Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözcükler

Jean-Paul Sartre

Sözcükler Gönderileri

Sözcükler kitaplarını, Sözcükler sözleri ve alıntılarını, Sözcükler yazarlarını, Sözcükler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
¶¶ Rastlantı beni insan yapmıştı, eliaçıklık kitap biçimine sokacaktı; bildirimi, bilincimi bronz harflerle dökebilir, yaşamımın gürültülerini silinmez yazılarla, etimi bir üslûpla, zamanın gevşek sarmallarını ölümsüzlükle değiştirebilir, Kutsal-Ruh'a dilin bir çökeltisi gibi gözükebilir, insanlık için bir takınak, kısacası bir başkası, kendimden başka biri, başkalarından başka biri, herşeyden başka olabilirdim. Kendime aşınmaz bir beden vermekle işe başlayacak, sonra, tüketicilerin eline bırakacaktım kendimi. Yazmak zevki için değil, ünden oluşan bu bedeni sözcüklere dökmek için yazacaktım. ¶¶
Sayfa 140 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ Yaşamayı sevmediğim için, ölüm yükseklik korkumdu benim: bende uyandırdığı büyük korkuyu açıklayan şey budur işte. Ölümü ün ile özdeş kılarak, onu kendime amaç edindim. Ölmek istedim; tiksinti sabırsızlığımı donduruyordu kimi zaman: ama uzun sürmüyordu bu hiç bir zaman; kutsal sevincim yeniden doğuyor, iliklerime dek yanacağım o yıldırım anını bekliyordum. İçimizin en derinliklerindeki niyetler, ayrılmazcasına birbirine bağlı tasarı tasarı ve kaçışlardır: varoluşumu kendi kendime bağışlatmak için giriştiğim yazma işinde, kendini beğenmişliklere ve yalanlara rağmen, bir gerçeklik bulunduğunu çok iyi görüyorum; kanıtı şu ki, elli yıl sonra hâlâ yazıyorum. ¶¶
Sayfa 139 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
Reklam
¶¶ "Çok iyi biliyorum ki ben kitap üreten bir makinadan başka bir şey değilim" Chateaubriand ¶¶
Sayfa 119 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ "Ah!", diyordu büyükbabam, "insanın yalnız gözlerinin olması yetmez, onları kullanmayı da öğrenmeli. Flaubert'in küçük Maupassant'a ne yaptığını biliyor musun? Bir ağacın önüne oturtup ağacı anlatması için ona iki saat zaman veriyordu". Böylece, görmeyi öğrendim. ¶¶
Sayfa 114 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ Karl bir tavşan postu gibi tersyüz etmişti beni: düşlerimi saptamak için yazdığımı sanmıştım şimdiye dek, oysa büyükbabama bakılırsa, kalemimi çalıştırmak için düş kuruyordum yalnızca; ¶¶
Sayfa 114 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ Bir başka doğru daha vardı. Luxembourg Bahçesi'nin setlerinde çocuklar oynardı, onlara yaklaşırdım, beni görmeden sürtünerek geçerlerdi yanımdan, yoksul yoksul bakardım onlara: ne kadar güçlü ve hızlıydılar! Ne kadar güzeldiler! Bu kanlı canlı kahramanlar karşısında, olağanüstü zekâmı, evrensel bilgimi, atletik yapımı, savaşçı ustalığımı yitiriyordum; bir ağaca yaslanıp bekliyordum. Çete başkanının sert bir sözüyle: "Haydi, Pardayan sen tutsak olacaksın" demesiyle ayrıcalıklarımdan vazgeçebilirdim. Sessiz bir rol bile beni zevke boğabilirdi; sedyeye yatırılmış bir yaralı, bir ölü olmayı seve seve kabullenebilirdim. Bu fırsatı vermediler bana: gerçek yargılarıma, yani çağdaşlarıma, benzerlerime rastlamıştım ve onların kayıtsızlığı beni mahkûm ediyordu. ¶¶
Sayfa 96 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
Reklam
¶¶ Bizim çevrede, ailemde, din, tatlı bir Fransız özgürlüğü için kullanılan şatafatlı bir sözcükten başka birşey değildi; birçokları gibi, beni de özgürlüğümü korumak için vaftiz ettirmişlerdi: bunu benden esirgemekle, ruhuma acı vermekten korkmuşlardı; sicilli bir Katolik olarak, özgürdüm, normaldim. "Daha sonra", diyorlardı, "ne isterse onu yapar". O sıralar, inanç sahibi olmayı, inancını yitirmekten daha güç sanıyorlardı. ¶¶
Sayfa 71 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ Doğru (Hakikat) ile Masal aynı şeydir, tutkuyu duyabilmek için tutkuyu oynamak gerekir, insan bir tören yaratığıdır. Kendi kendimize oyun oynamak üzere yaratıldığımıza inandırmışlardı beni; oyunu kabulleniyordum ama bu oyunun en önemli kişisi olmak istiyordum: oysa beni yıkıp bitiren yıldırım gibi gelip geçici anlarda farkına varıyordum ki, konuşması bol, sahnede bulunma süresi uzun, ama bana ilişkin sahneleri az olan "düzmece bir güzel rol"üm vardı: tek sözcükle, büyüklerin konuşmalarına karşılık veriyordum ben. ¶¶
