Şikago Mezbahaları
Upton SinclairEn Yeni Şikago Mezbahaları Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Şikago Mezbahaları sözleri ve alıntılarını, en yeni Şikago Mezbahaları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evlilik ve orospuluk arasında yalnızca bir sınıf farkı vardı. Eğer bir kadın paralı ise, kendi şartlarını kendi kaleme aldırırdı: eşitlik, hayat sözleşmesi meşru olmak... yani doğacak çocuğuna kalacak mülkiyet hakları. Kadın, parası olmayan proleter sınıfına aitse o zaman kendisini; var olmak, yaşamak için satmak zorundaydı.
Sayfa 418Kitabı okudu
Yoksa, evlilik mi dediniz? Evlilikle orospuluk bir madalyonun iki yüzünden başka bir şey değildir. Yağmacılık yoluyla erkeğin cinsel zevklerini sömürmek.
Sayfa 418Kitabı okudu
Okullarımız, üniversitelerimiz, gazetelerimiz ve kitaplarımız var. Cennetleri ve yeryüzünü aradık, ölçtük, biçtik ve sebeplendirdik... Sadece insanları birbirlerini yok etmeleri için donatıp hazırladık! Savaş dedik bunun adına, yanından geçip gittik.
Sayfa 380Kitabı okudu
Biz şu anda burda otururken, bir milyon insan, birbirlerinin ğırtlağını koparmak için iç içe giriyorlar. Manyakça bir öfkeyle birbirlerini parça parça etmek için uğraşıyorlar. Ve bu yirminci yüz yılda oluyor. Oysa bundan bindokuzyüz yıl evvel barışın kurucusu doğdu. Ve bindokuzyüz yıldan beri onun kutsal sözleri öğretilirken, şimdi iki düşman ordu, vahşi ormanların, vahşi hayvanları gibi birbirlerini yiyor. Düşünürler sebepleri açıkladı, peygamberler haber verdiler, ozanlar ağlayıp, yalvardılar. ama hâlâ bu korkunç canavar alabildiğine kükrüyor...
Sayfa 380Kitabı okudu
Jurgis’in babasına, ustası tarafından gönderilen adam yükselecektir. Arkadaşlarını satanlar, casusluk ve gammazlık edenler de yükselir. Ama kendi işini yapan ve hiç bir kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan kişi asla! Onun gücünü tüketene kadar kullanacaklar ve posasını çıkardıktan sonra, paçavra gibi fırlatıp çöplüğe atacaklardır.
Sayfa 81Kitabı okudu
Bütün Alıntılar
İnsan bir mağarada karanlıklara ve gölgelere bakarak yaşayabilir ama hayatında bir kere olsun zincirlerini kırmaya, kanatlarını hissetmeye ve güneşi görmeye hak kazanmıştır.
24
İnsanın sağlık ve mutluluğunun korunduğunu bilmesi gerçekten duygulandırıcı bir şey.
97
"kilise hesabına" biraz fazla çalışmanın ne zararı olurdu?
161
«Kimsenin acı çekmesine göz yummak iyi bir şey değildir hayatta,»
327
«Kimsenin acı çekmesine göz yummak iyi bir şey değildir hayatta,»
Sayfa 327Kitabı okudu
kilise hesabına" biraz fazla çalışmanın ne zararı olurdu?
Sayfa 161Kitabı okudu
İnsanın sağlık ve mutluluğunun korunduğunu bilmesi gerçekten duygulandırıcı bir şey.
Sayfa 97Kitabı okudu
İnsan bir mağarada karanlıklara ve gölgelere bakarak yaşayabilir ama hayatında bir kere olsun zincirlerini kırmaya, kanatlarını hissetmeye ve güneşi görmeye hak kazanmıştır.
Sayfa 24Kitabı okudu
"Ruhu öldürenlerin karşısında da bedeni öldürerek cinayet işlemek nedir ki ?"diye soruyordu peygamber. Jurgis ruhu cinayete kurban gitmiş,umut ve mücadele etmeyi kesmiş bir adamdı;yozlaşmaya ve hırsla uzlaşmış biriydi;şimdiyse ,ansızın, tek bir korkunç çırpınışla,acı ve korkunç gerçek gözlerinin önüne serilmişti !
Sayfa 356 - Sel yayınevleriKitabı okudu
Böyle bir umut varken,yaşamak biraz da olsa anlam kazanıyordu;insan muamelesi gördüğüm bir yer bulmak_sonunda !
Sayfa 234 - Sel yayıncılıkKitabı okudu
"Ve şimdi insan, bir yerlerde bu domuz çığlıklarının kendince bir anlamı olan, bu domuz kullarının değerini bilen bir domuzlar Tanrısı olduğuna inanmak istiyordu. Onların acılarını anlayan, bilen, anlamlayan bir Tanrı."
Sayfa 55
"Hele ortalığın domuz çığlıklarına boğulduğu böyle zamanlarda daha başka oluyordu bu. İzin var mıydı, dünyanın altında ya da üstünde, yahut evrenin herhangi bir yerinde, onların bütün çektikleri bu acılardan ve ıstıraplardan sonra gidebilecekleri bir domuz cenneti olduğunu düşünmeye? "
Sayfa 54
.....hayır, onlar da sorunun bir parçasıydı; insanları ezen ve baskı altında tutan düzenin bir parçasıydılar! Onlar da galip ve küstah sahip sınıfındandı; sıcacık salonları, yiyecekleri, giysileri, paraları vardı ki aç olanlara vaaz verebilsinler, açlar da boyunlarını büküp onları dinlesin! Yoksulların ruhlarını kurtarmaya çalışıyorlardı; kendi ruhlarındaki sorunsa bedenleri için dürüst bir varoluş şekli bulamamış olmalarıydı, bunu ancak bir aptal göremezdi.
