Yapayalnız ruhu bir yaşamdan yana,bir ölümden yana dönüyor,ama inatla hep aynı çizgi üzerinde gidip geliyordu. Ruhuna en çok acı veren şey de,gidecek hiçbir şeyi,yapacak hiçbir işi,söyleyecek hiçbir sözünün bulunmayışı,aslında kendisinin bir hiç oluşuydu.Bazen sokağın ortasında birdenbire deliler gibi bir koşu tutturuyordu:bazen sahiden de deliriyordu:nesneler bir gerçeklik kazanıyor,bir gerçekliğini yitiriyordu.
Sayfa 642