Bu nasıl, ne kadar güzel bir öykü kitabıydı. Edebiyat nasıl bu kadar güzel olabilir? Ama oluyor işte, bu kitap bir ispatı bu söylediğimin. Sıcak ve hastalanma ihtimalleriyle güneş altında beklediğimiz bir market kenarında, yaşa hürmeten ikram edilen çayları içerken bitirdim kitabı. Daha çok sevmek, daha çok kadir kıymet bilmek için bir vesile edebiyat.. Tükenen ömür için, hayat için. Her şey olmak mümkündü, ama, edebiyatla dolu geçmiş bir hayata teşekkür etmek için.. İşte bu kitap bunları düşündürdü bana. Her öyküsünde, yirmi sene önce yazılmış olmalarına rağmen dipdiri, hayat dolu bu kitaptaki karakterler insanı ölene dek sebatla edebiyat okumaya ve edebiyatla hayat bulmaya çağırıyor...
Her şey ve her yer cehennemi bir sıcakla kavrulurken edebiyatın gölgesine sığınmaya ihtiyacımız var. Erdal Öz'ün kalemini ıskalamamamız gerek. İyi ve güzel edebiyat bu. İyileştiren, güzelleştiren edebiyat..