Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sonbaharda Sarhoş Bir Kasaba

Ferhat Uludere

En Beğenilen Sonbaharda Sarhoş Bir Kasaba Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Sonbaharda Sarhoş Bir Kasaba sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Sonbaharda Sarhoş Bir Kasaba kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir kasabanın denize kıyısı varsa ve mevsim sonbaharsa, deniz patlamak üzeredir muhakkak. Deniz ne zaman patlasa, kasabaya yayılır, içinde sakladığı kötülük. Kayalıklara vurdukça köpüren sular sadece balıkları beslemez, enva-i çeşit mahlukatı da barındırır içinde. Ölmüş balıkçıların ruhları karaya çıkmak için birinin gelmesini bekler. Yalnız ve eskimiş birini... O geldiğinde ortaya saçar içindeki tüm hikayeleri ve birinin mahvına sebep olur. Çünkü deniz sadece o zaman durulur
Ceketi çıkarıp asistanlara verdi. Ceketi üzerinden çıkarmıştı, ama o ceketin üzerinden o yaşlar hiçbir zaman çıkmayacaktı. Kimse sökemeyecekti o yaşları. O ceketi kim giyerse giysin, o gözyaşlarının neden döküldüğünü, kimin gözyaşları olduğunu bilmeyecek ama her zaman hüzünlenecek ve ağlayacaklardı.
Sayfa 88 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Haklıydı Tayfun, Hazan kendi hayatını kurmak istiyordu ve karar da vermişti bunu yapmaya. Kendi yolunu çizmek isteyen her kadın gibi kendine bağımlı hayatları yıkarak attı Hazan da ilk adımı. Hiçbir gürültü kopmadı, ne bir rüzgar esti, ne bir şimşek çaktı onlar ayrılırken; ilk defa birlikte olduklarında da doğa bu duruma bir tepki vermemişti.
Sayfa 58 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
-Senin için yaşamak nedir?
Yaşamak satılan alınan bir şey değildir ama biz artık her şeyi satın almaya alıştık. Yiyecek satın aldık, giyecek satın aldık, bilgi satın aldık ve şimdi yaşam satın almaya çalışıyoruz. Daha fazla ve daha çok… Halbuki yaşam her yaşın tadına varmaktır. Sevmek, sevilmek, ihanete uğramak, ağlamak, üzülmek, mutlu olmak ve birinin mutluluğunu paylaşmaktır. Hiçbiri de satın alınamaz bunların. İnsan gözyaşlarını satın alabilir mi?
Yitik ülke yayınları
🏘 Binaları insanlar yapar. İçinde yaşarlar ve bir süre sonra birbirine benzer. Binalar insanları içine çeker, duvarların, betonların, tuğlaların arasına sıkıştırır. Ruhlarını emer ve ölene kadar devam eder insanın binaya olan esareti. Bir insanın bir evden ne zaman gideceğine bina karar verir, ruhunda emebilecek bir şey kalmadığı zaman dışarıya atar onu.
Çünkü hiçbir hikaye sadece yaşandığı anın seslerini taşımaz; her hikaye geçmişiyle vardır.
Reklam
Bir evde bir şey kırıldığı zaman ev de kırılırdı. Ev bir kere kırılınca artık şiir okunmazdı o evde ; müzik dinlenmez, resim yapılmaz, ev bir kere kırılınca şarkı söylenmezdi artık...
Sayfa 164Kitabı okudu
" Yıllardır aynı şeyleri düşünüp aynı şeyler için uğraşıyordu Hazan. "
Sayfa 10
Çünkü denizler aslında balıkçıların cesetleriyle değil, öteden beri gözyaşlarıyla beslenirdi. Balıkçıların ölmesi hep bu yüzdendi . Deniz can alırken, öleni değil, arkasından ağlayanların dökecekleri yaşları arzulardı hep.
33 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.