Sayfa Sayısına Göre Su Kasidesi Şerhi Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Su Kasidesi Şerhi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Su Kasidesi Şerhi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su
"Bahçıvan gül bahçesini sele versin (=su ile mahvetsin), (boşuna) yorulmasın; (çünkü) bin gül bahçesine su verse(de senin) yüzün gibi bir gül açılmaz."
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çare su
Ey göz! Gönlümdeki ateşlere gözyaşımdan su saçma ki, bu kadar çok tutuşan ateşlere su fayda etmez.
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denli dutuşan odlara kılmaz çare su.
(Ey göz! Gönlümdeki ateşlere su saçma. Çünkü bu kadar tutuşan ateşe su çare olmaz.)
“Ârızun yâdıyla nem-nâk olsa müjgânım n’ola
Zâyi’ olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su”
Senin yanağının anılması sebebiyle kirpiklerim ıslansa ne olur (buna şaşılır mı) (zira) gül elde etmek dileği ile dikene verilen su boşa gitmez.
Ârızun yâdıyla nemnâk olsa müjgânım n’ola
Zayi’ olmaz gül temennâsiyle vermek hâre su
Ârız: Yanak
Yâd: Hatırlama, anma
Nem-nâk: Nemli, ıslak
Müjgân: Kirpikler, kirpik
Temenna: Dileme, dilek, istek
Hâr: Diken
Zâyi olmak:Elden çıkmak, yitmek, kaybolmak;
boşa gitmek
"Senin yanağının anılması sebebiyle kirpiklerim ıslansa ne olur (buna şaşılır mı)? Zira gül elde etmek dileği ile dikene verilen su boşa gitmez. "
Ârızın yâdıyla nem-nâk olsa müjgânum n’ola
Zâyi’ olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su
“(Senin) yanağının anılması (sebebi)yle kirpiklerim ıslansa ne olur (=buna şaşılır mı)? (Zira) gül elde etmek dileği ile dikene verilen su boşa gitmez.”
Gam güni itme dil-i bimardan tigın diriğ
Haydur virmek karanu gicede bimara su
(Gamlı günümde hasta gönlümden kılıç gibi keskin bakışını esirgeme; zira karanlık gecede hastaya su vermek hayırlı bir iştir.)
Dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar
Kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su
Dest-bûs:El öpme
Ârzû:İstek, heves
Ger:Eğer
Kûze:Testi, kâse
"Ey dostlarım! Şayet onun elini öpmek arzusuyla ölürsem, (öldükten sonra) toprağımı testi yapın ve onunla sevgiliye su sunun. "
Eskiler, âlemde "rûh-ı nebatî, rûh-ı hayvanî, rûh-ı insanî ve rûh-ı melekî" olmak üzere dört çeşit ruh bulunduğunu, nebâtî ruhun su ile, hayvanî ruhun yemekle, insanî ruhun da aşk ile teskin ve tatmin olduğuna inanırlardı.
Sayfa 50 - Türk Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu