Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyasi Hatıratım

Sultan Abdülhamid

Siyasi Hatıratım Sözleri ve Alıntıları

Siyasi Hatıratım sözleri ve alıntılarını, Siyasi Hatıratım kitap alıntılarını, Siyasi Hatıratım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İftiralar ne kadar saçma olursa olsun muhakkak iz bırakırlar.
Arnavutlar
Her ne kadar aralarında bazı Hristiyan aileler varsa da, Avrupa'a bulunan Arnavutlar her halükarda itimat edebileceğimiz Müslüman kardeşlerimiz ve en sadık askerlerimizdir. Aralarında fevkalade askerler, fevkalade idareciler yetişmiştir. Saltanatımın etrafındakiler de onlardan değil mi?
Reklam
Osmanlıca - Latince Tartışması Artık Bitmeli !!
Halkımızın büyük cehaletine gelince onu iyi tanıyanlar, tabiatı, ahlakı, aklı selimi itibariyle, hiçbir millette daha geri olmadıklarını söyleyeceklerdir. Halkımızın büyük bir kısmının, okuma yazma bilmemesi çok şaşılacak bir şey değildir. Yazma, okuma sanatını öğrenmek arzusu diğer milletlere nazaran daha az olmamakla beraber ya imkan azlığından veya güçlüklerden dolayı bu vazifeden kaçmaktadırlar. Zira yazımızı öğrenmek pek kolay değildir. Bu işi halkımıza kolaylaştırmak için belki de LATİN ALFABESİNİ kabul etmek yerinde olur. Her ne kadar bu harflerle, lisanımızdaki bazı sesleri vermek güçlüğü mevcut ise de, bunu ayarlamak şüphesiz kabil olabilir. Aklı başında hiç kimse öğrenmeye düşman olamaz. Ben de bütün dindaşlarıma iyi ve faydalı olan her yeniliği tanıtmak istiyorum. Fakat ifsat edici yeniliklerin aleyhine son nefesime kadar mücadele edeceğim. *Burada İFSAT ETMEK bir deyimdir ve anlamı da BOZMAK, KÖTÜ HALE GETİRMEK şeklinde çevrilebilir.
Sayfa 192Kitabı okudu
Avrupa' Sultan Abdül Hamid,hasta bir adam telakki ediliyor.Bence haliç sahillerinde yaşayan pek çok diplomattan daha üstündür.Kendisine haksızlık edildiği kanaatindeyim. Bismarck
" Avrupa'da birazcık fikir cilâsı yapmış olan bazı gençler, zaman zaman vatan sevgisi hakkında nutuklar vermeye başlıyorlar. Fakat imparatorluğumuzda vatan fikri ilk plânda gelmemeli. İman ve halife aşkı başta, anavatan sevgisi, (hubb-ul-vatan) ikinci derecede olmalıdır. Avrupalı katolikler için de vaziyet aynı değil midir? Hıristiyanlar da başta katolik kilisesini ve papayı sayarlar, sonra vatanlarını düşünürler. İngiltere benim iktidarımı sarsmak maksadıyle, İslâm memleketlerinde, vatan fikrini yaymaktadır. Mısır'da, şimdiden bu fikir epey ilerlemiştir. Mısırlı vatanperverler farkına varmadan, İngilizlerin oyununa gelmekte, İslâmiyet'in kudretini, halifeliğin itibarını sarsmaktadırlar."
Ermeni Meselesi - 1896
Ermeni harekatında tertip olmadığını söylemek gülünç olur. Bu hareket, Merzifon'daki dini mektebin kuruluşundan sonra (1862) başlamıştır. Bu mektebi bitirenler; Ermenileri bir millet halinde birleştirmek gayesiyle komiteler teşkil etmişlerdir. Atina'daki İnkılapçı Ermeni Komitesinin memleketimizde bir isyan çıkartmayı kararlaştırdığı (1891) tespit edilmiştir. Bundan sonra ikinci derecede komiteler olan (Andon Redschuri) her tarafta teşekkül etmeye başlamıştır. 1892 senesi Noelinde bütün Ermeni kiliselerinde, halkı açıkça isyana davet eden ilanlar yapıştırılmıştır. O zaman onlara karşı gösterdiğimiz sabrı acaba hangi memlekette bulabilirlerdi?
Reklam
" Bizim için ehemmiyetli olan Şam ile Mekke arasındaki demiryolunu en kısa zamanda inşa edebilmektir. Bu suretle karışıklık arttığında süratle asker göndermemiz mümkün olacaktır. Ehemmiyetli ikinci nokta da müslümanlar arasındaki bağı öylesine kuvvetlendirmektir ki, İngiliz hainliği ve hilekârlığı bu sağlam kayaya çarparak parçalansın.. "
