Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz
Yılmaz GüneySoba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz Gönderileri
Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz kitaplarını, Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz sözleri ve alıntılarını, Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz yazarlarını, Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Mahkümla jandarmayı karşı karşıya bırakmışlardı. Kimdi onlar? Ve ateş ettikleri biz mahkümlar kimlerdik?Elbiseleri çıkartsak aynı olmayacakmıydık? Ne farkımız vardıki?
"İnsan Harası"
Koğuşların eskiden atlar için ahır olduğunu söylemiştik. Şimdiki haliyle de ahırdan farksız, insan sağlığına aykırıdır.
"Kralın sofrasında soytarı olacağıma, halkın sofrasında eşkıya olurum!"
"Penceremize cam istiyoruz. Ekmek istiyoruz ulan, ekmek, açız! Aç!"
Sayfa 269 - Güney filmcilik yayınları
İyi niyetli olmak ile "iyi" olmak iki ayrı şeydi.
Sayfa 258 - Güney filmcilik yayınları
"Onları devrimci proletaryadan başka hiçbir güç kurtaramaz. Devrim, ezilen ve sömürülen bütün insanların kurtuluşu olacaktır."
"Dürüst ve yurtsever her insan bu düzeni tutuklamalı ve kendi vicdanınında yargılayarak mahkûm etmelidir."
Sayfa 252 - Güney filmcilik yayınları
"Doğru düşünebilmek için, doğru bir dünya görüşüne ve doğru düşünme yöntemlerine sahip olmak gerekir."
Sayfa 249 - Güney filmcilik yayınları
Kapitalist özel mülkiyet varoldukça sömürü de varolacaktı.
Sayfa 248 - Güney filmcilik yayınları
Ve ülkemizde işçilerin, köylülerin ve geniş emekçi kitlelerin gerçek ihtiyaçlarına cevap verecek bir parti yoktu.
Sayfa 248 - Güney filmcilik yayınları
Gülüşlerin, dostluk gösterilerinin altında iki ana neden yatardı: Çıkar ve korku.
Sayfa 220 - Güney filmcilik yayınları
Her yeni gün, bir önceki günden miras kalan kırıklıklara yenileri katıyordu...
Sayfa 218 - Güney filmcilik yayınları
... valla sokağa çıkmaya korkuyorum. Niye dersen, bir arkadaşla karşılaşsan, şöyle buyur edecek, yedirecek, içirecek, bir rakı ısmarlayacak halin yok.
Sayfa 196 - Güney filmcilik yayınları
"Özgürlük var, gidecek yer yok."
Sayfa 188 - Güney filmcilik yayınları