Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan

Melih Cevdet Anday

Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan Gönderileri

Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan kitaplarını, Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan sözleri ve alıntılarını, Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan yazarlarını, Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğru söz, yararlı bir söz. Ozanlar, san'atçılar birbirlerini çok daha iyi anlarlar ve bir takım kurumuş kanıların gereksiz önyargıların üstüne çıkmasını herkeslerden iyi bilirler. Keşke onların ozanları, san'atçıları da gelse buraya, tanışsalar bizimkilerle ... Birbirlerinin şiirlerini, san'at, edebiyat üstüne düşünlerini öğrenseler! Bütün insanları kavrayıcı, evrensel dil san'at, edebiyat dilidir çünkü.
Sayfa 26
Gogol'ün bizde sevilmesi sadece büyük bir yazar olmasından gelmez bence, onun romanlarındaki kişiler ve olaylar, bizim kişilerimize ve olaylarımıza benzediği için Türk okuru yakın bulur Gogol'ü kendine.
Sayfa 22
Reklam
Bayan Vera ile Türkçe konuştuğumuz için karşımızda oturan genç adam bizimle ilgileniyor, (…) karşımızdaki delikanlı bir şeyler daha söylüyor, sözleri arasında Nazım Hikmet, Reşat Nuri, Sa­bahattin Ali adlarının geçtiğini fark ediyorum. Merak edip soruyorum Vera'dan bu adamın neci olduğunu; «İşçi» di­yor Vera, «Bu üç Türk yazarından başka adlar bilmediği için üzüldüğünü söylüyor.» diyor. «Çalıkuşu'nu çok sev­miş...»
Değerli bilgin dostum Bayayef'e sormuştum Moskova'da: «Burada ne yasaktır?» Babayef: – Savaş propagandası yapmaktan başka hiç bir şey yasak değildir, demişti.
Sayfa 14
Men şairem, akşamları bir elime kalem alırem, bir elime şarap bardağını alırem... Bahırem ki yazdığım şiir bir şeye benzemir... Men de şarap içirem...
«Moskova'ya Moskova'ya...» Nedir bu sözün anlamı? Şu olsa gerek: «Solcu isen, senin yerin burası değil, Moskova'dır, sen ancak orada rahat edebilirsin.» Böyleyse biz de önce şunu belirtelim: Solcu isek, sosyalist isek, bizim yerimiz burasıdır. Türkiye'yi bütün Türklerin rahat edeceği bir barış ülkesi yapmak istiyoruz, bunun da yolu sosyalizmdir diyoruz.
Reklam
“Eskilerimiz böyledir işte. Alıştıklarından, bildiklerinden vaz geçmezler. Ama biz onlar gibi düşünmüyoruz, yeni kuşaklar onların izinden gitmiyorlar, bu yüzden de aramızda bir savaşım var.”
Nazım Hikmet Bakü’yü İstanbul’a benzetirmiş, ben daha çok İzmir’e benzettim. Oraya varıp da Bahr-ı Hazar şiirini anımsamamak olur mu? “Uçsuz bucaksız tuzlu bir sudur Hazar”
Tolstoy’un evi..
Tolstoy’un malikanesi deyince karşınıza bir saray, ya da küçük bir saray çıkacak sanırsınız. Alt katın küçük holünden dar bir merdiven çıkıyor yukarı. Önce salon.. Burada iki piyano ve yemek masası var. Masada Tolstoy’un oturduğu iskemle, baştan ikinci. Oradan içeri, romancının çalışma odasına geçiyoruz. Masanın üzerinde şamdanlar, açık duran bir kitap, son okuduğu kitaptır bu, Dostoyevski’nin Karamazoflar’ı. Oradan da yatak odasına geçiyoruz. Basit bir karyola, yıkanda kabları, duvarda gocuğu, tüfeği. Kısa boylu, sakallı, sert bakışlı romancı, bir yerden karşımıza çıkacak sanki. Gene aşağı iniyoruz. Doktorunun yattığı oda, onun yanında misafir odası. Çehof burada kalmış.. Gorki’nin de belki bir gece bu yatakta yatmış olduğu tahmin ediliyor. İkisinin, Tolstoy ile Gorki’nin bahçede çekilmiş bir resimleri var.
Not: Yazım yanlışları olduğunun farkındayım fakat kitaptaki haliyle yazdım.Kitabı okudu
50 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.