1930'ların dünya güzelini, kuş figürleriyle süslü kıtık dolu sedir yastıklarını, emekleyerek dolaştığım taş avlumuzu, (...)Halo dedemi, babam Sıko'yu, Dicle'nin suyu gibi çağıl çağıl sütüyle memesini ağzımdan eksik etmeyen anam Hıno'yu, Diyarbakır'da, Hançepek'te, Gavur Mahallesi'nde, Kure Mama'nın paslı makasıyla başlayan, 'ingaaa! !!', "gaaattt!!!", "maleeezü!" sesleri arasında yitirdiğim çocukluğumu arıyorum.
Sayfa 81 - Aras Yayıncılık 4. Baskı Mayıs 1997