Sosyal Hizmet ve Ailecilik
KolektifSosyal Hizmet ve Ailecilik Sözleri ve Alıntıları
Sosyal Hizmet ve Ailecilik sözleri ve alıntılarını, Sosyal Hizmet ve Ailecilik kitap alıntılarını, Sosyal Hizmet ve Ailecilik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ulusal düzeyde sürekli nafaka karşıtı, dini merkeze aldığını söyleyen ve aileyi kutsayan söylem aslında uluslararası alanda da karşımıza çok fazla çıkan bir olgu. Feministlerin ve Lgbti+'ların "yerli ve milli" olmadığını söyleyen "adamların" kendi teorileri yerli ve milli değil.
Sayfa 126 - Umut Güner (Kaos GL)Kitabı okudu
...Türkiye'de de gittikçe baskıcı bir karaktere bürünen iktidar, toplumsal sistemlerin hangisine el attıysa, bu sistemleri kendi ideolojik yaklaşımı temelinde dahi şekillendirememekte, bunun yerine var olan sistemleri tamamen tahrip etmektedir.
Sayfa 9 - Nika YayıneviKitabı okudu
Varolan iktidar işbaşına geldiği günden itibaren birey, vatandaş olarak kadını değil aileyi temel alan politikalar izledi. Devlet politikalarını yürütenler sürekli olarak kadın-erkek farklılığından söz açan açıklamalar yaptılar. Örneğin, kadın-erkek eşitliği yerine fırsat eşitliği komisyonu kurulması; Istanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun kaldırılması tartışmaları. Kadınların cinselliği konusunda ise hükümetin sezaryeni, kürtajı sınırlandırma girişiminde bulunması ve fiilen sınırlandırması, doğum kontrolüne erişimi güçleştirmesi, fişleme gibi uygulamalar söz konusudur.
Sayfa 91Kitabı okudu
Benzer biçimde medikal modelin engellileri nesneleştirme ve sağlıklılaştırma politikası yerine engelli bireyin insan onuruna yaraşır, hak eksenli, bağımsız yaşayabilen bireyler oldukları/ olabilecekleri gerçekliği üzerinden bir hayata sahip olması gerekliliğinin önemine vurgu yapılmıştır. Bunun için sakat kavramının gündelik yaşamdaki olumsuzlayıcı ve geleneksel modeldeki bakış açısının toplumdaki önyargı ve ayrımcılıklara yol açan bakış açılarından kurtulmak amacıyla "engellilik" kavramının kullanımı öne çıkarılmıştır. Bu bakış açısıyla gelişen sosyal model engelliliğin bireysel ve fizyolojik değil aynı zamanda toplumsal bir mesele olduğunu vurgulamıştır.
Sayfa 62Kitabı okudu
Bakanlık web sitesinde, aile danışmanlığı hizmeti, olumsuz olarak değerlendirilen boşanmaların önüne geçme temelinde kurgulanmakta ve sunulmaktadır. AEP ve Evlilik Öncesi Eğitim Programı için hazırlanan eğitim materyalleri incelendiğinde bu eğitimlerin geleneksel cinsiyet rollerini ve kadınların ikincil konumlarını pekiştirdiği, eğitimlerin ağırlıklı olarak kadınları hedef aldığı ve kadınları erkeklere karşı daha toleranslı hale getirmeye çalıştığını söylemek mümkündür.
Sayfa 36Kitabı okudu
O döneme kadar emek ve sermaye arasında çatışmaların hız kazandığı toplumlarda, bu değişimle birlikte 1945 sonrasında, "kapitalist ekonomi, siyasal demokrasi ve sosyal devlet" olarak üç ayaklı bir uzlaşmaya ulaşıldığı da söylenebilir (Koray, 2005). Böylece, tüm liberal demokrasilerde sosyal devlet anlayışı varlık kazanmış ve sosyal devlet -farklı modellere göre değişen ölçülerde de olsa- eşitlikle dayanışmanın hayata geçmesi açısından önemli bir rol üstlenmiştir.
Sayfa 17Kitabı okudu
Ancak, başta başarılı yaşlanma olmak üzere bu söylemlerin sınıfsal ve bireyci yanı dikkate alındığında; buradaki sorumlu yaşlanma çağrılarının, birçok yazarın ifade ettiği gibi doğru tercihleri yapamayan kişilerin içinde bulunduğu eşitsizlik yapılarını göz ardı ettiği ve doğrudan piyasa ideolojisiyle ekonomik faydacılığa işaret etmekte olduğu görülebilir (Cruikshank, 2003; Taylor ve Bengtson, 2001; Holstein ve Minkler, 2003).
Sayfa 144Kitabı okudu
Kalkınmacı dönem Türkiye'si de diyebileceğimiz bu sosyal devlet döneminde genç üniversiteli nesillerin kuşkuyla yaklaşabilecekleri pratik anlamda vücut bulmuş liberal bir piyasa düzeni tesis edilememişti. Sanayileşmenin getirdiği sınıf dinamiklerinin kentlerin metropol alanlarında kısıtlı bir şekilde yaşandığı bu yıllarda genç kuşaklar kendilerini piyasayı ve onun beraberinde getirdiği toplumsal değerleri topyekûn reddetmekten ziyade, temel gereksinimleri dahi asgari bir düzeyde sağlayan kırılgan ekonomik yapıyı daha nasıl güçlendirebiliriz sorunsalı üstüne çıkan farklı ideolojik referanslarla kurulmuş kültür eksenli kamplaşmalar üzerinden ifade ediyordu.
Sayfa 117Kitabı okudu
Ailede bir ölçüde erkeklerin egemenliği nin sarsılması anlamına gelen bu durum şiddetin, boşanmalarının ve tek kişilik veya tek ebeveynli ailelerin artmasıyla kendini gösteren "geleneksel ailenin krizini" de gündeme getirmiştir. Kerestecioğlu'na göre, iktidarın üç çocuk söylemi, kürtajın fiili olarak yasaklanması, boşanmaların artması karşısında duyulan kaygı ve boşanmaları azaltma çabaları, erken evlilik ve erken çocuk sahibi olmanın özendirilmesi gibi araçların geliştirilmesi, "ailede yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu gösteriyor"
Sayfa 28Kitabı okudu
Oysa Türkiye'de yaşanmakta olan demografik dönüşümle ilgili veriler ve analizler, geniş aile yapılarının çözülmesi ve tek kişilik ve tek ebeveynli aile yapılarının oranının artmasıyla karakterize olan bir aile yapısı değişimi yaşanmakta olduğunu göstermektedir. (Behar vd. 1999; Koç vd. 2010; TAYA 2011; TAYA 2016). 2050 yılında tamamlanacağı öngörülen demografik dönüşüm süreci, aile odaklı bu sosyal politikaların ve sosyal hizmetlerin sürdürülebilir olmadığını, devletin özellikle bakım hizmetlerine yönelik kapasitesini geliştirmesi gerektiğini göstermektedir. Bu tespitlere karşın son yıllarda Türkiye'de ailenin bu dönüşümünü anlayıp ona göre politikalar geliştirmek yerine artık olmayan geleneksel aileyi korumak ya da yeniden inşa etmek gibi akıl ve bilime uygun olmayan bir yola girildiği görülmektedir.
Sayfa 27Kitabı okudu