Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyasi İdeolojiler

Andrew Heywood

Öne Çıkan Siyasi İdeolojiler Gönderileri

Öne Çıkan Siyasi İdeolojiler kitaplarını, öne çıkan Siyasi İdeolojiler sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Siyasi İdeolojiler yazarlarını, öne çıkan Siyasi İdeolojiler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
🌿Merhabalar🌿 #188501228 E-KİTAPLAR Telegram E-kitaplar t.me/Pdf100000kitapa... Sayfama gelip bu iletiyi okuyorsan, bence kitap önererek yorumunu da ekleyebilirsin, şimdiden teşekkürler 🙏🙏 Her öneri birbirinden değerli benim için🥰 Değerli önerilerinizden oluşan kitap listesi;
1984
1984
5️⃣
“Söylediğin şeyden iğreniyorum ama senin bunu söyleme hakkını ölümüne savunacağım.”
Reklam
Siyasî bir amentü olarak liberalizm, muhtemelen 19. Yüzyıldan önce varolmamıştı ama libera­lizm, daha önceki üç yüzyılda gelişen fikirler ve teorilere dayandırıldı. Liberal fikirler, Avrupa’da fe­odalizmin çöküşü ve onun yerine gelişen bir piyasa toplumunun veya kapitalist toplumun bir sonu­cu olarak ortaya çıktı. Birçok açıdan liberalizm, mutlak monarkların ve arazi sahibi aristokrasinin yerleşik iktidarı ile çatışma hâlindeki büyüyen orta sınıfın özlemlerini yansıtıyordu. Liberal fikirler radikaldi: Bu fikirler, temel reformlar hatta zaman zaman devrimsel değişimi talep ediyordu.
Sayfa 41 - Adres Yayınları, PDF
“Sol” ve “sağ” terimlerinin kökeni, 1789’da Genel Meclis’in (États Généraux) ilk toplantısında benimsenen oturma düzenine, Fransız Devrimi’ne kadar gider. Üçüncü Meclis’in üyeleri olan radikaller solda otu­rurken, kralı destekleyen aristokratlar kralın sağında oturuyorlardı. Daha sonraki Fransız Meclisleri’nde benzer bir oturma tarzı takip edilmiştir. Çok kısa bir süre sonra “sağ” terimi, gericilik veya kraliyet yanlılığı olarak, “sol” terimi de devrimci veya eşitlikçi duygudaşlığı barındıran terim olarak anlaşılmaya başlanmıştır.
Sayfa 33 - Adres Yayınları, PDF
kadını kocası öldürür, çocuğu bilmem kim istismar eder.. ne aile ama
Aile, yerleşik değerler ve ulus lehine öne sürülen muhafazakâr iddialarda, organik fikirler aşikâr olarak ortaya çıkar. Muhafazakârlar aileyi, toplumun en temel kurumu olarak görürler ve birçok açıdan diğer sosyal kurumlar için model olarak sunarlar. Basitçe, çocuk doğurma ve yetiş­tirme ihtiyacından doğan aile, üyelerine, özellikle de çocuklara güvenlik sağlar ve bireylere ödevin değeriyle beraber diğerlerine saygı duyma ihtiyacını öğretir. Bundan dolayı muhafazakârlar sağlıklı bir aileyi, toplumun istikrarı için gerekli görürler; aile korunmalıdır ve gerekiyorsa da güçlendirilmelidir.
Sayfa 91 - Adres Yayınları, PDF
Yeni Sağ
Burada “aile”, tam anlamıyla geleneksel terimler çerçevesinde anlaşılmaktadır. Yani, doğal olarak hiyerarşiktir: Çocuklar ebeveynlerini dinlemeli, onlara saygı duymalı ve itaat etmelidir; do­ğal olarak ataerkildir: Koca, tedarik eden, karısı da yuvayı yapandır. Eğer bu otorite ilişkileri zayıf­larsa, çocuklar iyi ahlâkî değerlerden yoksun ve yaşlılarına karşı saygısız olarak yetişirler.
Reklam
askeri cunta
1970’de Şili’de Salvador Allende, dünyanın ilk demokratik şekilde seçilen Marksist devlet başkanı oldu, fakat, 1973’te CIA’in desteklediği darbede öldürülerek devrildi.
Sayfa 118 - Adres Yayınları, PDF
Otoriteryanizm, "tepeden" aşağıya doğru bir yönetim anlayışı veya uygulamasıdır. Bu anlayışta otorite, halkın rızasının olup olmadığı dikkate alınmadan kullanılır. Bu açıdan otoriteryanizm, otoriteden farklıdır. Otorite meş­ruluğa dayalıdır; yani, "aşağıdan"yukarıya doğru gider. Otoriteryen düşünürlerin tipik dayanakları ya mevcut ön­derlerin bilgeliğine olan inancı ya da sosyal düzenin ancak sorgusuz itaat ile sürdürülebileceği fikridir. Ancak otoriteryanizm genellikle totaliteryanizmden ayrı tutulur. Monarşik mutlakiyetçilik, geleneksel dik­tatörlük ve askerî yönetim biçimlerinin çoğu ile ilgili olan "tepeden" yönetim uygulaması, devlet ile sivil toplum arasındaki farklılığı ortadan kaldırmaktan ziyade muhalefet ve siyasal özgürlüklerin bastırılmasıyla ilgilidir.
Sayfa 96 - Adres Yayınları, PDF
Özgür­lük sınırsız olduğunda, bir “ruhsat”a, diğerlerini taciz etme hakkına dönüşebilir. John Stuart Mill, (On Liberty (Hürriyet Üstüne, [1859] 1972, s. 73) adlı eserinde, “medenî topluluğun herhangi bir üyesinin iradesine rağmen üzerinde kullanılabilecek meşru gücün yegâne amacı, "di­ğerlerine zarar vermesini engellemek”, olduğunu öne sürer. Mill, bireylerin mutlak özgürlük kulla­nacakları “kendileriyle ilgili” eylemler ile diğerlerinin özgürlüklerini kısıtlayabilecek ya da onlara zarar verebilecek “diğerleriyle ilgili” eylemler arasında net bir ayrım yapar. Mill, birey üzerinde, ki­şinin kendisine fiziksel veya ahlâkî olarak zarar vermesini engellemek üzere tasarlanmış olsalar bile hiçbir kısıtlamayı kabul etmez. Bu türden bir görüşe göre örneğin, otomobil sürücülerinin emniyet kemeri takmalarını veya motosiklet kullanıcılarının kask takmalarını zorunlu kılan yasalar veya bir bireyin ne okuyacağını ya da dinleyeceğini sınırlayan her tür sansür kabul edilemez niteliktedir.
Sayfa 45 - Adres Yayınları, PDF | Liberalizm/Özgürlük
Her insanın farklı yetenek ve becerileri vardır ve ba­zıları, diğerlerinden çok daha fazla çalışmaya hazırdır. Liberaller, liyakatin, becerinin ve çalışma arzusunun ödüllendirilmesi gerektiğine inanırlar.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.