Üzülme canım, bu da geçer elbet. İnsanlar gelip geçicidir, ömürde buna dahildir; belki bu ikisi de kardeştir. Bunu bildiğin halde yaşarsın ve belki de karşındaki insana umut beslersin. Dünyayı boş verirsin, sonra sürekli aynı durakta beklersin. Beklerken yitersin, beklersin, beklersin, beklerken umudunu yitirirsin ve umut, bekleyenin gözünde bitmek tükenmek bilmeyen bir şarkıdır. Sonra bir selama muhtaç kalırsın, bu sanki semadan yıldız tozu dökmek gibidir, her yeri kaplar ve mütemadiyen herkese dokunur ama sana uğramaz. Mutluluğa giden yol kendini bulmaktır bulamayan erişemez. Virane yüzler gülmez. Gerçi gülse de farketmez. Ben habelkakader yaşamışım bu hayatı, biri geçse ne olur, geçmese ne olur durağımdan? çabam ne? Mutlu olmayı dilemekten başka? Şu karşımda duran adamın içtiği sigara dumanında görüyorum karanlığın her katresini, gözleri kuyu gibi düşersin lakin kurtulamazsın, halin hal değil, durduğun yer yer değil. Gerçekten görenler görse anlar halini, yüz yıl önce yaşamış yaşlı insan.
Gül seyretme isteğinden kastı o taş kalpli katilin aslında Gülü değil, onun kan içinde çırpınışını seyretmekti.
Cerahat hediye, elmas armağan, yürek yaraları inayeti aşkın Kutlu olsun Esed! Dert düşkünü gönlünün dileği gerçekleşti.