Yapışık düzen, bireysellikten yoksun bir kitle mazoşizmi yaşıyorlar. Kimse kendi aklıyla ve tek başına düşünmüyor. Hep bilmem hangi kitapta konulan toplu kurala göre davranıyor. Bence kitlesel faşizmin en başarılı biçimi bu.
Aşk, azıyla çoğuyla yalnız eksikliği çekildiği sürece var. Sevgi doyumu, yokluğuyla eş anlamlı. Bu doyuma ulaştığımız an, nefrete dönüşüyor sevgi. Ölesiye nefrete. Bizi sevenden ya da sevdiğimizden kurtulmak için her şeyi yapabilecek noktaya geliyoruz. Onu bir daha görmek istemeyecek… Kimi kez fiilen öldürecek uç noktaya.
“Bu ülke insanlarının ne kadar cömert olduklarını bilirim. Ama cömert duyguların yaraladığı insanlar vardır. İyi niyet, aşağılayıcıdır kimi zaman. Nefrete dayananların, merhametle öldürüldüklerini gördüm.”