Panteizm, Panenteizm ve Ateizm Bağlamında

Spinoza'nın Tanrı Anlayışı

Musa Kazım Arıcan

En Yeni Spinoza'nın Tanrı Anlayışı Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Spinoza'nın Tanrı Anlayışı sözleri ve alıntılarını, en yeni Spinoza'nın Tanrı Anlayışı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan ve hayat
Spinoza'ya göre, Tanrı'nın var olup olmadığı meselesi tartışma konusu yapılacak bir konu değildir. Nasıl ki, dört köşeli bir dairenin var olduğu düşünülemezse, Spinoza ya göre, Tanrı' nın yok olduğu da tasavvur edilemez. Dört köşeli bir dairenin varlığını savunmanın saçmalığı, Tanrı'nın varlığını inkar etmenin saçmalığı ile aynıdır.
Sayfa 83 - Hece yayınlarıKitabı okudu
Pan-enteizm
Tüm var olanlar, tanrı tarafından zorunlu olarak meydana getirilmiştir. Bu anlayış nedeniyle de spinoza, hem monist hem panteist olarak telakki edilmektedir. Tanrı spinoza' ya göre zamansız olarak, alemin bizatihi kendisidir. Yani tanrı ve tabiat aynı şeydir. Ama bu ontolojik olarak bir aynılık değil, metafiziki bir aynılıktır. Ayrıca spinoza, zorunlu bir yaratma düşüncesiyle birlikte, tanrı ne akıl ne irade sahibidir fikrini savunduğundan dolayı da, klasik teizmin yoktan yaratmadaki en temel dayanaklarından biri olan irade mevfuhumunu reddetmiş olmaktadır. Sonuçta spinoza' nın tanrı' sının kendi iradesiyle alemi yaratan zati bir tanrı olduğunu söylemek mümkün olamayacaktır. Oysa yoktan yaratmanın dayandığı en temel noktalardan birisi iradedir. Yani klasik teistlere, tanrı için yaratmanın zorunlu olduğu savunulamayacaktır. Panteizmin tanrı' sı yaratıcı değildir. Çünkü panteizme, tanrı ve alem arasında ayırım yapılamamaktadır. Bir bakıma, tanrı tüm şeylerin varlığını devam ettirendir.
Reklam
. Pan-enteizm
Panteizm, herşey tanrı'dır ya da tanrı herşeydir veya şeydedir noktasına dikkat çekerken; pan-enteizm ise, herşey tanrı' dadır ilkesini savunmaktadır.
Neden ateist oldum?
Ateistlere göre, kendi var oluş nedenini yine kendinde bulunduran, varlığını hiçbir yerden almayan, zorunlu bir varlık olabilir mi? Yani herşeyin bir nedeni varsa, Tanrı niçin kendi varlığı için bir nedene ihtiyaç duymamaktadır? Burada Tanrı'nın yeter sebep olarak düşünülmesine karşı çıkıldığı gibi, şayet tanrı, varlığı için herhangi bir nedene ihtiyaç duymuyorsa, yani nedensiz bir varlık mümkünse, alemin de kendi kendisinin nedeni olabilmesi mümkündür, denilmektedir. Sonuçta Ateistlere göre, zorunlu varlık ya da herşeyin nedeni olarak tanrı olmasaydı, alem de var olmayacaktı demek, anlamsız olmayacaktır.
İnsanlar, kendi istek ve arzularının bilincinde oldukları takdirde hür olabilmektedirler. Dolayısı onlar, kendilerini dilemeye ve istemeye götüren nedenleri bilmedikleri zaman kendilerini hür sanacaklardır. Öyleyse insanın kendisini hür sanması, kendi istek ve eylemlerinin gerçek nedenini bilmediği durumlarda söz konusu olmaktadır.
Sayfa 119 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Kötülük ve günah, gerçekte var olan şeyler değildir. Bunlar ancak insan zihninde vardırlar. Dolayısıyla Tanrı bunları insan zihninin dışında olarak ya da insan zihninden bağımsız olarak bilmez. Yani Spinoza'ya göre, insan zihninin dışında, kötülük ve günah diye bir şey yoktur. Bunlar izafi şeylerdir. Zira Tanrı için her şey iyidir. Kötülük ve günah, ancak insan zihnine nispetle var olan şeylerdir. Bunlar, ancak insan için söz konusudur... Spinoza'ya göre, "kötü" olan bir şey, gerçekte algılamamızdaki yanılgıdan başka bir şey değildir. O hâlde, her türlü haz ve ona neden olan şey iyi; her türlü acı ve ona bağlı olarak isteklerimizi boşa çıkaran her şey kötü olarak telakki edilmektedir. Dolayısıyla, bir şeyi iyi olduğu için istemeyiz, aksine onu istediğimiz için o bize iyidir. Aynı şekilde, hoşumuza gitmeyen ve nefret ettiğimiz şey de bize kötü gözükmektedir. Öyleyse, iyi ya da kötü nitelendirmelerinin ölçüsü, herkesin kendi duygusu ve yargısıdır.
Sayfa 116 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Reklam
O hareket etmez sükûnette de bulunmaz. Aksine O, her yerde hazır ve nazırdır, ayrıca hiçbir insani ve cismani niteliklerle tasavvur edilemez. O, mutlak olarak sonsuzdur ve tüm mükemmellikleri kendisinde içerir... Tanrı herhangi bir bedene sahip değildir.
Sayfa 103 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Spinoza'daki natura naturans ve natura naturata ayrımı, Tanrı-âlem ilişkisini ortaya koymaktadır. Buna göre bir taraftan Tanrı âlemin özüdür, diğer taraftan âlem Tanrı'nın özüdür. Yani biri etki ya da sonuç (âlem), diğeri nedendir (Tanrı). Bu ilişki nedeniyle Tanrı âleme hem içkin hem de aşkın olmaktadır. Buradan hareketle Spinoza'nın söz konusu tarzdaki natura naturans ve natura naturata ayrımıyla ya da Tanrı-âlem ilişkisi anlayışıyla, özünde dini bir sistem olan ve Tanrı'nın hem içkin hem de aşkın olduğu ilkesine dayanan bir panteizmi savunmuş olduğu dile getirilmektedir.
Sayfa 93 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Tüm şeyler, Tanrısal bilincin bir parçası olarak belli bir tavır ya da tezahürdür. Böyle bir ilişki çerçevesinde Spinoza'ya göre, insan zihni ile Tanrı'nın sonsuz zihni arasında da önemli bir ilişki söz konusudur. "Her şeyin Tanrı'da ve Tanrı sayesinde var olması" ilkesi gereğince, insan zihni de Tanrı'nın sonsuz zihninin bir parçasıdır. Yani, bireysel insan zihni Tanrı'nın düşünce sıfatı altında ortaya çıkan Tanrısal bilincin bir tezahürü ve tavrı olmuş olmaktadır.
Sayfa 92 - Hece YayınlarıKitabı okudu
Panteizm, "her şey Tanrı'dır" ya da "Tanrı her şeydir veya şeydedir" noktasına dikkat çekerken; pan-anteizm ise, "her şey Tanrı'dadır" ilkesini savunmaktadır.
Sayfa 69 - Hece YayınlarıKitabı okudu
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.