Eski çağlarda ateş yakmak güç bir işlen olduğundan, evdeki ocağın sürekli yanar halde ya da küllerinden yeniden canlandırılabilir halde tutulması gerekiyordu. Yanan ocak ve ondan çıkan duman, orada insanların yaşadığının bir göstergesi idi. Bizim kültürümüzde en ağır ilençlerden biri, “Ocağın sönsün!” şeklindedir. İvedi olarak ateş gerektiğinde, bir ateş küreği ile komşuya gidilir ve bir parça ateş alınırdı (“Komşu komşunun külüne muhtaçtır!”).