Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi 2 Özgürlük, Güvenlik ve Birey (1300-1789)

Ateş Uslu

Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi 2 Özgürlük, Güvenlik ve Birey (1300-1789) Sözleri ve Alıntıları

Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi 2 Özgürlük, Güvenlik ve Birey (1300-1789) sözleri ve alıntılarını, Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi 2 Özgürlük, Güvenlik ve Birey (1300-1789) kitap alıntılarını, Siyasal Düşüncelerin Toplumsal Tarihi 2 Özgürlük, Güvenlik ve Birey (1300-1789) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yine Hobbes'un etkisiyle insanların doğaları gereği eşit olduklarını söylüyordu. Eşitsizlikleri ortaya çıkaransa insan yapımı olan devletti. Her bir kendi iradesine göre yaşamak istiyordu, herhangi bir kişiyi kendi iradesi altına almak da güç gerektiriyordu; hükümdarların yaptığı da kendi iradelerin, tebaalarına dayatmaktı.
Sayfa 321 - Malcolm, ''Hobbes and Spinoza'', s.548.Kitabı okudu
İnsanlardan haksız yere mal toplanmasını eleştirmekte, vergi verenlerin bunları kendi rızalarıyla vermediklerini öne sürmekte, özel mülkiyetin şeriata göre kul hakları içinde değerlendirildiğini, şeri hukukun temel amaçlarından birinin de malvarlığını korumak olduğunu belirtmektedir.
Sayfa 162 - Köksal, Fıkıh ve Siyaset, s. 258-261.Kitabı okudu
Reklam
''Halk egemenliği'' konusunda söylediklerimizi burada da tekrar edebiliriz; kadınların seslerinin duyurmaya başlamaları, hümanizmim yaygınlaşmasıyla kendiliğinden gelen bir sonuç değil, bu dönemde kentlerin (ve kentlerle bağlantılı kadın manastırlarının) gelişmesinin ve kadın hükümdarların sayısının artmasının bir sonucuydu.
Skolastik ya da Meşşai felsefenin reddi ve insan iradesinin özerkliğinin vurgulanması egemen ideolojilerin sorgulanmasını sağlamıyordu; yine krallıklar övülüyordu, ancak çoğu zaman yeni kavramlara başvuruyorlardı.
Newton'a göre insan iradesi, Tanrı'nın gücünü ve insanların tarı karşısındaki görevlerini anlamaya muktedirdi; bu fikirleriyle Newton, Locke'un insan iradesinin Tanrı'yı anlaması hakkındaki görüşlerine de ilham kaynağı olmuştı.
Babasından kendini her türlü idari görevden azletmesini ister ve kendisinin ''emirlik belasıyla imtihan olunmaya'' gücü olmadığını belirtir. Korkud daha da ileri giderek bir insanın hem etkili bir yönetici hem de takvalı bir Müslüman olamayacağını da yazar.
Sayfa 162 - Asım Cüneyd Köksal, Fıkıh ve Siyaset: Osmanlılarda Siyaset-i Şer'iyye, İstanbul: Klasik Yayınları, 2016, s. 254-255.Kitabı okudu
Reklam
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.