yerlere taşınıp yaygınlaşır. Birey, bu eklemli bağ arasında şekillenir, hem ezen, hem de ezilen konumlarda kendini var eder.
Otoriter rejimlerde şiddet genellikle otorite suistimali ve keyfilik olarak ortaya çıkar. Otoriter rejimler, otorite suistimalinin çeşitli tezahürleriyle varlıklarını sürdürürler. Hatta daha genel bir değerlendirmeyle, otorite suistimalinin otoriter rejimlerdeki en yaygın şiddet biçimi olduğu söylenebilir.
Sayfa 35 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bürokrasi, işbölümü ve işleyiş üçgeninde mecburiyete boyun eğen birey, kendi eyleminden sorumlu olmadan, yerine getirdiği görevin sonuçlarına ''kayıtsız'' kalarak büyük sistemin işlemesini sağlar.
Sayfa 19 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Devleti bölen, ülkeyi bölen, toplumu bölen, dini bölen bir iç düşman her zaman bir yerlerde vardır. Eyleme geçmemişe, geçmeye hazırlanıyordur.
Binlerce yıllık insanlık macerası, aynı zamanda da hararetli bir özgürlük yolculuğudur. Ölüm-yaşam kıskacındaki insan kısacık hayatında belirsizlikler ve güç ilişkileri ile boğuşur; kendi akışını, varlığını, arayışını sürdürmek, gürleştirmek ya da kendi durgunluğunu, sabitliğini korumak istenciyle, doğayla bir mücadele yürütürken, genellikle toplumsal varoluş içinde sönümlenir. Çağımızın toplumsal ilişkileri içinde,, belli değerler doğrultusunda yetişen ''birey'', üretim-tüketim-eğitim-eğlence ve özel hayat gibi kategorize ettiği yaşam alanlarında, toplumsal kurumların belirlediği sınırlara göre yaşamaktadır. (...) Bu sınırlar, zorunluluklar, değerler ve görevler içinde, insan, kendi kendini, oluşturduğu uygarlıkla tutsak etmiştir.
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.