Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şipşak Dostoyevski

Klaus Städtke

Öne Çıkan Şipşak Dostoyevski Gönderileri

Öne Çıkan Şipşak Dostoyevski kitaplarını, öne çıkan Şipşak Dostoyevski sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Şipşak Dostoyevski yazarlarını, öne çıkan Şipşak Dostoyevski yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yeraltından Notlar
Her insanın, herkesle paylaşmadığı, olsa olsa en yakın arkadaşlarına anlattığı şeyler vardır. Ama bazı şeyler vardır ki, bunları dostlarına değil, sadece kendine açar, bunu da ketumluk sözü alarak yapar. Bir de öyle şeyler vardır ki, insan bunları kendine açıklamaktan bile korkar. İnsan bu koşullarda kendine ve dünyaya karşı dürüst olabilir mi?
Dostoyevski, 1856’da bir arkadaşına yazdığı mektupta, “Gençken insanın üzerine fikirler adeta yağıyor, ne var ki bunları hemen kapmak ve söze dökmek hata olur. İnsanın sentezi beklemesi, düşünmesi ve bir fikri meydana getiren her bir ayrıntının bir bütünü oluşturacağı günü beklemesi gerekir” der.
Reklam
Dostoyevski’nin inançlı bütün kahramanlarında, inançlarını yaşadıklarını ancak bunu duyuramadıklarını görürüz. Bu kişiler gerçek dünyayla kurdukları ilişkilerinde silik, saf, gülünç ve de alıktırlar. Buna karşın, yazarın ateist başkahramanları ihtiraslarını ve dürtülerini gönüllerince yaşarlar, suça karışırlar, içlerini kemiren kuşkuyla tutarsız davranışlar sergilerler ve bu duygulardan genelde intiharla kurtulurlar.
Dostoyevski eserlerinde, sanayi çağının ve XX. yüzyılın totaliter rejimlerinin sonradan yaratacağı psikolojik etkileri kehanette bulunurcasına anlatır. Bunun karşısına, Rusya ve Rus halkının başlatmasını istediği, gelecekteki Hıristiyan kardeşliği çerçevesinde “Kaybolan insanın yeniden ayağa kalkması” diye tanımladığı ütopik düşüncesini koyar.
Örneğin Berlin’i hiç beğenmemiştir, şu ünlü Unter der Linden bile onu etkilememiştir. Köln Katedrali de bir geziden alınan anıya benzemektedir, “Her yanında sivri uçlar, sivri uçlar, sivri uçlardan başka bir şey yoktu, mektupların üzerine konan ağırlıklara benziyordu, ancak en az yetmiş kulaç yüksekliğindeydi”
Reklam
inancın, olsa olsa teveccühle ruhta şekillendiğini, topluma bulaştırılamayacağını, hele zorla dayatılamayacağını çok iyi bilmektedir
Yeraltından Notlar
Dostoyevski’nin yeraltı adamı, gerçeğe ve doğaya açılan bütün bağlantı yollarını reddeder, dahası kendini bile inkâr eder.
Dostoyevski, başkarakteri aracılığıyla ilk kez ve komedi formunda, en sevdiği fikirlerden birini gözler önüne serer: Kişinin kendini yok yere olduğundan büyük görmesi ve patolojik bir şekilde iktidar peşinde koşmasıyla ortaya çıkan, sosyal köklerinden uzaklaştırılma, aşağılık duygusu ve telafi ihtiyacı arasında bağlantı kurma eylemi.
Gerçekleri göremedikleri için, kendilerini yöneten şeytani dürtülerini –itibar hırsı, gözü dönmüş güç tutkusu, fanatizm, cehalet ve kontrol edemedikleri tutkularını– fark edemezler
Reklam
Zorbalık, alışkanlık olmuştur. En mükemmel insan bile hayvanca kabalaşabilir. Kan ve iktidar insanı sarhoş eder, kabalık ve şiddetli arzunun birleşmesiyle keskin bir haz ortaya çıkar. Bu işkencelere ayrıca, gardiyan ve cellatların kurbanları üzerinden kazanç elde etmeleri eklenir. “Bu tür yaklaşımlar karşısında duyarsız kalan bir toplum, özünde zehirlenmiş demektir. Kısacası; birisine, diğerinin bedenine ceza uygulama hakkı verilmesi, toplumun alnında bir lekedir ve durdurulamaz bir çözülmeye yol açar.”
Günümüzde kim soylu kim değil, ayırt etmek mümkün olmuyor.
Bir suçlu, o fark edinceye kadar izlenmelidir. Sonra kendiliğinden teslim olacaktır.
insan doğasına mantık yürüterek ulaşmanın mümkün olmadığını savunur.
305 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.