Söyleyemediklerimizin de bir varlığı vardır her zaman, hem de yüklü bir varlığı. Üstelik, söyleyemediklerimizin yanında söylediklerimiz o kadar az şey ki!
“Bilmez misin? Bizim enteller pek gazete okumazlar, hele köşe yazılarını hiç okumazlar; evet, böyle, kendileri köşe yazısı yazmaya bayılırlar, ama başkalarının köşe yazılarını okuduklarını hiç sanmam”