Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sükût Sanatı / Hâmûş-nâme

Yusufi-yi Erzincanî
9/10
7 Kişi
30
Okunma
5
Beğeni
799
Görüntülenme
Hâmûş-nâme ya da Sükût Sanatı’nın dünya hayatında herkesi ilgilendiren bir hikâyesi var: Eserin müellifi Şair Yusufi-yi Erzincanî bir gün boş bulunup da söylediği sözlerin bir gammaz tarafından arkadaşlarına aktarıldığını ve bu sebeple de arkadaşlarıyla arasının bozulduğunu anlar. Bundan üzüntü duyar ve bu eseri kaleme alır. Eserinin “sebeb-i telif” kısmında eseri niçin yazdığını şöyle dile getirmektedir: “Bir zamanlar yolum gurbete çıkmış, bir müddet de Erzincan’da kalmıştım. Dilimden çıkan bazı sözleri kötü niyetlinin birisi işitmiş, arkadaşlarıma “Yusuf sizin hakkınızda böyle böyle diyor” demiş. Bu sözleri işitince rencide olan dostlarım benden uzaklaştılar. Bu konuyu iyice araştırınca, bunun sebebinin dilimin şerrinden, uğursuzluğundan olduğunu anladım. Bu manada hayrete daldım ve gayret ansızın beni tesiri altına aldı. Dedim ki: “madem sözlerim ziyana sebep oluyor, ziyanımın sebebi dilin şerrindendir.” Dilimi bağlayıp söz söylememeye ve dostlarımı yeniden incitmemeye karar verdim. Tam bunları düşünürken ay yüzlü fikir gelini bana; “Neden hâmûş kaldın” diye sorunca bu hikâyeyi anlattım o da dinledi. “Eğer bu manada hikâyeler biliyorsan manzum olarak yaz.” dedi. Bu on hikâyeyi anlattım, bunu nazmetmemin sebebi işte budur. Bu niyetle kalem harekete geçti ve adını Hâmûşnâme koydum…”
Yazar:
Yusufi-yi Erzincanî
Yusufi-yi Erzincanî
Çevirmen:
Turgay Şafak
Turgay Şafak
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 5 dk.Sayfa Sayısı: 144Basım Tarihi: Kasım 2020Yayınevi: Büyüyenay Yayınları
ISBN: 9786057683533Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yusufi-yi Erzincanî, 13. yüzyılda yaşamış bir isimdir. Hayatı hakkında bir takım iddialar ortaya atılmasına rağmen, kendisi hakkında ayrıntılı bir bilgi yok. İsmi ve yaşadığı yüzyıl, Farsça kaleme aldığı “Hamûş-name” eserinde geçiyor. Türkçeye “Sükût Sanatı” olarak çevrilen bu eserde Yusufi-yi Erzincanî, susmanın ve gereksiz konuşmamanın öneminden bahsediyor. Bir gün arkadaşları hakkında kendi kendine söylenirken, sözlerini işiten biri bu sözleri arkadaşlarına taşır. Bu olay neticesinde ise arkadaşları ile arası bozulur. Bu olaydan dolayı, yersiz ve zamansız konuşan dilini suçlar ve susmaya karar verir. Susmanın ve gereksiz konuşmamanın önemini ifade etmek için ise bu eseri yazar. Eserde Allah’a zikir, Peygamberimize naat, eserin yazılma sebebi, susmanın önemini gösteren 10 adet öykü ve bir sonuç bölümü yer alır. Öyküler, bunlara menkıbeler de diyebiliriz, farklı zaman ve ortamlarda geçse de, özünde tek bir noktada toplanır: Allah’ın rahmetini kazanmak için, eza ve cefa çekmemek için gereksiz konuşulmamalıdır. Eser için, “söz gümüşse sükût altındır” atasözümüzün çıkış noktası diyebiliriz. Bu konuda filolojik ve kültürel bir araştırma yapılabilir. Buraya, konuyla bağlantılı bir diğer atasözümüzü daha ekliyorum: “çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.” Küçük hacimli ancak büyük bir değeri olan bu eserin mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum.
Sükût Sanatı / Hâmûş-nâme
Sükût Sanatı / Hâmûş-nâmeYusufi-yi Erzincanî · Büyüyenay Yayınları · 202030 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.