Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sosyal Kuralların Psikolojisi

Muzafer Sherif

Sosyal Kuralların Psikolojisi Gönderileri

Sosyal Kuralların Psikolojisi kitaplarını, Sosyal Kuralların Psikolojisi sözleri ve alıntılarını, Sosyal Kuralların Psikolojisi yazarlarını, Sosyal Kuralların Psikolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
160 syf.
9/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Oncelikle tesaduf eseri bulacaginiz bir kitap degil,bunun yaninda unutturulmaya calismis bir akademisyenin cok basit bir dille anlattigi muthis bir toplum psikolojisi calismasi. Yazarin gecmisine bu kitabi okumadan kesinlikle bakmanizi tavsiye ederim,ulkenin icinin bosalmaya baslamasi 1940 larda baslamasi cok aci verici....
Sosyal Kuralların Psikolojisi
Sosyal Kuralların PsikolojisiMuzafer Sherif · Alan Yayıncılık · 198514 okunma
Psikanalistler, bize suçluluk duygusunun sonuçsal etkilerini be- lirleyen değerli malzemeler sağlamışlardır. Suçluluk duygusunu yu muşatmak üzere çıkan, kendini-düzeltici davranışın belirtileri, tür lü yollarda deyiş bulabilir. Suçluluk duygusuna bağlı patolojik bir örnekolayı olduğu gibi göstererek verebiliriz. Genç bir hastanın kayda geçen hayat hikâyesinde, son derece bilinçli suçluluk duygu- su belirtileri dikkati çekiyordu. Adam kendini en hafif bir lüks veya hazza verdiği zaman, aşırı yorgunluktan bitkin, üzgün ve ta- mamen hasta olması için ona sanki kendi içinden bir ses geliyordu. Herhangi bir iş yapamıyordu; bu hastalığı ona, öğrenciliğini sür- dürmesi gerekirken, birkaç yılını yitirmesine mal oldu. Bu örnek- olayda, genç adamın babası küçük bir kentte rahipti. Baba, katı ahläksal kurallar öğreten bir dinsel mezhebe bağlıdır ve diğer yön lerden sakin ve geçinilmesi kolay bir insan olmasına rağmen, inanç larında dar görüşlü ve iki yüzlüydü. Annenin yasakları ise yalnız- ca cinsiyet ile ilgili şeyler değil, dünyevi sayılabilecek ne varse hepsi ile ilgiliydi
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Aşırı yorgunluk veya genişler. veva sarhoşluk veya insanın tamamen şehvete kapılması veya açlık zamanlarında egonun sınırları guçlu biyolojik içgüdülerin baskısı altında ezile bilir ve sonuç, çocuklarda görmüş olduğumuz katı bir gerçeklik- ten yalıtılmaya (autism'e) doğru gerileviştir. Elbette bu çaresiz bir çocuğun otizmi değildir, bununla birlikte, bir yetişkinin düşmüş ol- duğu bu çocuklaşarak gerileme durumu, gerilemeyenlere göre, -ken- dini küçük düşürmek sayılır ya da bu, sırf kendisinde varolan, kendi yarattığı bir dünyayı, gerçeklikten kaçışı (delice düşlere da- lan biri) veya güçlü olduğu için istediğini elde eden acımasız bir kimsenin otizmidir
Sayfa 133Kitabı okudu
Diğer bir deyişle, çocuk zihniyeti ve davranışı, Piaget'nin psikanalistlerden ödünç aldığı te- rimi kullanarak, haz ilkesine göre yöneltilir. Bu gerçekte irtibat- sızlık aşamasındaki durum, saf otizmdir. Otizm, gerçeğe uymayı hiç bilmemektir, çünkü haz tüm davranışların kaynağıdır; otizm, dünyaya canı nasıl isterse öyle biçim verir, bozar veya birşeye benzetir
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklamcılıkta başlıca sır, malınızı okuyucunun kendi özgür seçimi gibi kabul ettirerek sanki kişi o mal olmazsa yapamazmış gibi bir izlenimi vermektir. Rorty 1934
Davranış, uyarının yalın fiziksel varlığına değil, o kimsenin algısına bağlıdır.
Reklam
Grup Durumunda Birey
Aynı araştırmacı, grupların düşünce üzerindeki etkisini araştırmak için kişilerin beş dakikalık süreler içersindeki kısa tartış maları grup içinde ve yalnız olarak yazmalarını sağladı. Sonuç lar bireylerin üçte ikisinin en iyi tartışmaları büyük çapta grupla çalışırken değil, yalnız çalıştıkları sırada ortaya koyduklarını gös termektedir. Bu verisel gerçeklerden Allpor port entellektüel veya bireye özgü üstü kapalı düşünce şeklindeki tepkilerin grup durumun da kolaylaştırılmadığı, tersine zarar gördüğü, sonucunu çıkarmaktadir.
Astronomi biliminin varolması için önce küçük dünyamızı evrenin merkezi sayma alışkanlığından kurtulmak gerekliy di biyoloji biliminin olabilmesi için once Insanin canlılar dünyasının merkezi yapılması alışkanlığından kurtulunmalıydı. Benzer bir ilke psikolojide ve toplumsal bilimlerde de geçerlidir. Biz kendi kuralla- rımızdan uzaklık kazanmadıkça, kuralsal yargılar kolleksiyonun- dan başka birşey olmayan yargılarda bulunuruz.
