Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyasal Tarih

Toktamış Ateş

En Yeni Siyasal Tarih Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Siyasal Tarih sözleri ve alıntılarını, en yeni Siyasal Tarih kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan doğasında var olan kazanç hırsı ve macera arayışına cevap verdiği için ticaret esasen bulaşıcıdır. Üstelik doğası gereği, öylesine her yana ya-yılıcıdır ki, sömürdüğü insanlara bile kendisini kabul ettirir.
“küçük bir cezanın mutlaka çekileceğinin bilinmesi, sert bir cezanın korkusundan daha güçlü bir izlenim bırakır.”
Sayfa 79
Reklam
Adalet hızlı gerçekleştirilmelidir,çünkü cezayla suçun arasında geçen zaman ne kadar kısa olursa ,"suç" ve "ceza" fikirlerinin zihninde birbirlerini çağrıştırılmaları da o kadar güçlü ve sürekli olur
cezanın amacı suçlunun topluma bundan sonra zarar vermesini ve başkalarının da benzer suçlar işlemelerini önlemek olmalıdır.Onun için de bu gibi cezalar başkalarının aklında en güçlü ve en sürekli izlenimler bırakacak ve suçlunun bedeninde en az eziyet yaratacak biçimde seçilmelidir.
Osmanlı aydını, Osmanlı toplumsal yapısının bir ürünü olarak; Avrupa’da çok örneklerini gördüğümüz “radikal” ve “ihtilalci” aydın tipinden çok uzaktır. İmparatorluğu ya da monarşiyi ortadan kaldırmak değil, meşruti bir zemine çekmek kavgası içinde idi. Zaten çoğu, toplumun üst tabaka ailelerinin çocukları idiler ve tümü devlet olanaklarıyla eğitilmişti.
Sayfa 406Kitabı okudu
20 Aralık 1881 tarihinde imzalanan Muharrem Kararnamesi, Osmanlı Devleti’nin 1858, 1860, 1862, 1863, 1865, 1869, 1870, 1872 ve 1873 yıllarındaki borçlanmalarına ilişkin 237,1 milyon lira olan toplam borç tutarını 141,5 milyon liraya indirmekte ve Rüsum-ı Sitte İdaresi’nin yerine Düyun-u Umumiye İdaresi’ni kurmaktadır. Merkezi İstanbul’da bulunan Düyun-u Umumiye İdaresi, kararnamede belirlenen Osmanlı Devleti’ne ait gelir kaynakları üzerinde denetim kuracak ve Osmanlı Devleti’nin borçlarının geri ödemesini gerçekleştirecektir. (...) Bu gelir kalemleriyle, Düyun-u Umumiye İdaresi, Osmanlı Devleti gelirlerinin yaklaşık yüzde 32’sini tahsil etme hakkına sahip olmuştur.
Sayfa 400Kitabı okudu
Reklam
Kimi yazarlarımız tarafından anlaşılmaz bir biçimde “bir karış toprak yitirmediği” ileri sürülen Sultan II. Abdülhamid zamanında Osmanlı İmparatorluğu Rumeli topraklarının önemli bir bölümünü elden çıkartmak zorunda kalmıştır. Bunun “suçlusu” Sultan Abdülhamid midir? Sanmıyorum. Tahtta kim olursa olsun bu gelişim, bir “kader”di. Ulusçuluk yangınının başladığı Rumeli topraklarını elde tutmak mümkün değildi. Ama “bir karış vermedi” gibisinden ucuz edebiyat yapmanın da haksız ve mantıksız bir tutum olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 395Kitabı okudu
Almanya’nın İtalya ve Avusturya-Macaristan İttifakı’ndan dolayı “Üçlü İttifak” diye adlandırılan blokuna karşılık; İngiltere, Fransa ve Rusya aralarında bir “ittifak” oluşturamamışlar; fakat karşılıklı yaptıkları anlaşmalarla, aralarındaki sorunları çözümlemişler ve Almanya’nın karşısına bir blok olarak çıkmışlardır. Bu nedenle Rusya, İngiltere ve Fransa’nın oluşturduğu bloka “Üçlü Anlaşma (İtilaf)” adı verilir.
Sayfa 377Kitabı okudu
Oxford Sözlüğü’nde “emperyalizm” sözcüğüne ilk kez 1881 baskısında rastlanmaktadır. Burada emperyalizm sözcüğünün karşılığı olarak, “imparatorluk ruhunun temel ilkesi, emperyal gereksinmeler ne gerektiriyorsa yapılması ve bunun savunulması” verilmiş.
Sayfa 355Kitabı okudu
Sanayi Devrimi’ni izleyen ve 1733’ten başlayarak 1860-1870’lere dek uzanan döneme “Paleoteknik (İlk Teknik)” dönemi adı verilir. Bundan sonra başlayan ve olanakların sonuna kadar kullanıldığı ve 20. yüzyılın ilk yarısına dek etkileri hissedilen döneme ise “Neoteknik (Yeni Teknik)” dönemi denilmektedir. Bu dönemin egemen ekonomik anlayışı ve modeli kapitalizmdir.
Sayfa 349Kitabı okudu
62 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.