✓ John Williams ~ Stoner
Spoiler içerir!
William Stoner'ın sıradan görünen ama derin acılar, sessiz direniş ve edebiyat aşkıyla dolu yaşamı.
Bir çiftçi çocuğu olarak başlayıp edebiyat profesörü olan Stoner, evliliğindeki mutsuzluk, mesleki çatışmalar ve kişisel kayıplarla mücadele eder.
Stoner'ın hayatı dışarıdan "başarısız" görünsede, dürüstlük ve azimle sürdürdüğü mücadele, sessiz bir cesaret örneği sunar. Eşi Edith ile soğuk evliliği ve kızı Grace ile kopuk ilişkisi, insanın içsel yalnızlığını vurgular. Akademideki hırstan uzak, edebiyata duyduğu saf tutku, onun tek sığınağıdır.
Sade, şiirsel ve yalın bir dil. Stoner'ın mütevazı yaşamına paralel, süslü anlatımdan kaçınır. Ölümü bile sakince tasvir edilir.
-Stoner: Pasif ama dik duruşlu; hayatın sertliğine rağmen onurunu korur.
-Edith: Duygusal olarak uzak, toplumsal rollerin boğduğu bir karakter.
- Lomax: Akademik entrikaların simgesi; Stoner'ın kariyerini sabote eder.
Stoner, yenilgiyle biten bir hayatın bile derin anlam taşıyabileceğini gösterir. Williams, okura "başarı" ve "mutluluk" kavramlarını sorgulatır; sıradan insanın iç zenginliğini yüceltir. Kitap, ilk yayımlandığında (1965) ilgi görmemiş, ancak 21. yüzyılda "keşfedilerek" modern bir klasik statüsü kazanmıştır.
Stoner’ın edebiyata olan inancını yansıtan bu söz, kitabın temel temasını özetler nitelikte.
"Edebiyat, bize dünyayı olduğu gibi değil, olabileceği gibi gösteren bir araçtı.”