Siyasal İslamda Bölünmeler

Önder Güngör

Sayfa Sayısına Göre Siyasal İslamda Bölünmeler Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Siyasal İslamda Bölünmeler sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Siyasal İslamda Bölünmeler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arapça kökeni ile su içilecek yere giden yol, takip edilmesi gereken açık yol anlamlarına gelen şar mastarından türemiş olan şeriat (şari'a) sözcüğü hukuk anlamına gelmemesine rağmen, muhtevası açısından tam olarak hukuktur.
Arap sözcüğüne ilk kez İ.Ö. 9. yüzyıla ait Asur tabletlerinde rastlanır. Mezopotamya halkları tarafından ''batı'' anlamında kullanılmakta olan bu sözcük, aynı halklar tarafından Fırat nehrinin batısında yaşayanlar için kullanılmıştır.
Reklam
(bence) konu bu kadar açık ve anlaşılır oysa..
Adet görmekte olan bir kadın kocası ile aynı odada oturamaz hatta bazen geçici olarak evden dışarı bile çıkarılabilirdi. Boşanan kadının evlenmesi için aradan bir yıl geçmesi gerekirdi. Ancak bazen erkek bir yılın dolmasına yakın kadını tekrar alıp boşar ve böylece yeniden evlenmesini uzun süre engelleyebilirdi. Erkeklerin evlenebileceği kadın sayısı sınırsızdı. Ayrıca kadına miras da kalamazdı. Bilindiği gibi İslam kadına mirastan bir pay verip, evlilik sayısını da dörde indirmişti. Böylece İslam Arap kadınlarını adeta hayvan statüsünden ikinci sınıf vatandaş düzeyine çıkarıyordu; ancak kadınların birinci sınıf vatandaş olduğu Türk toplumlarında ise ikinci sınıf vatandaş statüsüne indiriyordu.
Mekke gibi Medine'nin de bilinen en eski halkı Amalika kavmidir. Amalikalıların dağılıp kaybolmalarından sonra İ.Ö. 6. yüzyıl başlarında Babil sürgününden kaçan Yahudiler şehre yerleşmişler ve o zamana kadar Yesrib olarak bilinen şehrin adını bölgede yaygın olan ve kendilerinin de konuştuğu Arami diline çevirerek Medine demişlerdi. (Medine, Arami dilinde 'şehir' anlamına gelir.)
Araplar şairi normal bir insandan farklı görürlerdi. Zaten şair kelimesi Arapça'da bilen anlamına gelmektedir. Şairi bir cin ile irtibatta olan ve olağanüstü güçleri kullanabilen bir kişi olarak kabul ederlerdi. Nitekim vahyi aktarmaya başladığı zaman peygambere de aynı gözle bakılmıştı.
(Hz. Ömer) Okuma yazma da bilirdi ki İslamın ilk yıllarında Kureyş içinde yalnızca on yedi kişi okuma yazma bilirdi.
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.