Sosyal Hizmet ve Ailecilik

Kolektif

En Eski Sosyal Hizmet ve Ailecilik Sözleri ve Alıntıları

En Eski Sosyal Hizmet ve Ailecilik sözleri ve alıntılarını, en eski Sosyal Hizmet ve Ailecilik kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...Türkiye'de de gittikçe baskıcı bir karaktere bürünen iktidar, toplumsal sistemlerin hangisine el attıysa, bu sistemleri kendi ideolojik yaklaşımı temelinde dahi şekillendirememekte, bunun yerine var olan sistemleri tamamen tahrip etmektedir.
Sayfa 9 - Nika YayıneviKitabı okudu
Ulusal düzeyde sürekli nafaka karşıtı, dini merkeze aldığını söyleyen ve aileyi kutsayan söylem aslında uluslararası alanda da karşımıza çok fazla çıkan bir olgu. Feministlerin ve Lgbti+'ların "yerli ve milli" olmadığını söyleyen "adamların" kendi teorileri yerli ve milli değil.
Sayfa 126 - Umut Güner (Kaos GL)Kitabı okudu
Reklam
Refah devletinin tüm dünyada içine girdiği piyasa odaklı yeniden yapılanma süreci, Türkiye'de sosyal hizmetler ve sosyal politika uygulamalarının hak temelli bir eksenden aile ve yerel topluluklara dayanan bir eksene doğru kayması eğilimini karşımıza çıkardı.
Günümüzde ise toplumsal hareketlerin baskısıyla şekillenen, toplumun alt kesimlerinin hareketlenmesine dayalı sosyal yapılanma yerine neoliberal ekonomik modelin gereği olan yukarıdan aşağıya baskıya dayalı bir sistem belirginleşmektedir. Uluslararası alanda kabul görmüş ve son on yılların en önemli entelektüellerinden olan Noam Chomsky'nin kavramlaştırmasıyla "vahşi kapitalizmin geri dönüşü" olan neoliberalizm, günümüzde sosyal yapılanmayı belirlemektedir. Çalışma koşullarının güvencesizleşmesi, sosyal eşitsizliğin artması, toplumsal dayanışma yapılarının ve ortak yaşamın parçalanması insanların günlük yaşamını belirlemektedir.
Son olarak, Türkiye'nin Mart 2021'de bir Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"nden çekildiğini ilan etmesi, son on yıllarda kadınların eşitlik yolundaki önemli kazanımlarından geri adım atan ve eril şiddeti normalleştirme eğilimlerini güçlendiren bir karar olmuştur. Bu ortamda toplumsal hareketlerden, sivil toplum projelerinden beslenen sosyal hizmet yapılanması da güdük kalmakta ve kendini geliştirememektedir.
Türkiye'de sosyal politikalar öteden beri, sosyal hizmetlerin klasik tanımlı aileyi güçlendirmesine odaklanmıştır. Kadınların annelik rolünü vurgulaması, kadın emeğini yeniden üretimle sınırlamak istemesi ve kurumsal yapılar arasında özellikle aile kurumunu ön plana çıkartması nedeniyle "ailecilik" diye tanımlayabileceğimiz bu politika yaklaşımı, son 20 yılda giderek güçlenmiştir.
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.