Söylevler
EpiktetosSöylevler Gönderileri
Söylevler kitaplarını, Söylevler sözleri ve alıntılarını, Söylevler yazarlarını, Söylevler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İyi eğitim almamış ve zayıf kimselerce elde edilen her türlü kabiliyet, sonuç olarak o kimseye gereksiz bir kibir ve şişirilmiş bir hava katar.
İnsanların iki şeyden uzak durmaları gerekir: Kibir ve özgüvensizlik. Kibirli insan hiçbir konuda bir eksiğinin olmadığını düşünürken; özgüveni eksik olan kişi de yaptığı hiçbir şeyi asla doğru yapamayacağını ve sonunda mutlu olamayacağını.
Fıtrat
Bir taşın tabiatı bellidir. Onu dilediğiniz kadar yükseğe fırlatın; eninde sonunda yere dönecektir. Aynı bu şekilde tabiatında iyilik ve doğruluk bulunan kimseleri de istediğiniz kadar caydırmaya çalışın, sonunda yine gelip iyiliğin kapısında duracaklardır.
Kinik nasıl davranmıştı hatırlıyor musunuz? Tanrı ma bir asa hediye etmişti ve o, elinde bu asayla dolaşıp şunu de mekteydi: "Ey insanlar! Huzuru, mutluluğu ve süküneti yan lış yerlerde aramaktasınız. Bana bakın, ben size Tanrı tarafım dan gönderilmiş bir misalim. Ne yerim var ne yurdum. Ne malım var ne makamım. Evli değilim; çocuklarım da yok. Başımı sokacağım sıcak bir yuvam bile yok. Ama bakın ve görün ki son derece sıhhatliyim ve huzurum da yerinde! İyi bakın bana ve dilediğinizi sorun. Eğer bana inanıyorsanız si ze anlatacaklarımı iyi dinleyin ve onları hayatlarınıza tatbik edin!" İşte onun bu söylemleri, asaletinden geliyordu. O, Zeus'un varlığının en büyük delillerinden biriydi. Unutmayın ki gördüğümüz her şey, Zeus tarafından bize bir delil olarak gönderilmiştir.
Sayfa 392
Şu hususa diğer insanlar daha fazla olmak kaydıyla sizlerin dikkat etmesi gerekir: Yakınınızda bulunan insanlara kuracağınız beşerî ilişkilerde onlara çok sıkı bağlanıp davranışlarınızın onlarınkiler gibi olmaması... Böyle olduğu takdirde sonuçları telafi etmek sizin için ağır olacaktır.
Sayfa 363
"Peki, bir kale nasıl yok edilebilir?"
Ne kılıçla ne de ateşle! Fikirler bir kaleyi mağlup edebilirsiniz anca! Şehri yöneten kaleyi mağlup etseniz bile bir kadına ya da ateşli bir hastalığa mağlup olabilirsiniz. Önemli olan gördüğümüz somut kaleler değil; iç dünyamıza dikilip bizi yönlendiren kaleleri yıkabiliyorsak gerçekten bir galibiyetten söz edebiliriz. Nedir bu kaleler: mal, mülk, kadın, çocuk, makam, mevki sevdası... Bilinmesi gereken, bunların gerçekte bize ait olup olmadığıdır. Önce kendi içimizdeki muhafızları alt edebilmeliyiz ki sıra dışarıdakilere gelsin.
Sayfa 360
Kendi ilkelerini belirle ey filozof! Arzunun söz verdiği amaç nedir? Hayal kırıklığına uğramamak! Tedbir ve sakınmanın amacı nedir? İncinip kırılmama!
Sayfa 323
Bedene dair meseleler beni ilgilendirmez. Ölümse, hiç! Canı istediği zaman buyurup gelebilir. Canı istediği zaman ve istediği şekilde...
Sayfa 316
"Diyelim ki ölüm kapına dayandı, ne yapacaksın?"
Ölümü bir onur olarak göreceğim! Onun hakikatini kavrayıp ona direnmek yerine ona teslim olacağım. Ondaki İyilik budur işte!
Sayfa 309
Ya filozof olacaksın ya da kalabalıkların içinde gezip dolaşan bir aylak adam.
Sayfa 298
Bazı işler yalnızca kendi hesabına yapılır; bazıları şart- lar öyle gerektirdiği için; bazıları nezaketten ötürü bazıları da öyle yapılmaları gerektiği için! Eylemlerde bulunacak insanların iki şeyden uzak durmaları gerekir: Kibir ve özgüvensizlik!
Sayfa 294
Yeni başlayanlar için büyük mükafatlar aynı zamanda tehlikelidir de. Öncelikle hasta bir kimse gibi yaşamaya çalı- şın. Ki böylece sağlığın kıymetini idrak edebilesiniz çal içmekten bir müddet uzak durun, su için. Arzularınıza ket vurmayı öğrenin ki ileriki zamanlarda onlara hâkim olabilesi- niz. Ama yok; biz aceleciyiz ve hemen bilgelik yolunda ilerlemek ve insanlara hizmet etmeyi arzuluyorsanız sorarım size nedir bu hizmet dediğiniz şey diye? Nedir yaptığınız iş? Sanki kendinize fayda sağlayacak bilgileri öğrendiniz de bir de bunlarla insanlara hizmet edebileceğinizi söylüyorsunuz. İlk sorumlu olduğunuz şey bizzat kendinizdir; bunu unutma- yın! Eğer gerçekten maksadınız diğer insanlara faydalı olabilmekse öncelikle bir filozof nasıl yaşar bunu gösterin onlara. Bu bilgileri kendi hayatınızda tatbik edin ki onları insanlara aktaracağınız zaman sahiciliğinizi kaybetmemiş olabilesiniz!
Sayfa 293
Kişinin yalnız başına kalması değil; çaresiz kalmasıdır kimsesizlik.
Sayfa 290
Kötü kader nerededir? Sadece algılarımızda!
Sayfa 261