Suffa Meclisleri Kur'ân Bilinci Dersleri

Muhammed Emin Yıldırım

En Eski Suffa Meclisleri Kur'ân Bilinci Dersleri Gönderileri

En Eski Suffa Meclisleri Kur'ân Bilinci Dersleri kitaplarını, en eski Suffa Meclisleri Kur'ân Bilinci Dersleri sözleri ve alıntılarını, en eski Suffa Meclisleri Kur'ân Bilinci Dersleri yazarlarını, en eski Suffa Meclisleri Kur'ân Bilinci Dersleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İman öyle muazzam bir duruştur ki ufak bir kıvılcımla alevlenip kişiyi Allah katında bambaşka bir seviyeye yükseltebilir.
Suffa Meclisleri Kuran Bilinci Dersleri
Suffa Meclisleri Kur'ân Bilinci Dersleri
Suffa Meclisleri Kur'ân Bilinci Dersleri
Muhammed Emin Yıldırım
Muhammed Emin Yıldırım
Her kitap katibi tarafından birilerine ithaf edilir. Bu, yazarların/kâtiplerin ortak özelliklerindendir. Yazılan kitap kâtibi tarafından ya eşine ya anne ve babasına ya hocasına ya da üstadına hediye edilir. Böyle bir özelliği Kur'ân da kullanır. Kur'ân'ın sahibi olan Allah (cc) kitabını birilerine ithaf eder. Kur'ân tam 7 yerde "... li kavmin yetefekkerûn/düşünen toplumlara" diyerek ken- disini düşünen zihinlere, 8 yerde de "...li kavmin ya'kilûn/akleden toplumlara" diyerek kendisini aklını kullanan insanlara ithaf etmektedir. Böyle bir ithaf aslında Kur'ân'dan kimlerin istifade edebileceği gerçeğini bizlere gösteren önemli bir mesajdır. O'nun (cc) âyetleri üzerinde düşünmeyen, böyle bir çaba sergilemeyen, âyetler üzerinde akledip hayatla Kur'ân arasında bağ kurmayan bu kitaptan tam anlamıyla istifade edemez. Bu kitap ancak kendisini düşünen ve akleden muhataplara açmaktadır. Çünkü kitabın katibi olan Allah (cc), kudret kaleminden süzülerek gelen bu Kitâbü'l-Hakîm'i ancak düşünen ve akleden toplumlara ithaf etmiş, onlara bunu bir hediye olarak sunmuştur.
Muhammed Emin Yıldırım
Muhammed Emin Yıldırım
Reklam
"seven sevdiğine itaat eder. " ilkesini hayatlarının eksenine yerleştiren sahâbe efendilerimiz hem kur'ân'ın âyetlerine kayıtsız şartsız iman etmiş hem kur'ân'ın yaşayan hâli olan efendimiz'in (s.a.v) söylediklerine teslim olmuşlardı. Bugünün Müslümanları olarak maalesef bizler bu itaatten çok geri kalmış bir vaziyetteyiz. Duyduğumuz kur'ânî ve nebevî hakikatlere karşı hemen "işittik ve itaat ettik" diyeceğimiz yerde, açıkça dile getirmesek bile İsrâiloğulları'nın davrandığı gibi davranıyoruz. Kur'ân'daki emirleri hayatlarımıza taşıyacağımız yerde birçok bahane ileri sürüyor, yapmamak için te'vil üzerine te'vil getiriyoruz. Hâl böyle olunca da vahyin şekillendirdiği şahsiyetler ve o şahsiyetlerin oluşturduğu Kur'ân toplumu bir türlü ortaya çıkmıyor.
İlk Emrin "Oku!" Olması
Okunacak kitapların neler olduğunu insan iyice anlayınca ilk inen âyetin neden "Oku!" olduğunu daha iyi bir şekilde kavramış olur. Bu emrin sadece bir kitapla sınırlı olmadığını anlayan, başlar her şeyi ama her şeyi Allah (cc) adına ve O'nun namına okumaya...
Sayfa 202 - Siyer yayınlarıKitabı okuyor
Hz. Peygamber'in(s.a.v) Dünyasında Kur'ân
Enes b. Málik (ra) rivayet ediyor: "Allah şüphesiz (kullarına) zerre kadar zulmetmez. Eğer bir iyilik olursa, onun karşılığını kat kat verir..." [Nisa 4/40]. Allah Resûlü (sas) bu âyeti şöyle tefsir etmiştir: "Allah müminin yaptığı iyiliğin karşılığını vermemek hususunda ona asla zulmetmez. Eğer bir iyilik yapmışsa mutlaka dünyada da âhirette de onun karşılığını verir. Kâfire gelince dünyada yapmış olduğu iyiliğin karşılığıni dünyada verir ama o, iyiliğine karşılık âhirette hiçbir şey alamaz." [Müslim, "Sifatu'l-Münâfikin", 56]
Kulak ver
Dinle,kulağın dinlemiş olsun düşün kalbin düşünmüş olsun.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
67 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.