Stefan Zweig'ın Son Günleri

Laurent Seksik

Stefan Zweig'ın Son Günleri Gönderileri

Stefan Zweig'ın Son Günleri kitaplarını, Stefan Zweig'ın Son Günleri sözleri ve alıntılarını, Stefan Zweig'ın Son Günleri yazarlarını, Stefan Zweig'ın Son Günleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
‘’Ruhum öylesine yaralı ki, hani neredeyse burnumu pencereden çıkarsam, yüzüme vuran gün ışığı bana acı verecek.’’ . . (Zweig’ın intiharına öykündüğü ünlü Alman Şair Kleist’ın dizelerinden)
Zweig ve Tükenmişlik Sendromu
‘’Ümitsizliği, onunla insanların dünyası arasında köprüleri yakmıştı. Yorgunluktan bitap düşmüştü, hiçbir şeye inancı yoktu, Jules Romains’in savaşma şevkini nasıl kıskanıyorsa, kendisini ağırlayan ev sahibinin bitmez tükenmez enerjisine de öyle imreniyordu. İnsanlığın onların ruh yapısına sahip insanlara ihtiyacı vardı. Ama kendisi gibiler? Ayak bağından öte bir şey değildi. Temsil ettiği, sevdiği her şeyin silinip süpürülmüş olması belki de haksız yere değildi. Ortadan kalkmaya mahkum bir semboldü ve yok olup gitmesi daha iyiydi. Zaferin bedeli buydu belki. Şu anki talandan doğacak olan yeni dünyada yeri yoktu. Ne yazmaktan zevk alıyordu artık ne de sohbet etmeye hevesi vardı. Sesini duyurmak ha? Artık hoşuna giden tek şey sessizlikti.’’
Reklam
Brezilya’dan Bir Doğa Tasviri
‘’Corcovado Dağı’ndaki Kurtarıcı İsa heykeli. Hiçbir şeyin ucu bucağı ve hiçbir şeyin gölgesi yoktu. Tren ilerledikçe, dünyanın sınırları genişliyordu. Toprağın her köşesini güzellik kuşatmıştı. İnsanoğlu, bu yerlerin ihtişamı karşısında ezilmek şöyle dursun, bu yükseliklerde o da büyüyordu.’’
Zweig’ın Kütüphanesi
‘’Kendi kitapları vardı, bakışlardan uzak ama onu gururlandıran kitapları, çünkü varoluşunun tek semeresi onlardı, hiç çocuğu olmayacak biri olarak onun biricik oğullarıydı bir anlamda.’’
Zweig’ın 20 yaşındayken yazdığı bir metin
‘’….Ve ölüm korkusu, onlarda, çaresiz bir tevekkül ve itaat halini aldı.’’
“Dünün Dünyasını” Yazarken
‘’Zweig metni yeniden ele alıyor, günler geceler boyu düzeltiyor, düzeltiyordu. Her versiyondan sonra, hala tatmin olmamış halde, bıkıp usanmadan metne baştan başlıyordu; yok diyordu, görüp yaşadığım şeye layık değil bu. Mesele aydınlığı ve karanlığı, savaşı ve barışı, yüceliği ve çöküşü anlatmaktı. Bu yüzden sağlığını kaybediyordu, biraz da aklını.’’
Sayfa 58 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
144 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.