Stoner
John WilliamsEn Eski Stoner Gönderileri
En Eski Stoner kitaplarını, en eski Stoner sözleri ve alıntılarını, en eski Stoner yazarlarını, en eski Stoner yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Daha önce ölümü ya edebi bir olay ya da kusurlu tene karşı yavaş, sessiz aşınması olarak düşünmüştü. Onu savaş alanında şiddetli bir patlama, kesilen gırtlaktan fışkıran kan olarak düşünmemişti. Ölmenin iki türü arasındaki farkı ve farkın ne anlama geldiğini merak ediyordu.
Sayfa 46 - Koton KitapKitabı okudu
Bir savaş sadece birkaç bin ya da birkaç yüz bin genç adamı öldürmez. Bir halkın içinde bir daha asla geri getirilemeyecek bir şeyi öldürür. Ayrıca eğer bir halk yeterince savaş görürse, çok geçmeden geriye kalan tek şey bizim -sizin ve benim ve bizim gibilerin- balçıktan büyüttüğümüz canavar, yaratık olacaktır.
Bir parça bütünlük, tam bir saflık hayal etmişti; taviz ve değersizliğin saldırgan şaşırtmacasını bulmuştu. Bilgeliği kavramış ve uzun yılların sonunda cehaleti bulmuştu. Daha başka ne var, diye düşündü. Başka?
Ne olduğunuzu ve ne olmayı seçtiğinizi
ve yaptığınız şeyin önemini anlamalısınız. İnsan ırkının askeri olmayan ve tarih kayıtlarına geçmeyen savaşları ve yenilgileri ve zaferleri vardır. Ne yapacağınıza karar vermeye çalışırken bunu hatırlayın.
Hiç arkadaşı yoktu ve hayatında ilk defa yanlızlığın farkına vardı. Bazen, geceleyin tavan arasındaki odasında okuduğu bir kitaptan başını kaldırır, kandil ışığının gölgeler üzerinde titreştiği odasının karanlık köşelerine bakardı. Eğer uzunca ve dikkatle bakarsa karanlık, okuduğu şeyin gerçek dışı şeklini alan bir ışık halinde toplanırdı. Ve zamanın dışında hissederdi.
Güzellik doğruluktur, doğruluk ise Güzellik. Hepsi bu yeryüzünde bildiğin ve bilmen gereken her şey.
Hayat, renkli camdan bir kubbe gibi,
Lekeler sonsuzluğun beyaz burunu
Ta ki ölüm onu paramparça edinceye kadar...
-Cogito-
Penceresinden geçen güneş ışığı, sayfanın üzerinde parladı, ama orada ne yazdığını göremedi.. Parmakları gevşedi ve tuttukları kitap hareketsiz bedeninin üzerinden önce yavaş, sonra hızla kayıp odanın sessizliğine döküldü.
Sayfa 284Kitabı okudu