Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Siyasal Tarih

Toktamış Ateş

Sayfa Sayısına Göre Siyasal Tarih Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Siyasal Tarih sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Siyasal Tarih kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Henri Pirenne
“İnsan doğasında var olan kazanç hırsı ve macera arayışına cevap verdiği için ticaret esasen bulaşıcıdır. Üstelik doğası gereği, öylesine her yana yayılıcıdır ki, sömürdüğü insanlara bile kendisini kabul ettirir.”
Kentlerin gelişmesine paralel olarak; soylu olmayan, savaşmayan, ruhban olmayan ve elinden herhangi bir ince zanaat gelmeyen ve bunlara karşılık ticaretle yaşamını sürdüren yeni bir grup görürüz. Bu gruba burg’da (kentte) oturan anlamına gelmek üzere “burjuva” adı verildi.
Reklam
İnsan doğasında var olan kazanç hırsı ve macera arayışına cevap verdiği için ticaret esasen bulaşıcıdır. Üstelik doğası gereği, öylesine her yana ya-yılıcıdır ki, sömürdüğü insanlara bile kendisini kabul ettirir.
Osmanlı Bünyesindeki Hristiyan Askerler& Ankara Savaşı
Ankara Savaşı'nın yitirilmesinin önemli nedenlerinden biri, Osmanlı ordusundaki Sırplarla birlikte savaşmak istemeyen Anadolu askerlerinin, Timur'un yanında bulunan eski beylerinin yanına geçmeleri olmuştu. Zaten Osmanlılar Ankara Savaşı'ndan sonra Müslüman-Türk devletleriyle yaptkları savaşlarda Hristiyan ordu kullanmadılar.
“Abd al-Kadir Gilani” tarafından kurulmuş olan “Kadiriye” tarikatı bugün de yaşayan ve tarihsel kökeni kesin olarak saptanmış ilk tarikat olarak görünüyor.
Ahmet Yaşar Ocak’a göre Hacı Bektaş-i Veli İslam fıkhının sıkı kurallarıyla sınırlandırılan Sünni bir anlayışı değil, Horasan Melametiyyesinin kuru zühd karşıtı cezbeci karakteriyle karışık gayri Sünni bir yorumu yansıtmaktaydı. Bu yorum, muhtemelen Türkmenler arasında hala kuvvetle yaşamakta olan eski İslam öncesi dini-mistik inançlarla karışık yarı hurafevi bir İslam anlayışını telkin ediyordu. Söz konusu anlayış tasavvufun yapısından kaynaklanan geniş bir hoşgörüye dayanmakla beraber, aynı zamanda mühtedileri birdenbire kendi kültür dairelerinden koparıp ürkmelerine sebebiyet vermeden eski inançlarını da kendi içerisinde değerlendiren bağdaştırmacı bir İslam anlayışıydı. Onun bu yönteminin Anadolu’nun Müslüman ve gayrimüslim toplumları arasında önemli bir yakınlaşma ortamının doğmasına yol açtığı söylenebilir. Nitekim bölge Hıristiyanlarının da ona büyük bir yakınlık duyduğu ve kendisini Aziz Charalambos adıyla takdis ettikleri bilinmektedir.
Reklam
Osmanlılar Ankara’yı oldukça demokrat bir biçimde yönetildiği ileri sürülen bir Ahi Cumhuriyeti’nden almışlardı.
Ahilik salt bir esnaf örgütlenmesi değildir. Ancak esnaf arasında çok yaygın olduğu için bu tür bir yanılgı ortaya çıkmaktadır.
Ankara Savaşı’ndan sonra Osmanlıların Rumeli’ye olan akınları azaldığından ötürü, kapıkulu kadrolarındaki eksikleri gidermek için “devşirme” yöntemine başlandı.
Yasa yapmak padişah için öylesine bireysel bir haktır ki; bir padişahın koyduğu yasalar, o öldüğü zaman yerine geçen padişahı bağlamamaktadır. Ancak sultanların bu mutlak egemenlikleri de, hiç kuşkusuz “şeriat sınırlarına” dek idi.
Reklam
Fatih Sultan Mehmet, kendisinden sonraki nesilleri bağlayıcı şekilde tedvin edilmiş ve resmî olarak yürürlüğe konulmuş bir kanunname yayımlayan ilk Müslüman hükümdar olarak kabul edilmektedir. Fatih’in bu konuda Türk-Moğol yasa/töre uygulamasını izlemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaskerliğin bizim açımızdan önemi, bu görevlinin özellikle imparatorluğun ileri dönemlerinde kapıkulundan gelmeyen tek divan üyesi olmasıdır. (...) Kazasker divanının aldığı kararların divan ve padişah onayı gerektirmesine karşın, kazaskerlerin padişahlar karşısında diğer divan üyelerine oranla göreli bir serbestilerinden söz etmemiz mümkündür.
Aydınlanma
Bağımsız bireyin ''aklı'' her türlü ''gelenek'' ve ''otorite'' görüşünün üzerinde yer alıyordu.
Aydınlanma Avrupa’da üç ayrı merkezde, birbirine paralel bir süreç içinde ortaya çıktı: İngiltere, Fransa ve Almanya. Fakat siyasal model sorununu daha önceleri çözmüş bulunan İngiltere’de “aydınlanmanın” Fransa ve Almanya’ya oranla daha önceleri başlamış olduğunu söyleyebiliriz.
“küçük bir cezanın mutlaka çekileceğinin bilinmesi, sert bir cezanın korkusundan daha güçlü bir izlenim bırakır.”
Sayfa 79
60 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.