Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sohbetler

Kenan Rifai

Sohbetler Sözleri ve Alıntıları

Sohbetler sözleri ve alıntılarını, Sohbetler kitap alıntılarını, Sohbetler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mesnevî-i Şerif'te: Her gül kokan yerde muhakkak gül vardır, deniyordu: – "Evet, her gül kokan yerde gül olduğu gibi, her dedikodusuz ve fesatsız olan mecliste de Hazret-i Muhammed vardır. Nerede muhabbet, orada Muhammed, derler. Fısk, fesat ve gıybet olan yerde de şeytan vardır.
Hepimiz biliriz ki, bir şeyi bilmekle yapmak arasında büyük fark vardır. Bir gün yolda tanıdık bir zâta tesâdüf ettim. Selâmlaşıp hoş hatır eyledikten sonra, öksürmekte olduğunu gördüm ve rahatsız olup olmadığını, hekime gidip gitmediğini sordum. Cevap olarak: Gittim. Fakat içki ve sigarayı bırak! dedi. Ne yapayım kardeş? Bırakayım da öleyim mi? dedi. Görüyorsunuz ya... Bir sigara ve alkolü bırakmayı, ölümle bir tutuyor. Bu dediğim kimse, beynelmilel ilmi ile tanınmış bir üstattır.
Reklam
-- "Bu sabah birisi: İnsan, hislerini saklamamalıdır, dedi. Ben de dedim ki: Dünyâda oldukça bu mümkün değildir. Zîra dünya yalancı olduğu için adamları da çaresiz onun huyuna iştirak ederler. Sen şimdi, hoşlanmadığın bir kimseye: Ben senden hoşlanmıyorum, diyemezsin. Dostla iyi geçinmek, düşmanı idare etmek lâzımdır. Ve iş, Resûlullah Efendimiz'in buyurduğu gibi: Herkese aklının yettiği mertebeden söyle, hadîs-i şerîfine dayanmaktadır."
Dikkat ediniz... herhangi bir yerde konuştuğunuz lâfları şöyle bir tartınız, mutlakā yüzde sekseni dedikodu, yirmisi gıybettir. Allah için konuştuğunuz ise, ya yüzde sıfır ya da yarımdır. Laf söylemeyi bilmiyorsanız susmayı da mı bilmiyorsunuz. Onun için Resûlullah Efendimiz: Ya hayır söyle ya sus, buyuruyor."
Dünya rahat yeri değildir. İnsan tam istirâhati bulamaz. Şâyet, dört başımı mâmur ettim, her şeyim tamam oldu, diyecek hâle gelse dahi, en beklemediği bir zamanda o sevdiği şeylerden koparılarak ayrılır. Ya ölüm, ya iflâs, ya hastalık veya herhangi bir sebeple vefâsız dünyânın vefâsız varlıklarını kaybeder.
Ceza kime?
Birçok civcivi kapan bir çaylağın yavrusunu kedi yediğini söylediler. Bunun üzerine: -"Şüphesiz burada cezâ anayadır.Eğer doğrudan doğruya o çaylağın kendine bir şey olsa idi bu kadar içi yanmazdı.Fakat çocuğunu kaybeden ananın canının yanması, elbet kendi canının yanmasından çok şiddetlidir. Asıl kalbine dokunacak olay budur. İşte bir kimse cezalandırılmak istenildiğinde onun en çok canını yakacak ne varsa ona dokunurlar."
Reklam
- Etrafına aşırı derece acımak nefisten mi gelir? - Merhamet Allah’ın sıfatlarındandır. Acımak da merhametten gelir. Acı, fakat itiraz etme. Ya Rabbi bunun günahı neydi de bu hâle koydun deme. Elinden geldiği kadar yardım et, sadaka ver. Allah her şeye, herkese layığını vermiştir. Acımak Allah’ın işine itiraz etmek demektir
Tezatlar!
Bu âlemde abes bir şey yoktur. Esâsen bütün bu tezatların bir araya gelmesiyledir ki zevk hâsıl olur. Sinemada, tiyatroda bile iki sevişenin arasına bir cadı girmeyince tad olmuyor. Eğer bu âlemde de âşık ve mâşuk, şakî ve denî mevcut olmazsa hayat noksan kalmış olur. İşte bu çoklukta birliği görüş ve o sûretle Hakk'ın cemâlini temâşâ ediş ne kadar tatlı şeydir. Sen o münkirde de ilâhî saltanatı seyret. Buna muvaffak olan, mârifet sâhibidir. İrfân-ı Muhammedî'ye mâliktir. İrfan demek bu demektir.
Semiha Hanım: - Mesnevi-i Şerif de de dişleri çıkmamış bir çocuğa ekmek yahut et yedirebilir misin? Ama dişleri çıkınca o bunları kendiliğinden ister, buyruluyor. "Öyle ya... Bir süt çocuğuna vakitsiz ekmek vermek hazımsızlığına belki de ölümüne bile sebebiyet verir. Yani, bir kimseye, kaldıramayacağı sözleri söylersen imanını kaybetmek tehlikesine düşer. İşte bunun için Resûlullah Efendimiz: Halka, akıllarının yettiği dereceden söyleyiniz, kendi aklınızın yettiği mertebeden değil... Buyuruyor. Çünkü herkes aynı istidat ve kabiliyete sahip değildir."
Gözün nuru olmasa, göz baksa da görmez. Gözün süvarisi nurdur.
Sayfa 66 - Kubbealtı Neşriyâtı
757 öğeden 501 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.