Sayfa 61 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ İşin en kötüsü, büyüklerin şarlatanlık ettiğinden kuşkulanıyordum. Benimle konuşurken pek hoş sözler kullanıyorlardı, kendi aralarındaysa, başka bir tarzda konuşuyorlardı. Hem sonra, kutsal anlaşmaları bozdukları da oluyordu: en beğenilen, en güvendiğim dudak büküşümle yaklaşıyordum ve bana kesin bir sesle "Git, ötede oyna, yavrum, konuşuyoruz" deniyordu. Kimi zaman benden yararlandıkları duygusuna kapılıyordum. ¶¶
Sayfa 60 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ Düzmece bir çocuktum ben, elimde düzmece bir salata tabağı vardı; edimlerimin davranış biçimini aldığını hissediyordum. Oynadığım oyun dünyayı ve insanları saklıyordu gözümden: roller ve yardımcı gereçler görüyordum yalnızca; soytarılıkta büyüklerin girişimlerine hizmet ediyordum, nasıl olur da onların bana karşı duydukları kaygıları ciddiye alırdım? ¶¶
Sayfa 60 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
Reklam
¶¶ Her insanın doğal bir yeri vardır; ne gurur ne de değer belirler bunun yüksekliğini: çocukluk çağı karar verir buna. Benimki, damları gören bir altıncı kattır Paris'te. ¶¶
Sayfa 42 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ Dinimi bulmuştum: hiçbir şey kitaptan daha önemli gözükmedi bana. Kitaplığı bir tapınak gibi görüyordum. Papaz torunu olan ben, dünyanın damında altıncı katta, Temel Ağaç'ın en yüksek dalına tünemiş, orada yaşıyordum. ¶¶
Sayfa 42 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ Vitraylar, payanda kemerleri, yontulmuş kapılar, dinsel karo parçaları, ağaç ya da taşa oyulmuş Çarmıha Geriliş'ler, dizeyle yazılmış Düşüncelere Dalışlar, ya da şiirsel Uyumlar: bütün bu klasik bilgiler doğruca Tanrısal Olan'a götürüyordu bizi. Doğal güzellikleri de buna eklemek gerekirdi. Tanrının yapıtlarıyla büyük insansal yapıtları aynı ruh biçimlendiriyordu; aynı gökkuşağı parlıyordu çağlayanların köpüğünde, aynı gökkuşağı oynaşıyordu Flaubert'in satırları arasında, Rembrandt'ın ışık - gölgelerinde: Ruh idi bu. Ruh Tanrı'ya insanlardan söz ediyor, insanlara Tanrı'nın tanıklığını yapıyordu. Büyükbabam, Güzellik'te, Doğru'nun elle tutulur varlığını ve en soylu yücelişlerin kaynağını görüyordu. Kimi olağandışı durumlarda -dağda bir fırtına koptuğu, Victor Hugo esinlendiği zaman- Doğru'nun, Güzel'in, İyi'nin birbirine karıştığı en Yüce Nokta'ya erişilebilirdi. ¶¶
Sayfa 41 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ Durumum nedeniyle Eflâtuncu olan ben, bilgiden kalkıp bilginin nesnesine gidiyordum; fikirde, nesneden daha büyük bir gerçeklik buluyordum, çünkü ilkin o veriyordu kendini bana, hem de bir nesne gibi veriyordu. Kitaplarda rastladım ben evrene: özümlenmiş, sınıflandırılmış, etiketlenmiş, düşünülmüş ama gene de korku verici; ve kitaplardan edindiğim deneyimlerin düzensizliğini gerçek olayların rastlantılı akışı ile karıştırdım. Kendimi kurtarmak için otuz yıl harcadığım idealizm buradan geliyor işte. ¶¶
Sayfa 36 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
¶¶ Daha sonraları, Yahudi düşmanlarının, onları doğanın derslerini ve sessizliklerini bilmemekle suçladıklarını işittim yüzlerce kez; şöyle karşılık veriyordum: "Öyleyse onlardan daha da Yahudiyim ben!" Köyde geçen çocukluğun gür anılarını, tatlı akılsızlığını kendimde aramam boşuna olur. Toprağı hiç eşelemedim, kuş yuvası aramadım, ot toplamadım, kuşlara taş atmadım ben. Ama kitaplar benim kuşlarım ve yuvalarım, evcil hayvanlarım, ahırım ve kırlarım oldu; kitaplık, aynada yansıyan dünyaydı; dünyanın sonsuz kalınlığı, çeşitliliği, önceden bilinmezliği vardı onda. ¶¶
Sayfa 34 - Öz yaşam öyküsü, Ada Yayınları, Çeviren : Alp Tümertekin, 1983Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.