Doğu müziğine alışık olarak yetiştirilmiş bir kimseye, büyük bir Avrupa orkestrası müziğinden çıkan harmoni hemen hemen basit bir gürültüden ibarettir.
Sayfa 61 - AlanKitabı okudu
160 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sosyal Kuralların Psikolojisi
Bu kitabı kendi zevkimin dışında, psikoloji hocamın verdiği ödev sonucu okumaya başladım. 1980'lerde yazıldığı açık bir biçimde anlaşılıyor çünkü dili çok ağır ve karışık. Açıkçası ödevim olmasaydı yarım bırakabileceğim bir kitap çünkü dışarıdan bakıldığında verilen örnekler bile konuyu tam olarak açıklayamıyor. Ben psikoloji bölümü öğrencisi olduğum çin deneyler hakkında biraz bilgim vardı ancak sosyal ve toplum psikolojisi hakkında dünyaca bilinen bir sürü deneye karşın verilen deneyleri çok açıklayıcı bulmadım. O dönemin bakışıyla okunursa anlamlı olacağını düşünüyorum. Akademik olarak bakacak olursak da ders kitabı olarak kullanmak isteyeceğim türden bir kitap değil maalesef ki.
Sosyal Kuralların Psikolojisi
Sosyal Kuralların PsikolojisiMuzafer Sherif · Alan Yayıncılık · 198514 okunma
Reklam
Konumumuz, bir durumda ne olduğumuz, nasıl duygulanacağımız ve davranacağımız, toplumsal değerlerle önceden belirlenmiştir. (Her belirgin durumun kendisine özgü özelliklerinin rolünü küçültmek gibi bir isteğimiz yoktur.) Bir kocanın veya kadının birbirlerinden bekleyebileceği, ayrıcalıklar ve görenekler bir kültürden diğerine göre değişir (verilen karşılıklardaki nesnel değişmeler, toplumsal uyum ve yorumdan daha az önemlidir.) Bu değişmelerle, herhangi bir kültürdeki bir kadının egosu, kocasının davranışıyla incinebilirken bir başka kültürdeki kadın, böyle bir davranışı asla ve asla bir ego sorunu haline getirmez ve hiç incinmez.
Sayfa 132 - Alan YayıncılıkKitabı okudu
Kendimizi içerisinde bulduğumuz kan bağları o kadar iyi örgütlenmişlerdir ki, ana-babalarımıza ve akrabalarımızla olan önceden belirlenmiş bağlılığımız bize başka türlü olmasına olanak vermeyen birtakım yasalar gibidir ve doğal görünürler. Bununla birlikte, farklı toplumlardaki kan bağlarının incelenmesi bizimle diğer insanlar arasındaki duygusal uzaklığın toplumsal yapıyla önceden belirlenmiş olduğu gerçeğine gözümüzü açar. (...) Aile içindeki en özel insan bağları bile doğal veya doğuştan değildir. Bunlar toplumsal olarak yerleşik küme yıldızlar gibi kan bağlarının karmaşıklığının temeline dayanarak biçimlenirler.
Sayfa 121 - Alan YayıncılıkKitabı okudu
Bir kimseye ilk kez tanıştırıldığımız zaman alışıldığı üzere hafif bir çekingenlik ve arayış vardır; böyle bir kimseyle ne konuda konuşmayı, diyaloğa nasıl başlamayı, ona karşı nasıl davranılacağını ve sözlerini nasıl yorumlayacağımızı kesin olarak bilemeyiz. Birçoğumuz yeni tanışılan bir kimse ile ilişkimizi düzenlemekte oldukça utangaçlık gösteririz. Bunun açıklaması, şöyle olabilir. Yeni bir tanıdığın sözleri, davranışları, görüşleri bir anlamda yeni ve ketum, bizim için birbirine bağıntılı olmayan uyarılardır; bir ilgi kurulabilmesi için bunlara bir dayanak yoktur. (...)Buna rağmen, her zaman birbirlerinden ne türlü davranış bekleyecekleri, görenekler, yasalar veya üye oldukları toplumdaki diğer kurallarla önceden belirlenmiştir. Sırasıyla toplumsal, yönetsel veya iktisadi konular ve her birinin diğeri üzerinde mümkün olacak etkileri, birbirlerinden neler bekleyeceklerini geniş çapta tayin eder. Böyle toplumca önceden belirlenmiş şeyler, akrabalar arasında bile kişisel ilişkileri tayin eder.
Bir toplulukta bir arkadaş ile konuşmaya dalmış ve doğrudan doğruya salt arkadaşınızın yü­züne ve sözlerine dikkat ediyor olabilirsiniz. Ancak, arkaplanın düzeni, grubun neşeliliği veya ciddiyeti, çevrenizdeki arkaplanın sessizliği veya gürültüsü, arkadaşınızda birbirinize dalmanıza rağmen, sizin ve arkadaşınızın üzerinde bir etki yapacaktır. Koffka'nın sözleriyle "arkaplan" biçimin üzerinde göründüğü bir genel düzey (niveau) gibidir. Arkaplan toplumsal psikolojide özellikle önemlidir. Toplumsal kolaylıkları artırma üzerine yapılan çalışmalar eğer biçim ile arkaplan arasındaki üstü kapalı duyarlı ilişki dikkate alınsaydı daha çok anlam kazanırdı. (...) Kişinin yerine getirdiği her davranışın belirli bir "arkaplana" sahip bulunduğunu ve bununla tayin edildiğini gösterir.
Sayfa 45 - Alan YayıncılıkKitabı okudu
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.