" Yüksek tabakadan olan gençleri uzun seneler için Avrupa'ya gönderip, bir çok masraf etmektense, her tabakadan talebe göndermek ve kısa zaman hariç de bırakmak çok faydalı olur. Almanya'ya yahut Fransa'ya gidecek olan bu gençler Avrupa medeniyetini görmüş olurlar, ancak lüzumlu şeyleri öğrenecek kadar vakit bulurlar, fikren ufuklar genişler, lüzumlu bilgi elde eder ve yuvalarına da getirirler. Kısa zamanda Avrupa medeniyetinin zehiri daha az tesirli olur. Netice olarak gençlerimize Avrupa'da tahsil edebilmeleri imkanını temin etmek için epey gayret sarfedilmiştir. Yalnız Almanya'da 15 doktor, takriben 24 zabit, bir hayli ziraat talebesi v.s. bulunmaktadır. Aynı şekilde Fransa'ya da birçok talebe gönderilmiştir. Şu şartlar altında nazırlarımın hamiyetlerini biraz dizginlemem icap edecek, çünkü bu gençlere gönderilen aylıkların mecmuu hazinemde ağır bir yara açmaktadır."
undefined
"Avrupalı devletler, çok artmış olan Semit ırkından kurtulabilmek için, Yahudilerin Filistin'e muhaceretini iyi karşılaşacaklardır... Eğer Filistin'de müslüman Arap unsurunun, faikiyetini muhafaza etmesini istiyorsak, Yahudilerin yerleştirilmesi fikrinden vazgeçmeliyiz. Aksi takdirde yerleştirildikleri yerde çok kısa zamanda bütün kudreti elde edeceklerinden, dindaşlarımızın ölüm kararını imzalamış oluruz. Siyonistlerin şefi olan Herlz beni ikna edemez. Herlz dindaşları için toprak istemektedir. Siyonistler, Filistin'de yalnız ziraat yapmak değil, orada hükümet kurmak, siyasi temsilcilerini seçmek gibi şeyler de arzu ediyorlar. Bu haris tasavvurlarının manasını gayet iyi anlıyorum. Lâkin Siyonistler bu teşebbüslerini kabul edeceğimi zannetmekle saflık ediyorlar. İmparatorluğumuz dahilinde, halkımızın fertleri olarak ve Babıalinin dirayetli hizmetkarları olarak yahudilere ne kadar kıymet veriyorsam, Filistin'e dair kurdukları tasavvurlara da o kadar düşmanım. "
undefined
Padişah, muhakkak ki siyasi gelişmeleri ve neticelerini önceden tahmin etmiş olmalıdır. Abdülhamit sertliğe gitmedi. Olayların gidişine tevekkülle boyun eğdi. Meşrutiyet’in ilk günlerinde “İşte, biz de bir akıntıya kapıldık gidiyoruz ve gideceğiz. Allah sonunu hayırlı etsin.” deyişi bu teslimiyet ruhunu ifade eder.
Sayfa 21 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Allâh'ın; peygamberini yer yüzüne gönderdiği zamana kadar karanlık olan kâinatın, o andan itibaren nasıl aydınlandığını, insanların barbar âdetlerinin, asalet, şefkât ve aşka inkılap ederek; beşeriyeti sulh, saadet ve aklıselime götürdüğünü hatırlayalım.. Eğer yeniden canlanmak, eski kuvvetimizi bulmak, eski büyüklüğümüze erişmek istiyorsak; bize bu kudreti vermiş olan membaı hatırlamamız yerinde olur. Bizim için hayırlı olan Avrupa'nın sözüm ona medeniyetini taklit etmek değil, bilâkis kudretimizin esası olan şeriata dönmektir... Osmanlı İmparatorluğu, dünyanın bir çok milletini sinesinde toplamış olan bir imparatorluktur. Türkler, Araplar, Kürtler, Arnavutlar, Bulgarlar, Yunanlılar, Zenciler ve diğer bir çok unsurdan teşekkül etmiştir. Buna rağmen iman birliği bizi büyük bir ailenin fertleri gibi birbirimize yaklaştırır. Bu sebeple hiçbir zaman Osmanlı İmparatorluğun üzerinde fazla durmamak, buna mukabil, hepimizin müslüman olduğunu bilhassa belirtmekte fayda vardır. Her zaman her yerde Emir'ül Müslimin ünvanı başta gelmeli, Osmanlı Padişahı ünvanı ise ikinci satırda belirtilmelidir. Çünkü devletin sosyal bünyesi ve politikasının esası din üzerine kurulmuştur."
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.